Bugün maalesef ekranlarda izlediğimiz dizilerin bazı sahnelerini sokaklarda canlı olarak yaşıyoruz. Mafya dizilerinde şiddeti, intikamı ve suçu cazip gösteren karakterler yıllardır kahramanlaştırılıyor. Dizi ve sinema filmlerinde toplumun karşısına güçlü, acımasız, adaletin üstünde gibi gösterilen kişiler çıkıyor ve birçok genç bu karakterleri rol model olarak görüyor.

Özellikle gençler televizyon ve sinema filmlerinin sunduğu bu şiddet algısıyla başa çıkmakta zorlanıyor. Görülen her aksiyon sahnesi her çatışma sözde 'kahramanca' davranışlar genç zihinlerde derin izler bırakıyor. Ekranda bir mafya liderinin güç kullanarak "adaleti sağlama" çabası  gençler arasında bir güç göstergesi olarak algılanıyor.

Bir toplumda şiddet öne çıkarıldığında zamanla  şiddetin bir çözüm yolu hatta bir "kahramanlık" aracı olarak benimsenmesi kaçınılmaz hale geliyor. Toplumdaki hoşgörüyü azaltıyor ve suç oranlarının artmasına neden oluyor. Mafya dizileri ve şiddet içerikli yapımlar kültürel normları yıpratırken toplumun ruh sağlığını da ciddi anlamda etkiliyor.

Şiddeti yücelten bu içeriklerin, toplumun en hassas kesimlerinden olan gençler üzerindeki olumsuz etkilerini göz ardı edemeyiz. Zira gençler çevrelerinden ve medyadan gördükleri davranışları hızlıca benimsiyorlar.

Gençlere, doğru ve yapıcı örnekler sunmak, şart.  Medyanın şiddeti bu şekilde sunması ve normalleştirmesi toplumumuzda ciddi bir dönüşüme yol açtı. Bu algıyı değiştirmek, şiddeti ve suçla özdeşleştirilen “kahramanlığı” gençlerin zihninden çıkarmak  sokakta yaşanan şiddet ve suç işleme oranlarını azaltacaktır.