Bağımlılıkla mücadele sadece devlete bırakılmayacak kadarönemli ve hepimize görevler düşüyor. Uyuşturucu madde sorunu sadece ülkemizindeğil, tüm dünyanın başına bir bela olarak karşımızda durmaktadır. CengizAkkaya,  uzun yıllardır sahada gördüğü sorunları yazan ve seslendiren birbağımlı yakını. Bize konuya ilişkin çözüm önerilerini içeren bir mektupgönderdi. İşte o mektup : ‘ Ülkemizin en önemli ve öncelikli sorunlarındanbirisi olarak gördüğüm ve ‘Kimyasal Terör’ diye adlandırdığım uyuşturucusorununa dair farkındalık oluşturma bilinciyle gerçekleştirilen her faaliyetiçok kıymetli ve çok değerli gördüğümü özellikle belirtmek isterim.
   Bu sorunun maddi-manevi en ağır bedelini ödeyen taraflardan biriolan biz Bağımlı Yakınlarının, bağımlılık hastalığıyla boğuştuğumuz süreçlerdekarşılaştığımız eksiklik ve aksaklıkların giderilmesine yönelik önerilerimi herplatformda dile getirmeye gayret ediyorum. Sorunun gerçekliğiyle örtüşen doğrubir sistemin inşasında biz de varız ve göz ardı edilmememiz gerekir diyedüşünüyorum. Bir sorunun çözümünde, eksiksiz bir şekilde ilgili bütüntaraflardan güvenilir verilerin alınması sağlanabilirse doğru ve sağlıklıadımların atılabileceğine inanıyorum.
  Şu an var olan mevcut düzenlemeler ve yaklaşımlar ile toplum olarak busoruna ve sorunun çözümüne yönelik gerçekçi ve kalıcı sonuçlar üretebilmemizinmümkün olmadığını düşünmekteyim. Yaşanılan bu sorunu 40-50 yıl öncesininezberleri ve kalıplarıyla yorumlayıp, meseleyi hala ahlaki ya da iradi birproblem olarak görüp, toplumun bütününün geleceğini risk altına alma olasılığıyüksek olan bir  ’Kimyasal Terör’ sorunu olarak algılamadığımız ve soruna‘Halk Sağlığı Sorunu’ olarak bakmadığımız ve bu mantığa uygun sorunungerçekliğiyle örtüşen, bu sorunu yaşayan herkesin çok rahat ve kolayulaşabileceği gerçekçi ve kalıcı bir ‘Sistem İnşasını’ gerçekleştiremediğimizsürece toplum olarak ödeyeceğimiz maddi-manevi bedelin çok ağır olacağınıdüşünüyorum.

  -Detox ve Rehabilite Hizmetleri, sosyal güvenceniz yok ise Amatem veÇematem’lerde de tamamıyla ücretli olarak sürdürülmektedir. İyileşmesüreçlerinin piyasalaştırılması, doğru sistemlerin inşa edilmesini engelleyecekolan ve her türlü istismar alanını besleyecek olan en kritik meseledir.İstismarı ortadan kaldırmanın tek yolunun, bütün sorumluluğu Valiliklerin,Belediyelerin, Kaymakamlıkların yanı sıra Fakülte, Enstitü ve ÜniversitelerinTıp, Sağlık, Eğitim, Nöroloji, Aile Sağlığı, Çocuk Sağlığı, Aile Hekimliğibölümlerinin ele almasıyla ve iyileşme süreçlerinde para alışverişinin ortadankaldırılmasına yönelik yeni düzenlemelerin yapılmasıyla mümkün olabileceğinidüşünmekteyim. Bunun için bağımlılıktan sürdürülebilir iyileşmeye geçiştekihizmetler; ya Sosyal Güvenlik Kurumu ve Genel Sağlık Sigortası kapsamınaalınmalı ya da Sosyal Fonlardan kesintisiz bir biçimde karşılanmalıdır.
  -Uyuşturucuyla Mücadele Dernekleri’nin kurulmasına yönelik hukukiçerçevenin ve görev tanımlarının yeniden düzenlenmesi gerekir. Bu alandafaaliyet yapabilme olanağının Dernekler Mevzuatından çıkarılması, Yarı Yol Evitanımlamasıyla Sağlık Bakanlığına bağlanması ve denetimlerinin sağlanması çokönemli bir konudur. Mevcut durum her türlü istismara yol açabilecek durumdadır.Bağımlı yakınlarıyla direkt para alışverişinin ortadan kaldırılmasına yönelikgerekli mevzuat düzenlemelerinin yapılmasıyla belirlenecek hizmet bedellerinin,bu hizmetleri sunabilme yetkisi verilen Dernek ve Özel Amatem’lere SağlıkBakanlığı tarafından ödenmesinin, maddi istismarı önlemeye yönelik çok önemli,etkili ve kritik bir adım olacağını düşünmekteyim.
-Denetimli Serbestlik Mevzuatı, sadece belirli aralıklarla temiz idrar raporualınan ve yalnızca kırtasiye bürokrasisinden ibaret bir işlem olmaktançıkarılması hayati önem taşımaktadır. Sürdürülebilir, denetlenebilir, kalıcı,gerçekçi hedefler içeren yeni düzenlemelere ihtiyaç vardır. Örneğin bağımlıbireylerin ve yakınlarının 12 Basamak-12 Gelenek Programlı Kendi Kendine YardımGrupları (N.A. / AA. / NAR-ANON / AL-ANON) toplantılarına katılımlarının sağlanması,Bağımlılık Takip ve Rehabilite Merkezlerinden, Toplum ve Ruh SağlığıMerkezlerinden, Aile Hekimliklerinden profesyonel destek almalarının mecburihale getirilmesi gibi daha gerçekçi ve çözüm odaklı düzenlemeler üzerindeçalışılmalıdır.
  -Amatem ve Çematem’lerin şu an sundukları hizmetlerin yeterliliğiningözden geçirilmesi de çok önemli bir konudur. Sadece Detox işlemi yapılan,Rehabilite ve Sosyal Adaptasyon ayakları sağlıklı olarak çalıştırılmayan mevcutuygulamanın eksik ve bütünü kapsamayan, sorunun gerçekliğinden uzak bir işlemolduğunu kabul etmek zorundayız. Bağımlılıktan sürdürülebilir iyileşmeye geçişiçin en az 24 aylık süreci kapsayan Rehabilite ve Sosyal AdaptasyonHizmetlerini de içerisinde barındıran kapsamlı birer Sağlık Hizmet Ünitelerihaline dönüştürülmelerinin en acil ve en önemli eksikliklerimizden biriolduğunu düşünüyorum.

-Birçok adli vakanın uyuşturucuyla bağlantılı olduğu varsayımından hareketle,uyuşturucu ve bağımlılık konusunda, Bağımlılık-Farkındalık Formasyon Eğitimindengeçirilmiş kadrolardan oluşan Mahkemelerin devreye sokulması da oldukça önemlibir konudur. Bu konudaki beklentim, Adalet Bakanlığı ve Türkiye BarolarBirliği’nin bu düzenlemeler üzerinde titizlikle çalışmalarıdır.

-Bağımlılık alanında faaliyet yürüten profesyonel kadroların mutlakaBağımlılık-Farkındalık Formasyon Eğitimine tabi tutulması gereklidir. Bubahsini yaptığım Bağımlılık-Farkındalık Formasyon Eğitimi müfredatınınoluşturulabilmesi için de Sosyoloji, Antropoloji, Psikiyatri, Psikoloji, Nöroloji,Aile Hekimliği, Pedagoji, Rehberlik Öğretmenliği, PDR, Anaokulu Öğretmenliği,Sosyal Hizmet Uzmanlığı, Halk Sağlığı, Sağlık Bilimleri bölümlerinden konuyahakim Akademisyenlerden oluşacak bir Kurul’un, NA (Adsız Narkotikler)’in 12Basamak Programını temel alan bir ‘Müfredat’ çalışması yapması çok çokönemlidir. Milli Eğitim Bakanlığının ve YÖK’ün onaylayacağı, uluslararasıakreditasyonu olan Bağımlılık-Farkındalık Formasyon Eğitiminin; Sosyal Bilimlerile Sağlık Bilimleri Üniversite, Fakülte ve Enstitülerinde okuyan ve bağımlılıkalanında kariyer planlaması yapan herkes için zorunlu bir ‘Formasyon Eğitimi’haline getirilmesi çok önemli bir düzenleme olur.
-Bağımlılıkla ilgili Sağlık Hizmet Ünitelerinde Psikiyatrist, Psikolog,Sosyolog, Sosyal Hizmet Uzmanı, Adli Tıp Uzmanı, Nörolog, Ürolog, Kardiyolog,Dahiliye Uzmanı kadrolarının yanı sıra Bakım Koordinatörü Hizmetlileri(Ex-User/Sürdürülebilir İyileşmeyi Yakalamış Eski Bağımlı) kadrosunun da,hizmet normları ve hukuki çerçevesi belirlenerek, çalışmalarına imkansağlanmasına yönelik mevzuat düzenlemelerinin yapılması çok önemlidir.
-Kalkınma Ajansları üzerinden bağımlılıkla ilgili projelere aktarılankaynakların, daha kapsamlı bir organizasyon şartı getirilerek sorununciddiyetine ve gerçekliğine uygun kalıcı projelere yönlendirilmesi hayati önemtaşımaktadır. Valilikler, Kaymakamlıklar, Büyükşehir Belediyeleri, İlçeBelediyeleri, Kent Konseyleri, Halk Sağlığı Müdürlükleri ile Toplum ve RuhSağlığı Merkezleri üzerinden Detox Merkezleri, Rehabilite ve Sosyal AdaptasyonAtölyeleri ya da Danışma ve Takip Merkezleri gibi ünitelerin ülkenin hernoktasına ulaştırılmasını hedefleyen gerçekçi projelere aktarılması gerektiğineinanıyorum.
-Önleyici Eğitimin en önemli aşamalardan biri olduğu gerçekliğiyle; Eğitim Fakülteleri,Rehberlik, Sınıf Öğretmenliği, Anaokulu Öğretmenliği, PDR gibi bölümlerde deBağımlılık-Farkındalık Formasyon Eğitimleri verilmesinin önemli olacağınıdüşünüyorum.
-Bütünlüklü bir bakış açısının sağlanabilmesinin en önemli ayaklarından birininde çok başlı ve parçalı organizasyon yapısından çıkılması olduğunu düşünüyorum.Bunun gerçekleştirilebilmesi için sadece bağımlılıkla ilgili, doğrudanCumhurbaşkanlığına ya da Başbakanlığa bağlı çalışacak olan bir Bakanlık ya daMüsteşarlık gibi sadece bu soruna odaklanacak bir yapılanmanın oluşturulması,birçok konuda daha hızlı ve kalıcı çözümler geliştirilmesini sağlar vekoordinasyon zafiyetini azaltır diye düşünüyorum. Hepimiz aynı gemideyiz veçocuklarımız hepimizin ortak geleceğidir. Çocuklarımız için, geleceğimiz içinhepimiz taşın altına elimizi koymakzorundayız.’