Yaşadığımız dünyada ve evrende en acayip varlık insan olsa gerek. Çünkü insan dışındaki bitkiler, hayvanlar ve cansız varlıklar nötr durumdadır. Onların değeri de insanın onlara yüklediği anlam kadardır. İyilik ve kötülük konusunda ise melek sadece iyi ve temiz, şeytan kötü olan taraftır. Bu ikiliyi üçleyen varlık ise insandır. İnsan da yaratılışı gereği; yaptığı iyiliklerle Melekleri, kötülüklerle de şeytanı geçebilecek kabiliyettedir. Ala-yı İlliyyin ve Esfel-i Safilin arasında gidip gelebilmektedir. İnsanı Esfel-i Safiline düşüren olayların başında da işlenen iğrenç suçlar gelmektedir. Yaşadığımız çevre ve toplumda da maalesef iğrenç olaylar yaşanmaktadır. Bu olayların başında da çocuk istismarı gelmektedir. İnanın yazarken bile insanın tüyleri diken diken oluyor. Karamanda yaşanan elim ve iğrenç vaka maalesef toplumumuzu derinden yaralamış, uykularımızı kaçırmıştır. Varın o çocukların ailesinin durumunu siz düşünün, düşünebiliyorsanız. (Allah yar ve yardımcıları olsun.) Bu olay yokmuş, olmamış gibi davranarak yaşamak kabul edilebilir bir davranış değildir. Ciddi anlamda yazılması ve irdelenmesi gereken konuların başındadır. Yalnız konunun ciddiyeti ve önemi nedeniyle sulandırılmadan, birbirimize vurmak için kullanmadan ve üstü kapatılmadan en doğru şekilde çözümlenmelidir. Halkımızdan ve devletimizden beklentimiz bu yöndedir. Gelelim ülkemizde bu konuya verilen tepkilere… Her zamanki gibi bu olayda da kötü niyetli kişiler ortaya çıkmış ve olayın vahametini konuşmaktan çok karşıya vurmayı yeğlemişlerdir. Dini dernek ve kurumlara hatta hükümete rakip bazı kimseler, derneğin veya cemaatin adını ön plana çıkararak rakibine bel altından vurmayı yeğlemişlerdir. Mağdur çocuklara sahip çıkmak adına rakibine saldırmak gibi bir çirkinliğe düşmüşlerdir. İkinci olarak; bu olaya dini bir derneğin adının karışması, bazı insanlarda savunma mekanizması oluşturmuş ve yanlış tepkilere neden olmuştur. Savunma mekanizması ile olayın vahametinden çok dine ve dini kurumlara gelecek zararları önlemek için savunma yapılmaktadır. Bu kişilerden biri de Aile Bakanımızdır. Sayın Bakan ilk açıklamasında beklenen; Çocukları koruyucu ve gerekli sert tedbirlerin alınması yönünde iken, Bakanımız açıklamasında suçluya yönelik sert bir açıklama yapmak yerine, vakfa yönelik açıklama yaparak hepimizi üzmüş ve birçok kişinin haklı tepkisine maruz kalmıştır. Daha sonraki açıklamalarında olayın vahameti ile ilgili açıklama yapsa da, onlar ilk açıklamanın gölgesinde kalmıştır. Aslında bu tip vakalar her daim olmuş ve yaşanmıştır. Eskiden yaşanan bu olaylarda kurum, dernek veya güveni son derece yüksek olan mesleklerin adının kötü anılmasını engellemek adına bu vakaların örtbas edilmeye çalışıldığı veya kimseye duyurulmadan çözümlenmeye çalışıldığı bilinmektedir. Burada bireyin maruz kaldığı durumdan çok başka şeyler dikkate alındığı için yaşanan olaylar bireyin travmalar yaşamasına hatta intihara sürüklenmesine neden olmaktadır. Bu olaylarda çizgiyi çok iyi korunmamız gerekiyor. Bize düşen her kişi ya da kurumu sapık olarak görme sapkınlığına düşmeden itidalli davranmasını bilmek. Kurum ya da kuruluşları korumak adına olayı örtbas etmediğimiz gibi bireyi de korumalıyız. Çocuklarımızın korunmasında biz ebeveynlere çok büyük görevler düşmektedir. Çocuklarımıza güven ile güvensizlik konularını, kime ne kadar güvenmesi veya güvenmemesi gerektiğini, çok iyi anlatmalıyız. Onlara kimin nereye kadar teması olacağını veya göreceğini çok açık ve net anlatmalıyız. Çocuklarımız bize sonsuza kadar güvenmeli ve bu tür vakaları anlatabilmelidir. Bu konularda da çok eksiğimizin olduğunu kabul etmeliyiz. Allah uzak etsin ama bizler tedbirimizi alalım. Bu konuların çocuklarımızla doğru bir şekilde konuşulması gerekmektedir. Ayıp ve tabu olarak görülen bu olayları yaşayan pek çok kişi, mağduriyetlerini anlatamamaktadır. Özellikle de ailelerin suçlamalarda ilk olarak çocuğunu seçmesi çocuğu sessizliğe bürünmesine neden olmaktadır. Son olarak da tecavüz olayı gibi ciddi konularda hep kadını suçlamaya meyilli kişilere seslenmek istiyorum. Akşam vakti, gece vakti ne işi vardı? Oda aranmış, kadın başına nereye gidiyordu ve daha nice sözlerle sadece kadınlarımızı ve kızlarımızı suçlayanların az olmadığını biliyorum. Bu olayda ne düşünüyorsunuz ve o çocukların suçu neydi bize izah edebilir misiniz? Çok zor ve kötü bir durumla karşı karşıyayız. Siz siz olun peşin hükümlü veya olayı anlamadan karşıyı suçlayıcı olmayın. Allah evlatlarımızı kötü insanların şerrinden korusun.