Uyuşturucu madde suiistimalindesatıcıların en çok kullandığı yöntemlerin başında ‘Ottur, zararı yoktur’ algısıoluşturuluyor. Gençleri bu şekilde tuzağa düşürüyorlar. Bu konuda başta ailelerve toplumun tüm katmanları çok dikkatli olmak zorunda. Doğal da olsa hepsi uzunya da kısa vadede öldürür. Doğadaki bazı bitkilerden elde edilen otlar; maddehaline getirilmektedir. Bir örnek vermek gerekirse; içlerinden en yaygınkullanımı olan esrardan söz edebiliriz. Esrar, cannabissativa isminde birhintkeneviri bitkisinin kahverengi / yeşil çiçeklerinden, yapraklarından, sapve tohumlarından oluşmaktadır. Hintkeneviri ya da kenevir otundan meydanagelir.
İsmini sıklıkla "haşiş" veya"afyon haşhaşı" şeklinde de duyabiliriz. Ancak "haşiş" ve"afyon haşhaşı" aynı familyadan olmasına rağmen birbirinden farklıbitkilerdir. Kullanıcılar arasında "joint", "marijuana""ot" gibi isimleri de vardır.
Doğal maddelerden bahsederken, bunlarınbağımlılık yapmadığına dair yanlış inanışlara değinmekte de fayda vardır. Doğalolması, bu maddelerin bağımlılık yapmadığı anlamına gelmez!
Araştırmalarda, esrar kullanımınınfiziksel ve psikolojik bağımlılık yaptığı görülmektedir. Yapılan bir çalışmada,esrar kullanıcılarının %35'i çok istedikleri halde esrarı bırakamadıklarını, %24'ü esrar kullanımları yüzünden yaşadıkları sorunlara rağmen kullanmaya devamettiklerini ve % 13'ü esrar tüketimlerini kontrol altında tutamadıklarınıbildirmişlerdir. Araştırmaya katılan kullanıcıların % 20'si, esrar kullanmadıklarızaman aşırı huzursuzluk ve gerginlik hissettiklerini ifade etmişlerdir.
Esrar ve türevi doğal maddelerinbağımlılık potansiyeli olarak orta derecede olduğu için, bağımlılığın gelişmesigeç olabilmektedir. Ancak bu bağımlılık yapmadığı anlamına gelmez. Bağımlılıkriski kullanıma bağlı olarak artmaktadır. Haftada birkaç kez ve uzun süre esrarkullananlarda bağımlılık görülme sıklığının % 57 ila 92 arasında değiştiğisaptanmıştır. Madde bağımlısı bireylerde esrar kullanıcıları hiçkullanmayanlara oranla 140 kat daha fazla madde kullanmaya meyillidir. Meselabu doğal maddelerden biri olarak sayılan afyon da doğal bir maddedir veşiddetli bağımlılık yapmaktadır.
Özetle doğal olsun veya olmasın, maddelerbağımlılık yapar. Bir maddenin doğal olması, bağımlılık geliştirmeyeceğinigöstermez!
Okuyucumuz soruyor:’ İyileşmek içinsadece maddeyi bırakmak yeterli midir’ diye? Yedam merkezi bu konuda şugörüşlere yer veriyor: ‘İyileşmek için maddeyi bırakmak ilk adımdır ancak tekbaşına yeterli değildir. İyileşmek, değişmeyi gerektirir. Kişinin kendinde vehayatında değiştirmesi gereken şeyler vardır.
Bağımlılık, kişide bir süreç içindegelişir. Nasıl ki bağımlılığın gelişmesi için bir süreç gerekiyorsa,bağımlılıktan kurtulmak da bir değişim süreci gerektirir. İnsanlar en çok bunoktada tedaviden korkarlar. Çünkü değişim, korkutur. Kişiler, davranışbiçimlerini değiştirmek zorunda kaldıkları noktada, geri adım atabilirler. Bunoktada, kişileri değişime yönelik motive etmek gerekir. Motivasyon süreci,tedavinin önemli bir parçasıdır.
Kişinin, değişim sürecine girmeden sadecemaddeyi bırakması ve uzaklaşmaya çalışması geçici çözümler getirir. Kalıcıolarak bir çözüm getirmez. Bağımlı ailelerinden sıkça duyulan, "1 aybırakmıştı ama sonra tekrar başladı" gibi cümleler, tam olarak bununlailgilidir. Kişi, maddeyi bıraktığı zaman, bütün süreç tamamlanmış gibidavranır, ancak asıl önemli olan tekrar başlamamak için sarf edilençabadır.
Bağımlılıkta iyileşmenin ilk süreci,kullanılan maddenin bırakılması ile vücudun arınmaya başlamasıdır.
Maddenin bırakılmasını, maddeden uzakdurma süreci izler. Maddeden uzak durmak her zaman kolay olmayabilir. Kişinin,hayatında büyük değişiklikler yapması gerekebilir. Örneğin; madde kullandığıortamlardan uzak durmak, birlikte madde kullandığı arkadaşlarıyla görüşmemek,madde temin ettiği kişilerin ona ulaşmaması için telefon numarasını değiştirmekgibi günlük hayatını etkileyecek birçok değişiklik yapması gerekir. Bazenkişiler yaşadıkları çevreyi bile değiştirmeyi düşünebilirler.
Kişinin bu değişikliklere uyum sağlamasıve bunları sürdürebilmesi, tedavinin devamlılığı açısından çok önemlidir.Maddeyi bırakma sürecinde, maddeyi hatırlatacak en ufak bir durumdan bilekaçınılmalıdır. Çünkü kişi kendisi maddeyi bıraksa bile, beyni istemeye devameder. Beynin isteklerine karşı koymayı öğrenene kadar, yapılması gereken şey;tehlikelerden uzak durmaktır.
İyileşme süreci, kişinin maddesiz biryaşamla bütünleştiği ve değiştiği bir süreç olarak görülmelidir. Kişi kendinitanımaya ve anlamaya başlar ve madde kullanıma neden olan etkenlerin farkındaolarak, bunları değiştirmeye çalışır. Aynı zamanda görülen ruhsal sorunlarıylada baş etmeye başlar. Böylece, yaşadığı ruhsal sorunların çözümünü maddedearamaması gerektiğini öğrenir. Maddenin, kendisinde yarattığı etkileri öğrenir.Tekrar kullanmaya başlamaması için gerekli bilgi ve beceriyi kazanır. Beynininmadde isteğine karşı koymayı öğrenir. Böylece dış dünyaya kendini hazırlar,çünkü her zaman hayatında tetikleyici unsurlar ve riskler olacaktır. ‘