Son günlerde çok karşımızı çıkıyor.
Evli Çiftler arasındaki Ayrım konusu…
Doğacak çocuğun erkek veya kız olması bilimin sınırlarını aşan, Yüce Allah’ın dilemesine bağlı bir konudur.
Kur’an’da şöyle buyurulur: “Allah dilediğine kız çocukları, dilediğine de erkek çocukları verir.
Yahut onları hem erkek hem de kız çocukları olmak üzere çift verir. Dilediğini kısır yapar.
O her şeyi bilen, her şeye gücü yetendir.”
İslam, doğan her çocuğu cinsiyet ayırımı yapmadan eşit tutmayı ister.
Allah adaletlidir, insanların da adaletli davranmasını emreder.
Kahramanmaraş için konuşmak gerekirse yöreye göre işler değişiyor.
Mesela Andırında Kız çocuklarına itibat etmezlermiş…
Mesela Erkeğe verilen önemle, kıza verilen önem bir değilmiş.
Kızı köle gibi çalıştırırlar, Erkeği el üstü ederlermiş…
Miras konusunda Kız erkeğin 3’te 1’ine layıkmış.
Afşin’de ise tam tersi Kızlara değer artıyor.
Bu Türkiye’nin genelinde farklı alanlarda farklı ayrımlar var.
Her ikisi de kendi canından her ikisi de kendi kanından olmasına rağmen ayrım neden bilinmiyor.
Sevgi, ilgi ve davranıştaki eşitlik yanında, sağlığında iken mal bağışı konusunda da çocuklar arasında bir ayırım yapmamak gerekir.
Aksi halde aile içinde fitne çıkar, bu durum sılayı rahmin kesilmesine yol açar.
Miras konusunda kız çocuğu erkek kardeşi ile birlikte mirasçı olunca, onun yarısı kadar pay aldığı halde, bağış konusunda kız-erkek ayırımı yapmaksızın eşit muamele edilmelidir.
Düşüncesindeyim. Kalın Sağlıcakla…