Bu konunun mazisi biraz  daha eski ama ; ben yine kanuni döneminden başlamak istiyorum. Son zamanlar da   bu  konulardan  bahsetmeyi   de  gerekli  gördüm.Esasın da bunlardan hiç bahsetmek istemiyordum.Fakat günün gelişen olayları beni bu yöne sevketti.Kanuninin bir yaveri vardır. Adı: Makbul.  Bazı zaman da, İbrahim olarak geçer. Bu adam öyle zaman olur ki ; Kanuni Sultan Süleyman’ın bizzat kendi elleri ile ayaklarını yıkar,  o suyu da içer.  Daha  sonra  da,   Sultanım ben seni o kadar seviyorum ki , anlatamam der. Yani;  bu  günün  yalakalarına   taş  çıkartacak   bir  adam. Sonun da aynı bugünün hainleri gibi o da hain çıkar. Başkaları ile iş birliği yapar, içerden bilgi sızdırır,  artık  kurt  gövdenin   içine  girmiştir. Gelelim ikinci Mahmut dönemine. O da Avrupa hayranı bir padişahtır. Fakat hain değildir. Bir çok yenilik yapmaya çalışır ( iyi veya kötü) . Bu günkü gibi çeket ,pantolon giyer v.s.Bundan dolayı da halk kendisine gavur padişah der. Yani Avrupa hayranlığı o zamandan başlamıştır.Hatta bir ara sarayda; Fransızca konuşmak moda haline gelir. Daha sonraları Avrupa ya tahsile gidip  gelenler falan çoğalır. Jön Türkler hereketi başlar.O zamanı gözde yazarları boy göstermeye başlar. Başlar ama , Avrupa hayranlığı da artarak devam eder.Avrupa ya şirin görünmek için çok takla atılır. Son zamanlar da öyle bir hal alır ki : Avrupa denince akar sular durur.    Giydiklerimiz Avrupa, kullandıklarımız hep Avrupa. Bir özentidir alır başını gider.Toplum bilmeden bu sele kapılır  gider.  Fakat,  Birde işin şuurun da olan ,Avrupa kaselisleri( yani Avrupa nın tabak yalayıcıları) vardır.Bu tabak yalayıcı gürüh halen davam etmektedir. İş adamları ile, yazar-çizerleri ile ; güya kendini aydın zanneden akademisyenleri ile bu kaselislik son sürat devam ediyor.Halka da bu Avrupa meselesini öyle empoze etmişler ki: Herşeyi onlar bilir , onlar yapar. Biz   konu  da   çok geri kaldık zaten yapamayız gibi , küçümsemelerle halka da aşağılık duygusunu aşılamaya çalışırlar. Ey Avrupa kaselisleri ! Neoldu son zamanlar da , yaptık mı gemimizi, yaptık mı tankımızı, yaptık mı helikopterimziyaptık mı ?  insansız hava aracını, yeni silahlarımızı ve gemimizi yaptık değil mi ?  Hani bu millet yapamazdı sadece Avrupa yapardı.Avrupa yıllarca bizi kandırmaya ve sömürmeye alışmış.Türkiye şimdi onların oyunlarını bozdu.İşte artan bu terör olayları, kafa tutmalar,baş kaldırmalar, bütün bunlar yine bu  tezgahın hazırladığı oyunun bir parçasıdır.Avrupa tek başına yapamadığı bu oyunu , arada kuklacıları da kullanarak yapmaya çalışıyor.Tayyip  Erdoğan   bahane,  amaç,  Türküye  bir  şey   üretmesin,  hep  bize  bağlı,  bir  bakıma  köle  olsun.  Artık  bu  hükümet o  oyunu   bozmuştur. Bütün  saldırıların,  çırpınışların   sebebi   budur.  Çok şükür Milletimizin : Vatan sevgisi ve engin feraseti bunları kayaya toslatmıştır. Fitnenin  başı  ve  gayrı  meşru  evladı   Yahudiler  bundan  dolayı  paniklemiş  ve  kimyaları   bozulmuştur.  Ondandır  ki ,  kuduz  köpek  gibi   saldırmaya    başladılar.  Eceli  gelen köpek  sanırım   Kudüs’e  siymeye   başladı.  İnşallah  eceli   yakındır.  Rabbül  Alemin  ;  “ Kur’an-ı   biz  indirdik ,   onun  koruyucusu da  biziz “  buyurmaktadır. İnşallah  şu  uyuşmuş   Arap   milleti de  aklını  başına  alır ,  ( kendi sonlarını  getirmeden )   Müslümanlarla  birlik  olmayı  bilip,   itti  had-ı   İslam’ı  kurup,  küfrün   karşısında   önemli  bir  gücü   oluştururlar.  Yoksa  sonları  çok  hazin  olacaktır.  Rabbül Alemin bu Müslüman Milletin yar ve  yardımcısı olsun.Bu  konu da  çok  söz   söylenir ama;  ben halkımın ferasetine güvenerek kısa kesiyorum.Zaten bu aziz Millet gereğini  her  zaman  yapmıştır. Yapmaya da  el  an   hazırdır. Allah’ a emanet olun.

                                                                              Ahmet OĞUZ