Vahşilik kanınızdamı var bilmiyorum…
Hayvanların İnsanlara ne zararı var.
Hayvanlar bazen vahşi bazen çok sadık olabilirler.
Bunu sağlamanın yarısı insanların hayvanlara davranma biçimidir.
Yani, eğer hayvanlara yaklaşımınız iyiyse bu hayvan size sadık olabilir.
Genellikle hayvanların sadık olması hem sizin yaklaşımınız hem de hayvanı küçüklüğünden beri sizin büyütmenizden kaynaklanır.
Mesela doğada vahşi olan aslanlara ya da kaplanlara küçüklüklerinden beri iyi bakar, onları severseniz sizi korurlar ve size zarar vermeyebilirler. Böylece hayvanlar size daha sadık olurlar.
Yeryüzünde pek çok hayvan yaşar.
Bunların bir kısmı evcilleştirilmiştir.
İnsanlarla birlikte yaşarlar.
Evcil olmayanlar, başıboş, kontrolsüz dağ, bayır gezer dururlar.
Hayvanlar insanların duygularını anlayabilecek kapasitededir.
Örneğin bir köpeğe korktuğunuzu belli ederseniz sizi kovalayabilir ya da saldırabilir. Onları sevdiğinizi belli etmelisiniz ki size zarar vermesinler.
Bazı insanlar hayvanları hiç sevmeyip onlara kötü davranıp, eziyet etmektedir.
Örneği Kahramanmaraş Onikişubat Fatmalı Mahallesinde yaşanmış…
Fatmalı mahallesinde eski belediye binasında kalan 3 yavru köpek kimliği belirsiz kişi kişiler tarafından vahşice öldürülmüş…
Caniler tarafından Yavru bir köpeğin ayakları kesilip öldürdükten sonra ağaca asılmış ve derisi yüzülmüş…
Ne yaptı sana o yavru hayvan, ne yaptı saha Enik…
Hiç mi vicdanın sızlamadı mı o işkenceyi yaparken…
Bu nasıl insanlık…
Bu çok kötü bir davranıştır ve bazen hayvanlardan da daha vahşi olabilmektedirler.
Hayvanlar insanlara yardım bile edebilir.
Örneğin gözleri görmeyen bir insana eğitilmiş köpek çok yardımcı olur.
Çünkü köpekle birlikte yola çıkan bu insan köpeğin adımlarına uyarak yönünü bulabilir.
Ya da kedisi olan ve onu çok seven bir insana zarar vermeye çalışan diğer insanlar bu kedi tarafından tepki görebilirler.
Bu nedenlerden dolayı hayvanlara kötü davranmamalı, onların da canları olup, duygular besleyebileceklerini unutmamalıyız.
Hayvanlar, duyu ve hareket yetenekleri olan canlılardır.
Hayvanların sahiplerine bağlılıkları, hayvan sevgisinin doğup büyümesine yardımcı oldu.
Hayvanları seven insanlar, hayvan hastalıklarını iyileştirmek için çalıştılar.
Veterinerler hayvan hastalıklarını belirleyip iyileştiriyorlar.
Hayvan hastalıklarına karşı önlem alınıyor.
Hayvanları hastalıklardan korumak için aşı yapılıyor.
Hayvanların insanlara faydaları çoktur.
Onlardan et, süt, yumurta, yağ, peynir, bal, sucuk gibi besinler elde ederiz.
Bazı hayvanların gücünden yararlanırız.
Bazılarının derisinden, tüyünden, gübresinden faydalanırız.
Evin kedisi evdeki zararlı böcekleri ve fareleri yakalar.
Köpek evimizi ve hayvanlarımızı korur, bize bekçilik yapar.
Tavuğun yumurta ve etinden, horozun sesinden, tüyünden ve etinden faydalanırız.
At, eşek ve katır gibi hayvanların gücünden faydalanırız, yüklerimizi taşırlar, arabalarımızı çekerler, bizi de taşırlar.
İnek, koyun bize süt, et verir.
Hayvanlar da tıpkı bizler gibi yaşam haklarıyla doğarlar.
Ancak, insan egemenliğinin baskın olduğu dünyamızda onların haklarını belirlemek, oluşturmak ve gözetmek bizlere düşmektedir.
Her gün görsel ve yazılı basında hayvanların uğradıkları haksızlıklar, işkence ve kötü muamele haberlerine rastlamaktayız.
Bu kadar çok üzücü haberin gündemleri doldurması ülkemizde Hayvan Hakları Yasası’nın yetersiz ve uygulamaların eksik olduğunun en büyük göstergesidir.
Özellikle yasanın cezai yaptırımlarının caydırıcı olmaması, takip ve uygulama eksikliklerinin yaşanıyor olması 5199 sayılı yasanın fonksiyonel olmaktan uzak olduğunun göstergesidir.
Yasanın tekrar ele alınması ve manipülasyonu esnasında sivil toplum örgütleri ve hayvan hakları koruyucularının fikir ve tecrübelerinin yasa koyucular tarafından dikkate alınması oldukça önemlidir.
Onların haklarını da korumak, yaşam refahlarını sağlamak ve yaşam koşullarını düzeltmek de biz insanların görevidir.
Hayvanlara sahip çıkalım, İnsan gibi görünen canilerden de uzak tutalım.
Sessiz dostlarımızın sesi olalım.
Kalın Sağlıcakla…