11 Ayın Sultanı Ramazan Ayı içerisindeyiz.
Mübarek ay ve birlik beraberliğin ve bereketin simgesi.
Her yıl geleneksel hale gelen İftarlar geçen yıl Pandemi dolayısı ile yapılmamıştı.
Kahramanmaraş’ta bu tür iftarlar yerine ihtiyaç sahiplerine sosyal destekler verilmişti.
Hediye çekleri, Ramazan Kolileri gibi…
İbadetlerin en güzelini ihya ettiğimiz bu ayı dört gözle bekleyen nice insan var.
Kimi her vaktini ibadetle geçirmek için, kimi Ramazan ayında rızkı artacağı için sabırla bekliyor.
Ancak çoğu insan Ramazan’ın amacını unutuyor.
Oruç açlığın zorluğunu görüp bolluğun kıymetini anlayarak şükretmek ve açlıkla sınanan insanlara ikramda bulunmak için bizlere bir fırsat sunuyor.
Bu fırsat bize yoksulların durumunu daha iyi anlamayı, dolayısıyla onların sıkıntılarını giderme yönünde çaba sarf etmeyi vesile kılıyor.
Zaten bu sebeple Ramazan ayı gelince ihtiyaç sahiplerine verilen fitre herkesin bayrama sevinçle ulaşmasını amaçlıyor.
İftar sofralarına koyacağımız nimetleri açlığın verdiği doymayacağız, yetmeyecek hissi ile çeşitlendiriyoruz fakat israfı önlemek amacıyla normal zamanda ne tüketiyorsak aşırıya kaçmadan hazırlıklarımızı sürdürmeye gayret göstermeliyiz.
Ramazan ayı bereket ayı hepimiz farkındayız sevdiklerimizle sadece soframızı değil muhabbetimizi paylaşmalıyız.
Maalesef gerek evlerde gerek Restoranlarda ayyuka çıkan bir fiks menü adeti türedi.
Ramazan öncesinde de yazdığım konudur israf.
Özellikle sertme kavhaltı ve israfa yönelik düşüncelerimi belirtmiştim.
Şimdi yineliyorum, İsrafa dikkat edelim.
İftar saatinde yaşadığımız o an varya sabırsızlıkların ulaştığı ve masanın donatıldığı bir iftar sofrası…
Siz bunun adına tüketim çılgınlığı mı dersiniz israf mı dersiniz bilmiyorum ama ben bunun adına fırsatçılık diyorum.
Yeni değil yıllardır sürdürülüyor. Çoğu insan yemediği yiyeceğin parasını ödemek zorunda bırakılıyor.
Hem mide ye hem cebe işkencedir bence…
Müslüman bir ülkede israfın önlenmesi için üstün çaba harcamamız gerekirken adeta önünü açıyoruz.
Ramazan ayındaki ibadetin amacına tamamen ters olan bu yaklaşıma bir son verilmeli.
Bu ay sabrı, aç ve muhtaç gezenleri hatırlatır.
Ramazan ayı, ibadetler koleksiyonunu bünyesinde barındırır.
Farz olan oruç ibadeti bu ayda ifa edilir.
Ramazanda kalpler incelir, azalar sakinleşir, ruh rahatlar.
Ramazan ayı müminler için cennet hayatını temsil eder.
Ramazanda inananlar huzur bulur, toplum rahatlar; iyilikler artar, kötülükler azalır; şeytanlar üzülür, melekler sevinir; Allah kulundan razı olur.
Ramazan ayı manevi yönden bir harman ayıdır.
Her Müslüman azami derecede bu ayın feyzinden, bereketinden ve manevi tüm değerlerinden yararlanmasını bilmelidir.
Gelecek ramazan ayına yetişip yetişmeyeceğimiz belli olmadığına göre özellikle bu pandemi döneminde bu ayın manevi ikliminden, feyiz ve bereketinden yararlanmalıyız.
Bunun için de bu aya girmeden önce kalben, zihnen ve fikren bu kapsayıcı kulluğa hazırlanmak ve bu aydan azami derecede yararlanmaya niyet etmek gerekir.
Manevi güzelliklerle dolu olan Ramazan ayı, müminler için bir rahmet ve mağfiret mevsimidir.
Maalesef bugün bir yanda açlığın, yoksulluğun ve sefaletin pençesinde kıvranan; ekmek, su gibi en temel gıda maddelerinden mahrum milyonlarca insan hayatta kalma mücadelesi verirken, diğer yandan çılgınca bir tüketim ve israfın varlığı acı bir gerçektir.
Günümüz iftar sofralarına bakıldığında, yapılan yiyecek ve içecek israflarının haddi hesabının olmadığını görmek hiç de zor olmasa gerektir.
Bu sebeple bizlere düşen de Ramazan ayındaki iftar sofralarını israf sofralarına dönüştürmemektir.
Hayırlı İftarlar dileklerimle...