Onikişubat ilçesi Süleymanlı (Zeytun) köyünde, Osmanlılar döneminde kazı merkezi olmuş ve devlet bu bölgenin güvenliğini sağlamak amacıyla derbentçilerin görevlendiğini söyleyen yazar Fatih Erben, antik yolun koruma altına alınmasını ve bakım onarım ve restore edilmesi konusunda adım atılması gerektiğini söyledi.

Erben, "Kahramanmaraş ve çevresinin iktisadi ve sosyal gelişmişlik bakımından en parlak dönemi Dulkadir Beyliği döneminde yaşanmıştır. Dulkadir Beyliği’nin Maraş ve çevresinde hüküm sürdüğü dönemde Maraş şehrinde Güneyde Mısır ve Suriye ile Anadolu arasında bir geçit konumunda olup asker sevkiyatları Maraş’tan geçen yollardan yapılırdı. Maraş önemli bir kervan yolu üzerinde kurulmuştu. Ulaşımının kervan yollarından sağlandığı zamanlarda şehir ekonomik ve askeri açıdan önem kazanmıştır. Şehirden geçen önemli kervan yollarından biri kuzey Anadolu’dan gelerek Erzurum yaylasından geçip Toroslar’a ve daha sonra da Çukurova’ya inen, buradan da Suriye ve Mısır bölgesine ulaşan yoldur. Orta Anadolu’dan gelerek güneye doğru devam eden Bağdat kervan yolu da Maraş’tan geçmekteydi. İç Anadolu kentleri ile Halep arasındaki ulaşımda Maraş yol kavşağı konumundaydı. Söz konusu yol Maraş, Fırnıs, Zeytun (Süleymanlı)’dan geçerek Kayseri’ye kadar uzanmaktaydı. Bu yol Osmanlılar döneminde ve öncesinde uzun zaman kullanıldığı günümüze kadar kalan yol kalıntılarından da anlaşılmaktadır" dedi.

Taşımacılıkta at, eşek, öküz ve ineklerden yararlanılmakta ve bunlardan oluşturulan kervanlarla ulaşım sağlanıldığını söyleyen Erben,"Maraş mutasarrıflığınca sancağın ulaşım imkânlarını belirlemek amacıyla bir tahrirat yapılmıştır. H. 1328 (1910) tarihli tahrirat raporunda şöyle denmektedir: Maraş sancağının özellikle Maraş, Elbistan, Göksun ve Zeytun kazalarını birbirine bağlayan ve işlek olarak kullanılan yollar ihtiyacı karşılayamamaktadır.

Bu yolları kullanan vatandaşlar büyük sıkıntılar yaşamaktadırlar. Özellikle hayvancılık yapan vatandaşlar hayvan sevkiyatını büyük güçlüklerle yapabilmektedirler. Maraş sancağının bütününde ulaşım güçlükle sağlanabilmektedir. Maraş Sancağı, bölgeyi dış dünyaya bağlayacak medeniyetle buluşturacak ve ticari ilişkileri tesis edecek modern yollara sahip değildir. Bu bakımdan iktisadi ve sosyal olarak geri kalmışlık özellikleri taşımaktaydı. Maraş, Zeytun ve Elbistan yolları 20. yüzyılın başlarında hububat nakliyatı açısından önem arz etmektedir. Bu bölgelerde elde edilen ürün fazlası yol imkânsızlıkları nedeniyle sancak içine ve dışına ihraç edilememektedir. Elde edilen mahsulün fazla olan kısmı ulaşım yetersizliğinden dolayı üreticilerin elinde kalmakta ve üreticiler zarar etmektedir. Bu bakımdan söz konusu yolların yeniden tamir ve inşası bölgede yaşayan çiftçilerin ve dolayısıyla da devlet gelirlerinin artmasını sağlayacaktır" ifadesini kullandı.
 

Editör: METEHAN NAZLI