Sigara tiryakilerinin sigarayı bırakmak için yöneldikleri e-sigara asla masum olmadığını ispatlayan bilimsel çalışmalar artıyor. Nitekim e-sigara, Dünya Sağlık Teşkilatı’nın da belirttiği üzere sağlığa zararlı, ölümcül bir maddedir. E-sigara üreticileri likitlerin içerisine çeşitli aromalar ekleyerek ve bunları isimlendirerek, çocuklara bunları pazarlama yoluna gitmektedir.

İçinde belirli konsantrasyonda nikotin içeren solüsyonu, pil gücü ile, yanma olmadan, ısı vererek nikotin içeren buhar haline getiren cihazdır. Likit olarak propilen glikol veya gliserol kullanılıyor.

Likit içerisinde yer alan nikotin, bağımlılık yapıcı etkisiyle tiryakilerin en büyük baş belası olmakla birlikte, adrenalin salınıma yol açıp insülin direncini arttırarak, erken dönemlerde kalp problemlerine yol açabilmektedir.

Bu ürünleri tercih edenler, genelde sigarada yer alan çeşitli zararlı maddelerin kullandıkları likitlerde olmadığını belirtmektedirler. Ancak buhar ve tat üretmek için likitlerde kullanılan petrol ve kimyevi maddeler bu anlamda asla masum değildir.

Hakkında çokça konuşulan elektronik sigara ile ilgili geçtiğimiz günlerde Yeşilay Genel Merkezi Sepetiler Kasrı’nda gerçekleştirilen “Elektronik Sigara Gerçeği” toplantısı ile son yıllarda çok boyutlu bir sorun olarak gündeme gelen elektronik sigara masaya yatırıldı.

Yeşilay Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Recep Erol Sezer ve Campaign for Tobacco Free Kids Avrasya Bölge Koordinatörü Olga Knorre, alana ilişkin küresel çalışmaları ve mücadele yöntemleri ile ilgili üniversite öğrencileri ve Genç Yeşilay üyelerini bilgilendirdi.

Elektronik Sigara gerçeği toplantısının açılış konuşmasını gerçekleştiren Yeşilay Genel Müdürü Sultan Işık, elektronik sigara ile sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada gençlerin hedef alındığını vurguladı.

Konuyla ilgili pek çok soru işaretini kaldırmak adına düzenlenen elektronik sigara toplantısında Işık, öncelikle bilgi eksikliğinin giderilmesi için çalışma yürütüldüğünü; bilgi eksikliklerinin ise tehlikeyi her geçen gün daha da büyüttüğünü söyledi.

Elektronik sigaranın, sigarayı bırakmak için bir araç olmadığını altını çizen Işık; “ Elektronik sigara, dünyanın pek çok ülkesinde sigarayı bırakma aracı olarak piyasaya sürülmektedir. Pazarlama yaklaşımı olarak, adeta bir teknoloji aksesuarı pazarlaması yapılıyormuş gibi bir sunulmaktadır. Buna karşın maalesef pek çok insanın elektronik sigara ile ilgili sağlıklı bir bilgiye vakıf olamadığını görmekteyiz. Bu durum her geçen gün elektronik sigara tehlikesini daha büyür kılmaktadır. Kullanılan pazarlama yöntemleriyle bir stil göstergesi olarak piyasaya sürülmesi sonucunda hiç sigara içmeyenleri de içer konuma getirmektedir” ifadelerini kullandı.

Küresel ölçekte gençlerdeki elektronik sigara ve yeni ürün kullanımının (ısıtılmış tütün ürünü vb.) yetişkinlere oranla 3 kat arttığının gözlemlendiğini belirten Campaign for Tobacco Free Kids Avrasya Bölge Koordinatörü Olga Knorre, mücadele için doğru yöntemler izlenmesi gerektiğine işaret etti.

Elektronik sigaraların bir aksesuar olarak pazarlanması nedeniyle ebeveynlerin uzun süre çocuklarının nikotin tükettiklerini anlayamadığını belirten Knorre, kamu politikaları oluşturulurken endüstrinin süreçten uzak tutulması gerektiğinin altını çizdi.

Yeşilay Bilim Kurulu Üyesi, Prof. Dr. Recep Erol Sezer ise Türkiye’de tütün salgının devam etmesinin endüstri etkilerinden bağımsız düşünülemeyeceğini belirterek; küresel tütün endüstrisinin Türkiye’deki faaliyetlerine karşı topyekûn mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı. Yeşilay, Campaign for Tobacco Free Kids ile birlikte “Stand Up Against Smoke! – Dumana Karşı Çık!” isimli Şubat 2020’de sona erecek proje kapsamında, Mart 2019’da yayınlanan Tütün Mamullerinin Üretim Şekline, Etiketlenmesine ve Denetlenmesine İlişkin Yönetmelik’in iyileştirilmesine ve etkin uygulanmasına odaklanan çalışmalar gerçekleştiriyor.