Dijital yetenekler üzerinde şu ana kadar yapılan en kapsamlı küresel araştırmalardan biri olan “Dijital Yeteneğin Şifresi” araştırması, The Network tarafından 180 ülkeden 27 bin dijital yeteneğin katılımıyla gerçekleştirildi. Türkiye ayağının Kariyer.net iş birliğiyle gerçekleştirildiği araştırma; dijital alanda uzmanlaşmış yeteneklerin %67’sinin kariyerlerinde ilerlemek için başka bir ülkeye taşınmaya hazır olduğunu gösterirken, Türkiye’deki dijital yetenekler için bu oranın %54 olduğu görüldü.
Araştırma, dünya genelinde 180 ülkeden; veri madenciliği, kullanıcı deneyimi (UX) ve kullanıcı arayüzü (UI) tasarımı, programlama & web geliştirme, mobil uygulama geliştirme, makine öğrenmesi, yapay zekâ, çevik (agile) çalışma yöntemleri ve robotik mühendisliği gibi alanlarda uzmanlaşmış 27.000 dijital yetenekle yapılan ankete dayanıyor.
Dijital yetenekler, dünyanın her yerinde iş gücünün en çok talep gören bölümünü oluşturuyor. “Dijital Yeteneğin Şifresi Araştırması” dünya genelindeki dijital yeteneklerin %67’sinin, Türkiye’deki dijital yeteneklerin ise %54’ünün kariyerlerinde ilerlemek için başka bir ülkeye taşınmaya hazır olduğunu gösterdi.
Türkiye’deki dijital yeteneklerin en çok tercih ettikleri ilk 10 ülkeden 7’sinin Avrupa ülkeleri olduğu görülürken, en çok tercih edilen ülkelerin başında %13 ile ABD ilk sırada yer alıyor. ABD’yi Almanya (%12), İtalya (%6), İsviçre (%5,4) ve Kanada (%5,2) izliyor.
Türkiye’deki dijital uzmanların yurt dışında çalışmayı isteme sebeplerinden ilk 5’i sırasıyla “Kişisel deneyimi geliştirmek” (%23) , “Daha iyi kariyer olanakları elde etmek” (%22), “Çalışma deneyimi elde etmek”(%19), “Daha iyi yaşam standartlarına ulaşmak” (%19) ve “Yeni bir dil öğrenmek” (%17). Yurt dışında çalışmak isteyen Türkiye’deki dijital yeteneklerin %57’sinin 21-30 yaş , %30’unun ise 31-40 yaş arasında yer aldığı ve %67’sinin lisans ve üzeri eğitim derecesine sahip olduğu görüldü.
Araştırma, ülkelerinde eğitimlerini tamamlayan dijital uzmanların Türkiye’de çalışmayı tercih etmesinde etkili olan ilk 5 faktörün sırasıyla kişisel deneyimini geliştirmek (%23), daha iyi kariyer olanaklarına sahip olmak (%22), çalışma deneyimi kazanmak (%21), daha iyi yaşam standartlarına ulaşmak (%17) ve daha yüksek maaş elde etmek (%17) olduğunu gösterdi. Diğer yandan Türkiye’nin en fazla Kırgızistan (%10), Mısır (%8), İran (%6) ve Pakistan’daki (%6) dijital yetenekler tarafından tercih edildiği görüldü.
Türkiye’yi tercih eden dijital yetenekler arasında kadınların %51 oranla erkeklerden (%47) daha fazla olması dikkat çekti. Diğer yandan bu dijital yeteneklerin yaklaşık %44’ünün 21-30, %27’sinin 31-40 yaş arasında ve %73’ünün de lisans ve üzeri eğitim derecesine sahip olduğu görüldü.
Türkiye’deki dijital yetenekler ve çalışmak için Türkiye’ye gelmek isteyen dijital yetenekler arasındaki beklenti farkları
Türkiye’deki dijital yeteneklerden, işverenlerinin imajına ve itibarına ilişkin faktörleri değerlendirmesi istendiğinde; %20’sinin şirket değerlerini, %19’unun şirketin itibarıyla şirketin finansal istikrarını “çok önemli” olarak nitelendirdiği görülüyor. Bu üç özellik; Türkiye’ye gelmek isteyen dijital yetenekler için de aynı. Türkiye’deki dijital yetenekler “ücret ve yan haklar” altında ele alınan başlıkları değerlendirdiğinde; %45’i maaşı önemli ya da çok önemli olarak nitelendirirken, %45’i sigorta paketini, %42’si ise ücretli izinleri önemli buluyor. Katılımcılarından, iş ortamında önem verdikleri faktörleri belirtmeleri istendiğinde; %17’sinin “Yönetici ile iyi ilişkiler”, %17’sinin “İş ve yaşam dengesi”, %16’sının ise “İş arkadaşlarıyla iyi ilişkiler” kavramlarını çok önemli olarak nitelendirdiği görülüyor.
Dünya genelinde dijital yeteneklerin gözdesi büyük şirketler
180 ülkeden 27.000 dijital yeteneğin katıldığı araştırma, bu yeteneklerin kariyerleri için ilk tercihlerinin sanıldığı gibi start up’larda çalışmak değil, büyük şirketlerde iş hayatına atılmak olduğunu ortaya koyuyor. Büyük şirketlerde çalışmayı sırasıyla kendi iş yerini açmak, küçük veya orta ölçekli işletmelerde çalışmak, start up bünyesinde yer almak ve serbest (freelance) çalışmak takip ediyor.
Diğer yandan iş hayatındaki dijital yeteneklerin %41’inin herhangi bir yönetim sorumluluğu bulunmayan pozisyonlarda görev yaptığı, %29’unun alt kademe yönetici, %21’inin orta kademe yönetici ve %9’unun ise üst kademe yönetici veya kendi işinin sahibi olduğu görülüyor.
Fatih Uysal: “İşverenler ve ülkeler dijital yetenekleri çekmeye ve elinden tutmaya çalışmalı”
Kariyer.net Genel Müdürü Fatih Uysal, araştırma sonuçlarına ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: “Araştırma’da; ürün tasarımı ve yönetimi, mobil uygulama geliştirme, dijital pazarlama, arama motoru optimizasyonu gibi alanlarda uzmanlaşan kişiler, dijital yetenekler olarak tanımlanıyor. 180 ülkeden 27 bin yeteneğin katılımıyla gerçekleştirdiğimiz “Dijital Yeteneğin Şifresi” araştırmasının sonuçları, dijital uzmanların kendi ülkelerini terk etme konusunda diğer kitlelere göre daha istekli olduğunu gösterdi. Araştırmanın dikkat çeken bir diğer sonucu da gelişmekte olan ülkelerde yaşayan dijital yeteneklerin, mesleklerinde ilerlemek için kendilerine daha iyi iş fırsatları sunan ülkelere taşınmaya çok daha fazla istekli olduğu.
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de dijital yetenek anlamında bir açık var. Dijital yetenek açığını kapatmanın; kısa vadede dijital becerileri yüksek insan kaynağının Türkiye’ye çekilmesi, uzun vadede ise eğitim politikalarında gerekli reformun yapılmasıyla mümkün olacağını düşünüyorum. Araştırma sonuçları, bölgemizdeki pek çok ülkeden dijital alanda yetişmiş iş gücünün Türkiye’ye gelmek istediğini ortaya koyuyor. Bu da dijital yetenekler ve bilişim sektörü için Türkiye’nin bulunduğu bölgede bir hub noktası haline gelme potansiyeline sahip olduğunu gösteriyor.
Diğer yandan bireylerin kariyerleri açısından değerlendirildiğinde; iş hayatında talep gören dijital yetenekler arasına girmek, kariyer gelişimi ve daha fazla iş fırsatı yakalayabilmek için kısa bir yol gibi değerlendirilebilir. Bireylerin bu dijital yetenekler arasında yer alabilmeleri için dijital beceriler biriktirmeleri, esnek olmaları ve yeniliğe çabuk adapte olabilmeleri gerekiyor. Bu da ancak sürekli öğrenmeye açık olmakla mümkün!”
