2

                Yedincisi sorularda konu dağılımı, gerek “Genel Kültür ve Yetenek” olsun gerekse de “Alan Bilgisi” olsun. Genel çerçevede panorama diyebiliriz. Soruların birçoğu seviye olarak tutarsız. Şöyle ki: Edebiyat alan sorusunda sorulan soruların birçoğu bazı üniversitelerde verilmiyor, kaldı ki bizler bunu okullarda müfredat için işleyelim… Amaç elemekse onu bile yaparken en azından aktif halde olan konulardan sorulmalı. İşlenmeyecek olan bir konunun sorulması bence yanlış…

                Sekizincisi zaten vatandaş o üniversiteden öğretmen olarak mezun olmuş; aldığı diploması buna apaçık kanıt. Peki tekrardan bu öğretmen adaylarının sınavdan geçirilmesi abes-i iştigal. Her önüne gelen bölümü özellikle açık öğretime verilmemeli: Edebiyat gibi… Bin bir zorlukla kazanarak ve yine aynı zahmetle o şehre yahut ülkeye giderek o bölümü okuyor; bu arada doçent gibi öğretim görevlilerin kaprislerine maruz kalıp da dersten kalmak cabası…

                Dokuzuncusu eğitim ve sınav sisteminin ivedi bir şekilde kökten radikal değişmesi elzemdir. Yoksa gençlik heba olup gidiyor. Vatandaş üniversite kazandım, okudum ve mezun oldum, kariyer yaptım diyene kadar affedersiniz yaş oluyor otuz beş yahut kırk. Kusura kalmayın da bu yaştaki öğretmen adayı özellikle bir beş yılda KPSS’de sürünüyor; ha kazandı ha kazanacak; ya da atandı, atanacak… Bu yaştaki öğretmenden nasıl bir performans bekleyebilirsiniz ki!

                Söylenilecek ve tartışılacak çok sözlerimiz vardır elbette; lakin burada konuşmaktan çok artık çözüm üretip harekete geçerek somut veriler ve görüntüler ortaya çıkarmamız gerekiyor. Altını çizerek ve üstüne basarak söylüyorum ki bizi ileride büyük bir felaket bekliyor: “Okumuş işsizler ordusu!” Okumak artık ARAÇ olmaktan çıktı AMAÇ oldu. Hal böyle olunca ne meslek yapacak ne de meslekte yetiştirecek adam kaldı… Hatta evlilik yaşı bile uzadı gitti (genel istatistik araştırılıp bakılsın) birçoğu otuzundan sonra evlilik yapıyor, yediği gıdalar da hormonal olunca çeşitli hastalıklar (bay ve bayan) baş gösteriyor. Neticede normal doğum olmayıp sezaryen oluyor ve nesil tam anlamıyla çoğalamıyor. Sorarsanız da neden çocuk yok? Yapın bakalım en az üç tane! Ne üçü ne de ikisi arkadaş vatandaş biri bile zor yapıyor. Söylemesi kolay.

                Velhasılı kelam eğitimin belli bir düzene girmemesi nüfus sayısını ve yaşam sistemini alt üst ediyor. Büyük bir kan kaybımız var. Bu kanayan yara durdurulmazsa gelecek nesil diye bir şey olmayacak korkarım ki…

İnsanca yaşamak ve İslamiyeti yaşamak dileğiyle… Aziz ve kıymetli karilerim.  

devam edecek…