Almanya bize yabancı bir ülke değil. 60 lı yılların başından beri Türkiye Almanya ilişkileri var. Almanya'ya işçi gönderdik. Bir kuşak oranın kültürü ile yoğruldu. Ondan sonra ki kuşağın da çoğu kimliğini yitirdi.
Şimdi kültür yönünde tehlike çanları çalıyor. Keza giyim,yaşam ,yeme ,içme, davranış ve duruş bakımında Müslüman Türk gençleri için de tehlike çanları çalmaya başladı. Dünya küçüldü. Herkes her yerde her şeyi görüyor.ABD de yaşayan Arabistan da ki hayatı,Fransa da yaşayanlar Hindistan da ki hayatı Türkiye de yaşayanlar İtalya da ki hayatı görüyorlar. Bu işten kaçmak mümkün değil. Dolayısı ile kültür yozlaşması kaçınılmaz oluyor.
Benim esas itibarı ile "Almanya İzlenimleri" başlığı altında söylemek istediğim kısa bir zaman dilimi içinde Almanya'nın DORTMUNT kentindeki düzen ve temizlik. Caddeler muazzam . Asfalt da hiçbir pürüz,eğrilik,bozulma,yıpranma görülmüyor. Parke olan sokaklarda çok sağlam ve düzenli.
Her evin önünde üç adet çöp bidonu var. Bu bidonlarda biri cam,biri plastik,biri de genel çöp. Bizi misafir eden teyzemin oğlu Saim İncediş 30 yıldan beri Almanya da. Onun ifadesine göre cam bidonuna plastik atamazsınız. Veya genel çöp bidonuna cam atamazsınız. Cezası var.
Yollar tertemiz. Merak ettim bu temizlik ne zaman yapılıyor. Kimsenin görmediği zamanda. Gece temizlik var. Çevrede çöp kokusu veya çöp suyu göremezsiniz. Her taraf pırıl pırıl.
Yüzlerce km yol aldık arabalarımızla. Yol kenarları yüksek ağaçlarla süslenmiş. Bir kuru toprak göremedim. Yol kenarlarında poşet,kağıt veya bir izmarit görmek mümkün değil. Arabadan tükürmek,sığara izmariti atmak,kağıt atmak gibi davranışlar yok. Pencereyi açarak yüksek sesle radyo kaset çalar veya cd çalınmıyor. Ana caddenin üzerinde yattık hiçbir araba kornası duymadım.
Şimdilik bu kadar ile yetinmek istiyorum. Fazla yazarsam bana Almanya yanlısı diyebilirler. Mehmet Akif Ersoy Üstat boşa dememiş. "İşleri var dinimiz gibi,dinleri var işimiz gibi"
Belediye başkanlarımıza duyurulur.