- Recaizade Mahmut Ekrem bu dönemin şekillenmesinde öncülük etmiştir.
- Sanat sanat için anlayışını benimsemişlerdir.
- Siyasi baskıdan dolayı sanatçılar olabildiğince devlet ilişkilerinden toplumsal konulardan ve hareketlerden uzaklaşmıştır.
- Dili ağırdır ve sanatlı söyleyişlere yer vermişlerdir.
- Bireysel konulara ağırlık verilir.
- Bu dönemde Batı edebiyatı örnekleri daha başarılı olmuştur.
- Kafiye göz içindir anlayışını benimsemişlerdir.
- Recaizade Mahmut Ekrem’in her güzel şey şiirdir anlayışı benimsenerek her şey şiire konu olmaya başlamıştır.
- Bireysel acılar, duygusallıklar işlenmiş, metafizik konulara yer verilmiştir.
- Şiir dili ağırlaşmakla beraber biçim yönünden Divan şiirinin etkisi azalmıştır.
- Şiirde romantizm akımının etkisi görülür.
- Roman ve hikayelerinde ise realizm ve naturalizmin etkisi görülür.
- I. dönemde görülen teknik kusurlar, bu dönemde azalmış, gözleme önem verilmiş, olay akışı kesilmemiştir.
- Roman konusu İstanbul’da geçer, seçkin aile çevresi, cariyelik, yanlış Batılılaşma, kölelik işlenen başlıca konulardandır.
- I. döneme göre tiyatroya daha az önem verilmiştir.
- Sahnelenmek için değil; okunmak için yazılmıştır.
- Sanatçılar:
RECAİZADE MAHMUT EKREM
- Üç çocuğunun ölümüyle acılı ve insanı tabiat, sevgi ve ölüm üçgeninde değerlendiren sanatçı, şiirlerinde romantizm akımının; roman ve öykülerinde realizm akımının etkisindedir.
- Şiirde musiki ve ahenge önem vermiştir.
- Servet-i Fünunculara yol göstermiştir ve Tevfik Fikret’i bu edebiyatın başına getirmiştir.
- Birçok türde eser vermiştir.
- Edebiyatımızda ilk realist romanı yazar (Araba Sevdası)
- Eserleri: Araba Sevdası; Muhsin Bey, Şemsa; Afife Anjelik, Çok Bilen Çok Yanılır, Vuslat, Atala; Nağme-i Seher, Yadigar-ı Şebab, Pejmürde, Zemzeme; Takdir-i Elhan; Talim-i Edebiyat.
ABDÜLHAK HAMİT TARHAN
- Devrinde şair-i azam olarak kabul edilir.
- Günlük siyasi meselelerle uğraşmamış, sanatını icra edip ferdi konulara yönelmiştir.
- Romantizm akımının etkisi altında kalmıştır.
- Taşkınlık ve yücelik, söyleyişte tezat şiirlerinin başlıca özellikleridir.
- Şiir dili çok ağırdır, birkaç şiirinde heceyi dener ama ağırlıklı olarak aruzu kullanır.
- Şiirlerinde vezin, uyak ve dil endişesi ikinci plandadır. Divan şiiri nazım biçimlerini kullanmamıştır.
- Divan edebiyatının kurallarını yıkmıştır.
- Eşi Fatma Hanım için yazdığı “MAKBER” şiiri meşhurdur.
- Sayısı kırkı aşan eserlerinin yirmi biri tiyatrodur. Konularını da Asur, Arap, Türk-Moğol, Yunan ve Osmanlı tarihlerinden yahut hayali olaylardan almıştır. Mekanda yabancı topraklarda geçer genellikle.
- Manzum ve mensur olarak oluşturduğu tiyatro eserleri tiyatro tekniğine uygun değildir; sahnelenmek için değil; okunması için yazmıştır.
- Eserleri: Makber, Sahra (ilk pastoral şiir), Belde, Hacle, Validem, Ölü, Baladan Bir Ses, Divaneliklerim, Tayflar Geçidi, Bunlar Odur, Hep yahut Hiç, Garam, İlham-ı Yakın; Tarık, İbn-i Musa, Macera-yı Aşk, Sabr ü Sebat, İçli Kız, Duhter-i Hindu (nesir), Nazife, Tezer, Eşber (aruz), Nesteren (hece), Finten (nazım-nesir).