Dünyanın baş belası haline gelen 1 ılı aşkın baş edemediğimiz baş belası Korana Mücadelemiz son hızı ile devam ediyor.
Ülke olarak korona virüsle mücadelede Türkiye olarak önemli adımlar attığımızı düşünüyorum. Ülkemizde ilk vakaların görülmeye başlandığı aylardan itibaren alınan sıkı önlemler, gerçekten büyük fayda sağladı.
Lakin bu Önlemler ister istemez can yaktı.
Bir yıla aşkın bir süredir devam eden Koranavirüs salgını ekonominin seyrini olumsuz yönde etkileye devam ediyor.
Kahramanmaraş’ta sokaklar bomboş, ülkede sokağa çıkma kısıtlaması var.
Esnaf kapal, kan ağlıyor, geçim derdi ve sağlık derdi endişesi yaşıyor.
Hani derler ya Yukarı tükürsen bıyık aşağı tükürsen sakal…
Biri sağlık biri, sağlıklı ve huzurlu yaşamak için geçim…
Son kapanmalarla birlikte hemen hemen bütün sektörler nasibini alırken, ekonominin durağanlığından para da kazanılmıyor.
Salgından en çok etkilenen esnaf ve sanatkâr kesiminin işleri iyi gitmediği gibi, kısıtlamalardan dolayı da oldukça zorlanıyor.
Genelde işlerini döndürmek için banka kredilerini kullanıyor.
Ancak şu an ya kredi alamıyorlar ya da çok yüksek faizle alabiliyor.
Resmi kayıtlara göre 2020'de 120 bin esnafın iflas başvurusunda bulunduğunu ve çok daha fazlasının ödeme gücü olmadığı için hukuki süreci başlatamasa da dükkânını kapattığı konuşuluyor.
Günlük ihtiyaçlarını karşılayamadığı gibi, vergi, elektrik, SGK, BAĞ-KUR primi gibi ödemelerini yapamayacak bir durumdadır.
Faaliyet gösteren 300 bine yakın esnafın borçları artmaya devam ederken, yüzde 65’nin bireysel ve ticari kredi borcu da yükseldi.
Ekonomik ve diğer endişelerden dolayı veresiye defteri yerine kartlı alışverişe yönelen esnafların kapanma oranı da neredeyse yüzde 9’lara kadar çıktı.
Hal böyle ikin, esnaf ve sanatkârın gelecek endişesi de artıyor.
Bu durumun karşısında iktidar esnaf ve sanatkârlarımızı bu endişelerden kurtaracak adımları yeterince artırarak, aşı da öncelikler listesine almalıdır.
Böylelikle esnaf ve sanatkârlarımız endişelerden uzaklaşırken, rahatlayabilir.
Özellikle bu ay içinde sakağa çıkma kısıtlamalarında yapılan değişiklikler esnafı ve sanatkârların işini bir daha zorlaştırdığı da bir gerçektir.
Vakaların dramatik olarak artması ve vatandaşların tedbirlere uyma konusunda son derece dikkatsiz oluşundan kaygılıdır.
İktidardan ve Bilim Kurulundan beklentilere kapanma yerine, aşısını yaptırıp, işini devam ettirmesi yönündeydi.
Yapılan araştırmalarda esnafın yüzde 58’zinin aşısını yaptırmak istemesi de iyi bir gelişmedir.
Bunun nedeni de vatandaşların tedbirlere uyum göstermemesinden dolayı kendilerini büyük bir riskin altında görmelerinden kaynaklanıyor.
Ancak sağlımız gereği de uygulanan kısıtlamalara da sessiz kalıyor ve ayakta kalmak için elinden geleni yapıyor.
Diğer taraftan ekonomik yönden alınan tedbirlerde esnafın yüzde 32’si sağlanan desteklerden yararlanamadığını belirtiyor.
Yararlanan yüzde 25’lik esnaf ve sanatkâr kesimi bu destekleri yetersiz gördüğü gibi, yeterli olmalıydı öngörüsün içindedir.
Esnafın asıl beklentisi karşılıksız hibe desteğidir.
Vergi affı gibi daha etkin maddi desteğinin sağlanmasıdır.
29 Nisan 2021 perşembe akşamı saat 19’da başlayıp, 17 Mayıs pazartesi günü saat 05’şe kadar sürecek şekilde tam kapanma uygulanması kararı esnaf ve sanatkâr kesiminin çoğunluğunun beklemediği bir karardı.
Buna rağmen salgının önüne geçilmesi amacıyla alınan tam kapanma kararına da olumlu bakmaktadır.
Ülkemiz ve şehrimiz insanın sağlığının tehlikeye girmemesi için uygulandığı düşüncesindedir.
Koronavirüs salgını sürecinde en çok etkilenen kesimin başında gelen esnaf ve sanatkarların aşı beklentisinin yerine getirilmesi hiçte zor olması gerek.
Vatandaşlar olarak bizlerde salgının önüne geçilmesi için alınan bütün tedbirlere eksiksiz uymamız hepimizin sağlığı için faydalı olacaktır. Ne dersiniz alınan bütün tedbirlere uymamız konusunda dikkatli olmamız gerekmez mi?