Daha önce duymuşsunuzdur. Falanca il ilçe oldu, falanca ilçe daha önce il imiş, ilçe yapılmış. Geçmişten günümüze bu değişimler daima olmuştur. Özellikle şehir kültürünün yerleşmediği dönemlerde bu değişim daha sık olduğu aşikâr. Çünkü Osmanlı döneminde de bu değişimin sık yaşandığını görüyoruz. Günümüzde de şehir kültürü pek yerleşmiş sayılmaz. Çünkü şehir ve ilçeleri birbirinden ayıran hiçbir kriter yok. İl ve ilçeyi ayıran tek özellik birini vali, diğerini kaymakamın yönetmesi, bunların dışında pek fark göremiyoruz. Bazı ilçelerimiz ilden büyük, bazı illerimiz ise ilçeden küçük. Kimi ilin merkezi, ilçesinden küçük, kimi ilçe birçok ilden büyük. Standardımız olmadığı için bunlar normal karşılanıyor. Bu nedenle nüfus açısından biraz kalabalık olan ilçeler, küçük illeri göz önünde bulundurarak il olmak istiyor ve il olana kadar da onunla yatıp onunla kalkıyor. Geçen gün bir araştırmam sırasında bu konu hakkında yeni bir bilgi edindim. Birçok insan belki de ilk defa duyacak ya da okuyacaktır. Daha önce bunları duymuştuk ama ne zaman olduğunu bilmiyorduk. Şimdi bu değişimlere bir göz atalım. İçel ve Mersin illeri birleştiriliyor. İl merkezi Mersin yapılıyor, ancak İçel’e de kıyak olsun diye ilin adı İçel yapılıyor. İçel ise şimdiki Silifke. Daha doğrusu İçel vilayetinin merkezi olan Silifke. Artvin ve Rize illeri birleştirilerek merkez Rize yapılıyor. Yusufeli ilçesi ise Erzurum’a bağlanıyor. Aksaray ili lağvolmuştur. Aksaray kaza haline getirilerek Niğde vilayetine bağlanıyor. Şerefli koç hisar ilçesi ise Ankara’ya bağlanıyor. Niğde vilayetine bağlı olan Ürgüp kazası ise Kayseri iline bağlanıyor. Hakkâri vilayeti lağvoluyor. Kaza haline getirilerek Van iline bağlanıyor. Beytüşşebap ise Siirt vilayetine bağlanıyor. Cebelibereket vilayeti lağvoluyor, Vilayetin merkez kazası olan Osmaniye kazası ile Bahçe, Dörtyol, Seyhan Adana vilayetine bağlanıyor. İslahiye kazası ise Gaziantep’e bağlanıyor. Adana vilayetinin ismi merkezi Adana olmak üzere ‘Seyhan’ tebdil olunmuştur. Gelelim bizi ilgilendiren bir maddeye: Pazarcık kazası Maraş vilayetinden alınarak Gaziantep vilayetine, Besni kazası ise Gaziantep’ten alınarak Malatya vilayetine bağlanmıştır. Şebinkarahisar vilayeti lağvolmuştur. Şebinkarahisar kazaya dönüştürülmüştür. Giresun iline bağlanmıştır. Suşehri Sivas iline, Mesudiye ise Ordu iline bağlanmıştır. Gördüğünüz gibi bize yakın uzak birçok değişim olmuştur. Artı bazı il merkezi ile il adının farklı olduğunu öğreniyoruz. Şimdiki Hatay – Antakya, Kocaeli – İzmit, Sakarya – Adapazarı gibi. Adana - Seyhan, Osmaniye – Cebelibereket gibi geçmişte de olmuştur. Bunların dışında 1990 lı yıllarda da birçok değişim olmuştur. İl yapılan ilçeler patlaması yaşanmıştır. 1989 yılında il olanlar: Aksaray, Bayburt, Karaman, Kırıkkale, 1990: batman Şırnak 1991: Bartın, 1992: Ardahan, Iğdır,  1995: Yalova, Karabük, Kilis 1996: Osmaniye, 2000: Düzce Böylece tüm bu ilçelerin il yapılmasından sonra da il sayımız 81 e yükseldi. Şimdi ortalıkta gezen ve KHK ile 38 ilçenin daha il yapılması planlanıyor dedikoduları geziyor. Eğer doğru ise Bizden Elbistan ve çevresi ayrılacak ve 119 ilimiz olacak. Hadi hayırlısı. İl olmayı marifet saymaktan kurtulamadık. Hizmet almak yerine il olmak veya büyükşehir olmayı ön plana aldığımız için ülkenin durumu ortada. Önemli olan hizmet almaktır. Bu anlayışı tez zamanda yerleştirmeliyiz. Her zaman ki gibi isimlerle uğraşıyoruz. İsim değişince her şeyin değişeceğini zannediyoruz.