Madde Bağımlılığı ile mücadele sadece devletebırakılamayacak kadar önemli bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu konudaSTK’lara, medyaya, Belediyelere, eğitim kurumlarına, ebeveynlere büyüksorumluluklar düşmektedir. Merkezi Ankara İli Pursaklar ilçesinde bulunan UMDERDerneği gerek önleme çalışmalarında, gerekse ailelere de rehberlik etmedeönemli işlere imza atıyor.  ‘Ateşintadını yanan bilir.’ Sözüyle, madde Bağımlılığı gibi yıkıcı etkisi olan birunsur karşısında çok ağır bedel ödeyen ve ‘Ben ne yapabilirim’ diyerek kolları sıvayan bağımlı yakını LeylaYağanoğlu yüzlerce bağımlı çocuğu iyileştirerek umut olmaya devam ediyor.Yağanoğlu sahada eğitimci kimliğinden gelen bir anne ve STK başkanı. ‘Her içicipotansiyel bir satıcıdır. Uyuşturucu almak için önce aileden, çevreden birşeyler çalmaya başlıyorlar. Kızlar fuhuş, erkekler de hırsızlık yapıyor.Hırsızlık yapan çocuğun adli dosyası kabarıyor. Geçenlerde 16 yaşında 22dosyası olan bir çocuk gelmişti. Bu yaşta suç makinesi olan çocuk, 20 yaşına gelincene olur Allah bilir. Adli dosyalar da kabarınca hem içmeyi hem de satmayıdüşünüyorlar.’ Şeklindeki açıklamalarıyla durumun vehametini ortaya koyuyor.

 

“OĞLUM DA MADDE BAĞIMLISIYDI”

UMDER’in 2014 yılında kurulduğunu ifade eden MaddeBağımlılığı Danışmanı, Yaşam ve Nefes Koçu Leyla Yağanoğlu, “Oğlum da maddebağımlısıydı. Derneğimizi, oğlum gibi madde bağımlısı olan gençleri toplumayeniden kazandırmak amacıyla kurduk” dedi.

UMDER’de yapılan faaliyetlerden de bahseden BaşkanYağanoğlu, “Çalışmalarımızı Ankara Pursaklar’da kamu kurumlarıyla birlikteyürütüyoruz. Bakanlıklar bünyesindeki çalıştaylara da görevli olarakkatılıyoruz. Derneğimizde yatan hastaları ilk önce aileleriyle birlikte Alkolve Uyuşturucu Madde Bağımlıları Tedavi ve Araştırma Merkezi’ne (AMATEM)götürüyoruz. AMATEM’in verdiği ilaçları bir ya da iki gün kullanıyoruz. Çünküne yazık ki o ilaçlar da bağımlılık yapıyor. Daha sonra bitki çayları,vitaminler, nefes seansları, meditasyon, NLP, beden dili, kitap okuma vepsikoteknik eğitimlerimizle birlikte tedavilerimize devam ediyoruz.Rehabilitasyon sürecimiz de en az 3 ay oluyor. Uzun süre kalmak isteyen kişilerde isteğe bağlı kalabiliyor.

 

“GÜCÜMÜZ YETTİĞİ SÜRECE BU GÖREVDE OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Ev ziyaretlerimiz oluyor. Çıkan hastalarımızın neyaptığını takip eden ekiplerimiz de var. Yıllar önce ayrılan çocuklarımız biziziyaret ediyor. Onları iyi ve hayata tutunmuş olarak görmek inanılmaz duygularyaşatıyor bize. Ömrümüz ve gücümüz yettiği sürece biz bu görevde olmaya devamedeceğiz. Bir gün madde bağımlısı bir çocuğun annesi, ‘Ben her gün namazkılıyorum. Secdeye vardığım zaman önce Allah, sonra da Leyla aklıma geliyor.Allah senden bin kere razı olsun. Oğlum sanki yeniden doğdu” demişti. Buduaları almak gerçekten farklı bir duygu” şeklinde konuştu.

 

“1 OĞLUM VARDI ARTIK 600 OĞLUM VAR”

Uyuşturucu ile mücadele eden kişilere yardımcı olmanıntarif edilemez bir duygu olduğunu söyleyen Yağanoğlu, şunları kaydetti: “Benimşu an yaklaşık 40 askerim, 4-5 de torunum var. 1 oğlum vardı, şimdi ise 600oğlum var artık. Onların hayatlarına dokunmanın mutluluğu tarif edilemez.Gerçekten de anlatılmaz, yaşanır. Ben oğullarımı, civcivin yumurtadan çıkarkenzorlanması, çıktıktan sonra da düşe kalka yürümeye başlamasına benzetiyorum.

 

“ATEŞİN TADINI, YANAN BİLİR”

Uyuşturucu ile mücadele etmek takdir edersiniz ki tercihedilecek bir durum değil. Aslında iş olarak bakmıyorum ben bu duruma, çokfarklı bir şey. Gecenin 3’ünde 4’ünde madde bağımlısı birinin acısını paylaşıpona sarılıp onunla birlikte ağlamak bana göre iş değildir. ‘Geçecek oğlum’deyip gözyaşlarını silmek, yüreği yanan annelerin, gözündeki hüznü hissetmekgerçekten anlatılması çok zor durumlar. Hani derler ya, ‘Ateş düştüğü yeriyakar’ diye. Ateşin tadını, yanan bilir. Allah hiç kimsenin evladına, hiçbiranneye de bu acıyı yaşatmasın. Bu illet, inşallah memleketimizden bir an öncetemizlenir de herkes feraha ulaşır. Bana, ‘Bu iş çok zor, nasıl yapıyorsun?Hayati riski var. Bağımlı krize girdiği zaman sana her şeyi yapabilir’diyorlar. Ben hiçbirine itibar etmiyorum. Onların hepsi benim evladım. Oçocukların edeplerini, saygılarını, efendiliklerini gelin bir de burada görün.”

 

“YOLU YOLUMUZ, CANI CANIMIZDIR”

Eskiden uyuşturucu bağımlısı olduğunu dile getirenMustafa K., Leyla Yağanoğlu ile tanıştıktan sonra hayatının nasıl değiştiğinianlattı. Mustafa K., “6 sene bonzai kullandım. Artık bu işe bir ‘Dur’ demeninvakti gelmişti. Hayatımı ne kadar mahvettiğinin farkındaydım. Leyla Hanım’abeni annem getirdi. UMDER’de bir süre yattım. Bu süre zarfında Leyla Hanımbizim annemiz gibi oldu. Bize yuvasını açtı, bütün desteğini sağladı. Bizitekrar hayata döndürmek için elinden gelen her şeyi yaptı. Zaten Leyla Hanım’ında hayattaki tek amacı budur. Kendisi, bu ülkeyi daha yaşanabilir halegetirmeyi, ülkedeki gençleri tekrar vatana ve millete hizmet edebilir halegetirmeyi gönülden amaçlamış birisidir. Hakkını ne yapsak ödeyemeyiz. Yoluyolumuz, canı canımızdır” ifadelerini kullandı.

 

“ARTIK TERTEMİZİM”

UMDER faaliyetlerinden son derece memnun olduğunu belirtenbir diğer eski madde bağımlısı Erhan A. ise şunları söyledi: “Coğrafyaöğretmeniyim. 2 sene önce eroin tedavisi için bu dernekte kalmıştım. Şu antertemizim. Evliyim, çocuğum da var. İşlerim şu anda çok düzgün. Dernektekifaaliyetlerden de son derece memnunum. Leyla Yağanoğlu, uyuşturucu ilemücadelede elini taşın altına koymuş birisidir. Kendisine teşekkürlerimi veşükranlarımı sunuyorum.”