Vatan, rakibinin ensesinden birkaplan pençesiyle yapışıverip bir sağa bir sola vurarak iyice sarsmıştı.Elindeki silah ise bu hır gürde gelişi güzel etrafa patlayarak büyük birgürültü çıkarmıştı. Vatan; minyon tipli, gayet zarif orta boylu kumral saçlı vekahve renkli gözlüydü. Bir karıncayı bile incitemeyecek kadar çok yufkayürekliydi. Hatta kurban bayramlarında bile hayvanları bile kesmeye kıyamazdı.Kan görmeye bile yüreği dayanmazdı. Fakat mevzu bahis asayiş olunca, millet vevatan olunca adeta mutasyona uğramış bir varlık gibi anında dönüşümgerçekleştirerek konumuna göre her türlü tipe giriveriyordu.

                Vatan,bu kendini bilmez melunu iyi bir sallayarak elinden silahını düşürünce karşısınaalıp bir sağ bir sol kroşe, bir aparkart nihayetinde bir de üstüne hücum ederekbir kafa vurarak serseriyi bir seksen yere sermişti Vatan. Hırsını ve hıncınıalamamıştı Vatan. Yerden kaldırıp Ziya Paşa’nın meşhur sözünü tekrarladı. “Usile uslanmayanı etmeli tekdir; tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir.” Yermisin yemez misin diyerek sağlı sollu ağzına yüzüne iyi bir yumruk salladı.

Perişanlıktankonuşamayacak kadar bitkin düşen bu vatan hainini üzerine soğuk bir su dökerekkendisine gelmesini sağladı. Ben sana demedim mi? Gel bu işi tatlı tatlıhalledelim diye… Beni ve kendini perişan ettirdin. Değer miydi, be arkadaş!Dayak, kötek, şaplak, şamar, tokat velhasılı adına ne dersen de hayvana bileatılmaz. Bilmez misin? Sonrada derler ki emniyet güçleri güç kullanıyor.Vallahi de billahi de yalan! Bunların hepsi etkiye tepki. Siz ve sizin gibilergüç kullanınca biz de kendimizi savunuyoruz. Şimdi olduğu gibi… Dua et kidövmedim seni. Yoksa halin perperişan olurdu. Kırılmadık kemiğin kalmazdı.

Otur bakalım şöyleyanıma da tekrardan bir konuşalım. Bakalım kendine gelmiş misin? Al bir cigarayak. Belki rahatlarsın. Elinden sigarayı alıp ağzına götüreceği vakit ağzındanalıp yere atıverdi Vatan. Sigara sağlığa zararlı arkadaş! Hele hele kapalıortamda hiç içilmez. Öğren bunları. Bu mereti içmeyin bırakın! Diyeceksincebinde niye taşıyorsun. Sen ve senin gibilere ders vermek için. Anlayacağınsomut örnekler hafızada kalıcı oluyor.

Evet, bu kadar dersyeter. Hadi öt bakalım da işimize gücümüze bakalım. Yeteri kadar vakitkaybettik. Zaman benim için çok önemlidir. Bir sürü memleket meseleleri varhalletmem gereken. Beni fazla yorma bakalım.

Vallahi ağabey zorlabeni bu işe itiverdiler. Hatta ailemi bile rehin aldılar. Dediklerini yapmazsamhepimizi öldüreceklerini söylediler. Nasıl bir teşkilat bunlar bilmiyorum.  Hepsi de Türkçeyi çok iyi konuşuyorlar. İlkbaşta, bana seni bu memlekete gizli bir hafiye yapacağız dediler. Bomba imhaişlerinde uzman olmalısın deyip bu bölüme sevk ettiler. Her şey güzeldi başlangıçta.Sonradan anladım ki işlerin rengi değişmeye başladı. Biz memlekete hayır değilşer yapıyormuşuz. Fakat iş işten geçmişti. Ayrılmak istedim müsaade etmediler.Bu örgüte giriş var; çıkış yok dediler. Ancak ölün çıkar dediler. Sen şuişimizi yap. Daha sonra seni daha rahat yapabileceğin bir işe yönlendiririz,dediler. Ama şunu aklından çıkarma ki bu işten asla yakanı kurtaramazsın,dediler.

Ben de mecbur kaldımdediklerini yapmaya. Ayrıca bize bu sürece kadar çok para verdiler. Gayetzengin bir hayatımız vardı. Dediğim gibi sonradan çark edince iş iştengeçmişti. Derdimi kimseye anlatamadım. Hatta bana bile dediler. Sakın olapolise gitmeyin bir güzel dayak yersiniz, diye. Şimdi olduğu gibi…

Olur mu öyle şey, bizöcü müyüz? Sen söz dinlemedin, onun cezasını çekiyorsun. İşi saptırma şimdi.Emniyet teşkilatı bu, adı üzerinde halkın ve milletin emniyetini sağlamakzorunda. Varsa bir yanlışlık ki yanlış hesap Bağdat’tan döner.

devam edecek…