Siyasette veya başka kulvarda kim bir adım önce çıksa, hemen paçasından çekmeye çalışıyoruz. Bu çalışanlarda aslında bir avuç siyasi ikbal peşinde koşan, ülkenin menfaatini görmezden gelip kendi menfaati peşinde koşan omurgasızlardır. Uzun süre Büyükşehir Belediye Başkanımız Fatih Mehmet Erkoç’a, daha sonra Turizm ve Kültür eski Bakanımız Mahir Ünal’a yapıştırmaya çalışılıp da ellerinde patlayan iftiracılığı şimdi de Başbakan Yardımcımız Veysi üzerinde denemeye çalışıyorlar. Erkoç ve Ünal’da tutmadığı gibi Başbakan Yardımcımızda da tutmayacak. Çünkü bu isimleri Kahramanmaraş çok iyi tanıyor. Yaptıkları karalama kampanyası ile bu isimlere zarar getirebileceğini düşünen bir avuç zavallılar bilmiyorlar ki; her algı operasyonunu sonunda 15 Temmuz’da hatırladığımız birlik ve beraberlik duygusu burada da devreye giriyor. Toplumumuz daha çok sahip çıkıyor. ‘Bu bir algı operasyonu’ dedik, amaç; yapılan her hareket bu davanın doğal lideri, reisi Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı yalnızlaştırmak. Bu davanın has adamlarına bir yafta yapıştırmaya çalışarak tek tek kamuoyunda itibarsızlaştırmaya çalışmak. ‘aç tavuk rüyasında darı görür’ derler. Bunu ancak rüyalarınızda görürsünüz. Siz bu karalama kampanyalarını yaptıkça halk daha çok seviyor, daha çok yakınlaşıyor. Siz bu kampanyalarla yol kat ettiğinizi sanıyorsanız, bunları genel merkez, cumhurbaşkanı, başbakan dikkate alıyor derseniz, işte buna kargalar bile güler…. 15 Temmuz’da neler yaşandığına hep birlikte şahit olduk. Darbe yapalım derken, unuttuğumuz birlik ve beraberliği hatırladık. Şimdi de aynı şekil burada da hayat buluyor, siz yaftaladıkça biz daha çok yakınlaşıyoruz. Sayın ’ı mesleğe başladığım 1995 yılından beri tanırım. Milli görüş çizgisinden ayrılmayan, o gömleği üzerinden çıkarmayan ender isimlerden birisidir. Babası rahmetli Kenan ’ın 1990’lı yıllarda Fetullah Gülen için ‘bu adam Amerikan ajanı, sakın bu adama itibar etmeyin ve yaklaşmayın’ dediğini çok iyi biliyorum. Bu öngörüyü yıllar önce gören bir adamın oğlunun bugün Fetullahçılıkla yaftalanmaya çalışılmasına sadece hemşerilerim gibi gülüp geçiyorum. ’ın Fetullahçıların nefret ettiği ve yaklaşmayı bile düşünmediği İmam Hatip Mezunu olduğu, geçen ay Cumhurbaşkanımız Erdoğan’la birlikte ilk defa Amerika’ya gittiği örnekleri vererek fetullahçı örgütle bir bağlantısının olmadığını anlatacak değilim, bunu en az benim kadar hemşerilerim bilir. Buradan hemşerilerimize ‘değerlerimize sahip çıkalım’ çağrısında bulunuyorum. Siyasi rozeti bir tarafa bırakın, özellikle 15 Temmuz sonrası ‘Yeni Kapı’ ‘Kent Meydanı’ ruhunu bozmadan, aramızdaki nifakçıları o halkanın dışına iterek birlikteliğimizi koruyalım. Kent siyaset tarihinin en önemli koltuğunu aldık, bu koltuğu altı boş dedikodu ve iftiralarla uğraştırmayalım, kentimizin eksiklerini bir bir isteyelim. İş ve tayin dışında gidin memleket için makul projeler isteyin, olmuyorsa gelin birlikte muhalefet yapalım. Yorgan altından, farklı isimlerle karalama kampanyası yaparak bu iş tutmaz, tutmayacakta…