1880'li yıllarda Almanlar tarafından misyonerlik faaliyeti yürütülmek üzere yapılan Bayazıt Konağı, uzun yıllar bu amaçla kullanılırken, daha sonra misyonerlik okulu olarak hizmet veren bu binanın Bayazıt ailesi tarafından 700 altın verilerek alındığı ifade ediliyor.
Yaklaşık 145 yıldır Bayazıt ailesi tarafından kullanılan tarihi Beyazıt Konağı 6 Şubat tarihli depremlerde yıkılmadı ama birçok yerinden hasar alarak kullanılamaz hale geldi.
Yedi Güzel Adam dizisinin çekimlerinde de mekan olarak kullanılan Bayazıt Konağı, Dulkadiroğlu ilçesi Gazipaşa mahallesinde yer alıyor. 6 Şubat tarihli depreme kadar 3 kuşak Bayazıt ailesi tarafından kullanılan konak, restore edilmeyi bekliyor.
Bayazıt ailesinin kızı Fisun Temiz, "Ben Şevket Bayazıt'ın kızı, Abdullah Bayazıt'ın da torunuyum. Buranın tarihçesi şöyle dedem Abdullah Bayazıt burayı almanlardan almış Almanlar ise burayı misyonerlik faaliyetinde kullanıyormuş. O zamanlar dedem bu Konağı almanlardan 700 altın karşılığında satın almış. Şurada bir evimiz ve bir de hamam var, buranın tamamını misyonerlik faaliyetinde kullanıyorlarmış. Almanlardan alındıktan sonra bu konu sürekli Bayazıt ailesi tarafından kullanıldı. burada doğduk büyüdük, çocukluğumuz ve gençliğimiz hepsi burada geçti. ama şimdi bu evin bu duruma gelmesine çok üzülüyoruz, Çünkü depremde çok kötü duruma geldi. devlet büyüklerimizden yardım ve destek bekliyoruz, buranın ayağı kaldırılmasını istiyoruz. Burası Maraş için tarihi bir değer ve sit alanıdır. Devletimizin bir an evvel buraya el atmasını istiyoruz. Müracaatlarımızı yaptık ama burasının çatılısı çöktü. Konağın üzerinden bu kışta geçerse tamamen yıkılır, elimize eteğimizi çekmemiz gerekir” dedi.
Bayazıt ailesinden Füsun Temiz Mübin Bayazıt ise, “Ben bu evin oğlu Mübin Bayazıt. Dedem Abdullah Bayazıt'ın torunu, Mehmet Şevket Bayazıt'ın da oğluyum. Bizim bütün hayatımız bu konakta geçti. Yaklaşık 30 yaşıma kadar burada yaşadım daha sonra ayrıldık ama biz buradan hiç çıkamadık. Çünkü burası bizim her şeyimizdi. Buraya geldiğimiz zaman adeta huzur buluyordum. Burada kafamız rahatlıyordu, babam hepimizi bir araya toplamayı çok severdi. Biz sürekli burada yaşadık. Benim çocuklarım doğduktan sonra burada büyüdüler. Şu anda da ev bu şekilde harabe hale geldikten sonra hiç gelmek istemediler. Anılarının güzel olarak kalmasını istediler.
Biz bu konakla ilgili şunu düşünüyoruz. Buranın restoresi ve yapımı çok büyük maliyet istiyor. Buna devletimizin gücü yeter. Biz gerekli başvuruları yaptık. Biz bir mimar aracılığıyla Gaziantep ve Kahramanmaraş kültür Müdürlüğü ile Ankara bakanlık seviyesinde tüm müracaatlarımızı gerçekleştirdik. Oradan sonuç bekliyoruz, eğer buraya el atılmazsa bir sene içerisinde yıkılacaktır. Madem burası bir sit alanı ve tarihi eser, o takdirde bunun korunması lazım. Bir şekilde ayakta kalması lazım yani Maraş'ın insanı buraya gelip gezmeyi çok seviyor. Defalarca gelip burada fotoğraf çektirenler var, önünü alamıyoruz.İnsanların bu kadar hoşuna giden bu mekanın yeniden maraşımıza kazandırılmasını istiyoruz" diye konuştu.