Son zamanlarda felaket ve musibetler peş peşe gelmeye başladı. Rabbimiz aşağıdaki ayette bunun sebebinin hata ve günahlarımız olduğunu haber veriyor.

Elin gavuruna kızacağımıza, kendimize gelelim. Tevbe ve istiğfarlarla Rabbimize dönelim.

Rûm Sûresi / 41.Ayet

    "İnsanların bizzat kendilerinin kazandıkları (günahlar ve cehaletleri) yüzünden, karada ve denizde fesat (maddî mânevî bozulmalar, afet ve felaketler) çıktı (çıkar da). Bu ise yaptıklarının bir kısmını(n cezasını Allah’ın dünyada) onlara tattırması içindir. Olur ki onlar, (bu sayede kötü hallerinden) dönerler."

* Yani şirk, ahlâksızlık, çeşitli nefsî hareketler, beşerî ihtiraslar, zimmete geçirme, ihtikâr, kaçakçılık ve benzerleri. Diğer taraftan insanlar cahilliğinin ve egoistliğinin bir sevki olarak kimyasal maddelerin kullanımı, zehirli atıklar ve ormanların tahribi gibi şeylerle ozon tabakasının delinmesi, atmosferin ısınması, hava, su ve toprağın kirlenmesi gibi şeyler ortaya çıkmıştır.

Nefsimizi ıslaha çalışırken düşmana karşı hazırlığı da ihmal etmeyelim. Bu da Rabbimizin emridir.

Enfâl Sûresi / 60.Ayet

   " (Ey iman edenler!) O (düşma)nlara karşı gücünüz yettiği kadar (her türlü) kuvvetten ve bağlı (besili) atlardan (harp araçlarından) hazırlayın ki onunla Allah’ın düşmanı, sizin düşmanınız ve onlardan başka sizin bilmediğiniz, Allah’ın bildiği diğer (düşman) kimseleri korkutasınız. Allah yolunda sarf ettiğiniz her şey(in karşılığı) size eksiksiz ödenir, asla haksızlığa uğratılmazsınız."

Dünya çapında müslümanlar zulüm altındadır. Sebebi yine bizleriz.

"Zalim Allah'ın kılıcıdır; onunla intikam alır, sonra ondan intikam alır."

Bu felaket ve zulümlerden kurtulmak için, Nur suresi 31. Ayete kulak verelim ve topluca istiğfar edelim.

    "...Ey mü’minler! Hepiniz Allah’a tevbe edin (ve emirlerini yerine getirin) ki kurtuluşa eresiniz."