Her sıradan vatandaşın, böylesi kaotik bir zamanda belirli endişeleri olması normaldir.
Yerli Aşı’ydı, Çin ve Alman Aşı’sıydı derken gün geldi çattı lakin herkesin kafasında soru işaretleri var!
Covid-19 salgınının gidişatını değiştirmek konusunda en güçlü aracımız olduğunu Şubat 2020’den beri söylediğimiz aşıda, artık son dönemece geldik sayılır.
Aşı üretim standartları için oldukça hızlı, bizler içinse bir ömür gibi sürmüş gibi gelen bir süre zarfı içinde, çok sayıda etkili aşı üretmemiz mümkün oldu.
Bu yüksek hızlı üretim, bize bilime kaynak ayrılacak ve bürokratik engeller kaldırılacak olursa ne kadar hızlı atılımlar yapabileceğimizi ispatlıyor.
Nedense insanlar bu bariz gerçeği görmek yerine, hızlı aşı üretiminin bir komplo olması gerektiğine yönelik çarpık ve tutarsız inançlar uydurmayı seçiyor.
Olsun, eğer her şey beklendiği gibi giderse, bundan 10 sene sonra komplocular değil, aşıyı üretenler hatırlanacak.
Sonuçta normal bir gün içerisinde, bir yanda bulaşıcı bir hastalık hayatımızı tehdit ederken, diğer yanda faz 3 klinik deney sonuçlarının istatistiki analizini yaparak en iyi kararı almaya çalışmıyoruz veya karmaşık gözüken akademik makalelerden bilgi edinmeye çalışmıyoruz.
Hele ki komplocular da sosyal medya gibi araçları kullanarak ortamı bulandırınca, kafalar da iyice karışıyor. Bunlar, çok anlaşılır.
Hatta etkileri konuşuluyor…
Hiç mi yan etkisi yok? Elbette var.
Her ilacın var. Su bile bir dozda sizi zehirler; arsenik de belli bir dozun altında size zarar vermez.
Her kimyasal madde, biyolojik ve kimyasal süreçleri etkileme potansiyeline sahiptir.
Zaten bilimin yapmaya çalıştığı bu dozu ve etkiyi belirlemek. Yoksa ne için klinik deney yapalım ki?
Ve şunu da unutmayın: Aşı içinde o mu var, bu mu var, aşıları yapanlar bizi takip mi edecek, vücudumuza şunu veya bunu mu verecek diye endişe ediyorsanız…
Bu aşılar, bir firmadan alınıp da olduğu gibi halka uygulanmıyor.
Öncelikle hükümetler ve bağımsız kurumlar da aşıları ve etkinliklerini inceliyor. Bunların bir kısmı zaten süreç boyunca bilgilendiriliyor, diğer kısmı ise her şey bittikten sonra aşıyı ve raporları inceleyebiliyor.
Yani bir firmanın aşı içine bir şeyler gizlemesi falan mümkün değil, bunları teşhis etmesi muazzam kolay olurdu.
Zaten sizden veri toplamak için böyle gereksiz ve riskli işlere de gerek yok.
Muhtemelen bu yazıyı şu anda sizden her türlü veriyi anbean toplayan bir araçtan okuyorsunuz (veya okuduktan kısa bir süre sonra, o tür bir aracı da kullanacaksınız) ve eğer kolunuzdaki saat akıllı ise durmaksızın sağlık verilerinizi işliyor.