İslam dünyasının ilk gıblegahı KUDÜS, barışın, özgürlüğün,hoşgörünün simgesi KUDÜS

Kudüs M.Ö. 2000’de Arap, M.Ö. 1800’de Hitit, M.Ö. 1286’daMısır hâkimiyetine girdi. Mısır hakimiyetiyle birlikteHz. Musa öncülüğünde İsrailoğulları Filistin’e yerleşti. Hz. Davud, Hz.Süleyman’ın da yaşadığı bölge M.Ö. 64’te Roma egemenliğine girdi.

Milattan Sonraya bakıldığında 637 yılında tamamıyla İslam Hâkimiyetinegiren Filistin’de Emeviler, Abbasiler, Fatımiler ve Selçuklular egemenliğindekaldı. O dönem Maraş’tan da geçen Yavuz Sultan Selim’in fethiyle Filistin 1516yılında Osmanlı toprağı oldu. Tam 400 yıldır barışın ve huzurun simgesi,Müslümanların sevgisiyle büyüyen şehir 1918’e kadar Osmanlı’da kaldı. Romalılartarafından sürgün edilen Yahudilerin Filistin hayali de içlerinde kaldı.

1918 yılından sonra bugünkü gibi o dönemde de döndürülendolaplarla Filistin’e Yahudilerin gelmesi ve bir devlet kurulmasının önüaçıldı. Açanda bir İngiliz’di.

Hatta 1900’lü yıllarda Araplardan yüksek bedellerleoluşturdukları fonla toprak satın alan Yahudilerin devlet kurma hayali yetersizkalmış, dönemin padişahı Sultan Abdulhamithan’a Osmanlının tüm borçlarınıödemeleri ve bunların da gizli kalması şartıyla Filistin’den bir yurt talebindebulunulmuştu. Tabiki Sultan Abdulhamithan şiddetle karşı çıkmış ve Filistin’intüm tapusunu kendisi almıştı.

Yıllar yılları kovaladı, birinci dünya savaşında dönündolaplar, daha sonra Filistin’e ayrılan özel statü Yahudilerin önünü açtı.Yüzyıllardır huzur içerisinde yaşamlarını sürdüren Filistinli kardeşlerimiz,kendi topraklarında savaşlara, soykırımlara maruz kaldılar.

Dönelim Trump’a, ilk seçildiğinde çok şeylerin beklendiğiTrump, beklenenin aksine daha beter çıktı. Her geçen gün kan kaybeden Trumpdünyadaki Siyonistlerin sempatisini kazanmak için adaletsiz, seviyesiz vehaksız bir şekilde Kudus’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdığını söyledi.

Başta her zaman Filistin hassasiyetini gösteren TürkiyeOsmanlı’dan kalan mirasa sahip çıkmaya devam ediyor. Bugün Türkiye’nin sesidaha gür çıkıyor. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Filistinlikardeşlerimiz için elinden geleni yapıyor. Zirveleri topluyor, uluslararasıarenada gündeme getiriyor.

Köşe yazıma Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’nuntarihi açıklamalarıyla son veriyorum;

İŞTE TARİHİ AÇIKLAMA, HELAL SANA

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro; " Ne zamanakadar katliama seyirci kalacaksınız? Filistinli kardeşlerinizin katliamınıizlemeye devam mı edeceksiniz? Arap liderleri ne zaman uyanacak? Ne zamanuyanıp, Filistin halkının sesine ses vereceksiniz? Yerin dibine batsın resmiaçıklamalarınız, yerin dibine batsın uluslararası protokolünüz, artık hareketegeçmelisiniz!

Filistin halkının katillerine cevap vermelisiniz,durdurmalısınız. Venezuela başkanı olarak size sesleniyorum, yeter artık! Resmiaçıklamalarınızdan öteye gidemiyorsunuz. Ses tonumdan dolayı özür dilerim amaçok derinden konuşuyorum. İçimde saklı olan acı ve öfke beni bu şekildekonuşturuyor. Filistin halkına yapılan katliama seyirci kalmak bana acı veriyor.”