Selçuklular döneminden beri Türklerin yaşadığı bölgelerde rastlanılan oymacılık sanatı, Kahramanmaraş’ta gelişme gösteren ve hala canlılığını korumakta olan geleneksel el sanatlarından biri olarak günümüze kadar ulaşan el sanatları arasında yer alıyor.
Kahramanmaraş’ta halen özgün hali ile icra edilen ahşap oymacılığı, asırlar önce şehre uğrayan seyyahların övgüsüne mazhar oldu. Günümüzde bile köylere, büyük sanayi sitelerinden küçük atölyelere kadar şehrin neredeyse her köşe başında bile karşımıza çıkan Maraş ahşap oymacılığı, şimşir, meşe, ıhlamur ve özellikle ceviz gibi işlemeye elverişli ağaçların kurutulmuş keresteleri kullanılıyor.
Çiçek, nebat ve hayvan şekillerinden stilize edilerek meydana getirilen geleneksel motifler, iskarpileler (oyma kalemleri) ile mobilya ve süs eşyaları üzerine işlenen nadide el sanatı, Kahramanmaraş’ın ekonomisine de büyük katkı sağlıyor.
Çeyiz sandığı, rahle, gazetelik, şifreli ziynet kutusu, aynalık, isimlik, tepsi, tavla, salon sehpası, televizyon sehpası, camekân, dolap, vitrin, şamdan, sandalye, minber, vaaz kürsüleri gibi ürünler usta ellerin altında şekillenerek yurtiçi ve yurt dışına satışı gerçekleştiriliyor.
Günümüzde mimaride özellikle camilerin iç mekânlarının döşeme ve kaplamalarında oymacılık ürünleri kullanılırken, oyma eşyaların üretiminde yüzde 80’ninde ceviz ağacı tercih ediliyor. Sandıkların dışında tepsiler, rahleler, aynalar, sandalyeler, dolaplar, yataklar ve her türlü mobilya ahşap oyma ustalarının nasırlı elleriyle, nesiller boyu aktarılıyor.
METEHAN NAZLI