Anlatımı daha etkili hale getirmek ve söyleyişe güzellikkatmak amacıyla başvurulan söz ve anlam oyunlarıdır.

a)- MECAZ (DEĞİŞMECE): Bir ilgi ya da benzetme sonucusözcüklerin gerçek anlamları dışında kullanılmasıdır.

ÖRNEK: Sıcak bir gülümseme ile karşıladı bizi.

Bu sanatçının oldukça kuru bir anlatımı vardır.

Yüreğime kördüğümler atıldı.

b)- MECAZ-İ MÜRSEL (DÜZDEĞİŞMECE- AD AKTARMASI): Benzetmeamacı taşımaksızın bir sözcüğün bir başka sözcük yerine kullanılmasıdır.

ÖRNEK: Onlar bu ülkenin en iyi ayakları (futbol).

Semih’in golüyle bütün stat ayağa kalktı (seyirci).

Sınıf, yeni öğretmeni merakla bekliyordu (öğrenciler).

c)- MÜBALAĞA (ABARTMA): Bir sözün etkisini artırmakamacıyla bir olayın, durumun ya da gerçeğin olduğundan daha büyük veya küçükgösterilerek anlatılmasıdır.

ÖRNEK: Öyle büyüdü ki hasretim Ağrı Dağı kadar.         Alem sele gitti gözüm yaşından

Bir ah çeksem dağı taşı eritir.                              Sana dargelmeyecek makberi kimler kazsın,

Gözüm yaşı değirmeni yürütür.                          Gömelim gel senitarihe desem sığmazsın.   

ç)- TEŞBİH (BENZETME): Anlatıma güç kazandırmak amacıylaanlamca ilgili iki kavramdan zayıf olanın güçlü olana benzetilmesidir.

Bir benzetmede dört öğe bulunur:

Benzeyen (nitelikçe zayıf olan)

Kendisine benzetilen (nitelikçe güçlü olan)

Benzetme yönü

Benzetme edatı  

ÖRNEK: Zeytin gibi karadır gözleri.

Mutluluk bir çiçek gibidir, bastığın yerde bitmez.

Durmuş saat gibiydi durup geçmeyen zaman.

NOT: Benzetmede, her zaman dört öğe bulunmayabilir.Sadece “benzeyen” ile “benzetilen” bulunabilir. İşte biz buna “Teşbih-i Beliğ”diyoruz.

ÖRNEK: Dudu dudu dilleri, gözleri derya deniz.

d)- KİNAYE (DEĞİNMECE): Hem gerçek hem de mecaz anlamınbulunmasıyla oluşturulan bir söz sanatıdır.

ÖRNEK: Hamama giren terler.

Gül dikensiz olmaz.

e)- İSTİARE (EĞRETİLEME- DEYİM AKTARMASI): Sözlük anlamı“ödünç alma” demektir. Bir varlığı ya da kavramı anlatmak amacıyla onabenzetilen başka bir varlığın veya kavramın adını geçici olarak kullanmaktır.Yani “teşbih”in temel öğelerinden “benzeyen” ve “kendisine benzetilen”densadece biriyle yapılan benzetmedir.

İstiare bir “benzetme” türüdür. Benzetmenin kısaltılmışıolarak düşünülebilir.

ÖRNEK: Gülünce inci gibi güzel dişleri görünür.

Kendi arasında üçe ayrılır:

Açık İstiare: Sadece “kendisine benzetilen” ile yapılır.

ÖRNEK: Kaçan balık, büyük olur. (K.B: Balık; B: Fırsat)

Yuvayı dişi kuş yapar. (K.B: Dişi Kuş; B: Kadın)

Kapalı İstiare: Sadece “benzeyen” ile yapılır.

ÖRNEK: Can kafeste durmaz uçar. (K.B: Kuş; B: Can)

Yalnızlık damla damla şakağından sızıyor. (K.B: Su-Ter;B: Yalnızlık)

Temsili İstiare: Teşbih öğelerinden yalnız birisiyle vebirden çok benzetme yönü gösterilerek yapılır.

ÖRNEK: Artık demir almak günü gelmişse zamandan

Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan

Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol

Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol (K.B: Gemi;B: Tabut)