Zamanın padişahının Ayaz isminde akıllı mı akıllı bir hizmetçisi vardı.Padişah, Ayaz’a çok değer veriyordu. Ona hediyeler alıyor ve yüksek de bir maaşödüyordu.

                Padişahın beyleri,kıskançlıktan köpürüyorlardı. “Şu Ayaz’da otuz kişinin aklı yok. Nasıl oluyorda padişah ona otuz beyinki kadar para veriyor?” diye düşünüp padişahıkınıyorlardı.

                Bir gün padişahberaberinde otuz beyle avlanmaya çıktı. Dağlara, ovalara doğru yol aldı. Birzaman sonra uzaktan bir kervan göründü.

                Padişah yanındakibir beye,

                Git de araştır, okervanın hangi şehirden geldiğini öğren, dedi.

                Bey gitti, sordu vedöndü.

                Rey’den geliyor,dedi.

                Padişah,

                Peki, nereyegidiyorlar, diye sorunca bey donakaldı; çünkü bu soruyu sorup cevabını öğrenmekaklına gelmemişti.

                 Padişah başka bir beye,

                Sen de git, nereyegittiklerini öğren bakalım, dedi.

                Bey gidip hemendöndü.

                Yemen’egidiyorlarmış hünkarım, dedi.

                Padişah,

                Peki, yüklerineymiş, diye sordu. O bey de şaşırıp kaldı; çünkü o da bu sorunun cevabınıöğrenmeyi akıl edememişti.

                Padişah bu sefer debaşka bir beye,

                Git, kervanın yükünüsor, dedi.

                Bey de emre uydu,gidip sordu. Döndüğünde,

                Kervanda her cinsmal var; lakin yükün çoğunluğu Rey kaseleridir, dedi.

                Padişah,

                Rey’den ne zamanyola çıkmışlar, diye sordu. O bey, bu soruya cevap veremedi.

                Böylece, padişahotuz beyi sırayla denedi. Hepsi dar ufuklu, kısır düşünceli çıktı. İsteneniöğreniyor daha fazlasını merak etmiyorlardı.

                Bunun üzerinepadişah, beylere dedi ki:

                Bir gün Ayaz’ı tekbaşına sınadım. Git, şu kervanın nereden geldiğini öğren, dedim. Gitti, sizesorduğum bütün soruları doğruca sordu. Emrim ve tavsiyem olmadan kervanhakkındaki her şeyi şüpheye yer bırakmayacak şekilde öğrendi. Otuz bey, otuzdefada ne öğrenebildiyse o hepsini bir seferde öğrenip geldi.

                Beyler padişahın busözleri üzerine şöyle dediler:

                Demek ki bu zeka işiAllah vergisidir. Çalışmakla elde edilebilecek bir şey değildir.

                Padişah onların bugörüşüne katılmadı.

                Tam tersine.Kusurlar çalışmamanın ürünüdür; kazançlar ise çalışarak elde edilir, dedi.

                                “Belki insanın kendi için aslolan şey, zararsa kusurundan; karsagayretindendir.”

 (MESNEVİDEN ÖYKÜLER)