Okuyucumuz ‘Bağımlılık, aşamaları ve tedavisi ’ hakkında bilgi edinmek istiyor. Bağımlılık olgusu sadece bağımlı bireyi değil, tüm aileyi sosyal, psikolojik ve sosyolojik açıdan etkilediği için bir aile hastalığıdır diyebiliriz. Kısacası, bağımlılık bir sonuçtur diyebiliriz. Uzun süreçli ve sabır isteyen tedavide tüm aile fertlerinin bilinçlendirilmesi ve farkındalık sağlanmasında fayda vardır.

Bağımlılık konusuna ilişkin Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesinin konuya ilişkin açıklamasında şu görüşlere yer veriliyor:   ‘ Bağımlılık kişinin bir ilaç veya maddeye karşı engellenmesi imkânsız psikolojik ve fizyolojik bir ihtiyaç duyması, alınan miktarın ve alınma sıklığının giderek artması, alınmadığı zaman yoksunluk belirtilerinin ortaya çıkması ve bu ilaç veya madde alınmadan günlük hayatın sürdürülmesinin imkânsız hale gelmesidir. Bağımlılık kronik bir hastalıktır. Kişiyi zararlarına rağmen madde aramaya zorlar. İlk kez kullanılan uyuşturucu kişinin özgür iradesiyle yaptığı bir seçimdir. Ancak tekrarlanan uyuşturucu kullanımı beyinde değişikliklere neden olur. Bu değişiklikler de kişiyi kötü etkilerine rağmen, (ailevi problemler, hırsızlık, arkadaşlarını kaybetmek ve diğer fiziksel ya da zihinsel problemler) uyuşturucu aramaya ve tekrar tekrar kullanmaya iter.

Bir yıl içinde aşağıdakilerden en az ikisi kendini göstermeli, klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ve işlevsellikte düşmeye yol açmalıdır: 

Maddenin tasarlandığından daha uzun ve yüksek miktarlarda alınması. Madde kullanımını denetlemek ya da bırakmak için yapılan ama boşa çıkan sürekli çabalar. Maddeyi sağlamak, kullanmak ya da bırakmak için çok zaman harcamak. Madde kullanımı için çok büyük bir istek duymak veya kendini zorlanmış hissetmek. Tekrar eden kullanım sonucu sorumluluklarını yerine getirememek. (işte, okulda, evde) Olumsuz etkilerine rağmen kullanıma devam etmek. (toplumsal ve kişiler arası sorunlar) Madde kullanımı nedeni ile sosyal, mesleki ve kişisel etkinliklerin azalması ya da tamamen bırakılması. Tehlikeli olabilecek durumlarda dahi kullanmaya devam etmek.

Fizyolojik ya da psikolojik sorunların ortaya çıkmasına ya da artmasına rağmen madde kullanımını sürdürmek. Maddeye tolerans gelişmiş olması. Madde kesildiğinde ya da azalttığında yoksunluk belirtilerinin ortaya çıkması. (Bulantı, uykusuzluk, kusma, sinirlilik, bunaltı, huzursuzluk, saldırganlık, ishal, terleme, titreme, kas sızıları, ateş vb.) Her madde yoksunluk belirtisi göstermez.

Tolerans gelişimi 

Kullanılan madde veya alkol miktarının aynı oranda alınmasına rağmen, etkisinin giderek azalması ve istenilen etki için kullanılan madde miktarının arttırılması ihtiyacıdır.  Uzun süre madde kullanımından sonra maddenin azaltılması ya da bırakılması halinde ortaya çıkan bir takım fiziksel ve bilişsel belirtilerin yaşandığı dönemdir. Kişi madde kullanımını devam ettirerek bu belirtileri azaltmayı hedefler. Bu dönemde görülen bulgu ve belirtiler, kullanılan maddenin cinsine, tüketilen miktara, kullanım süresi ve şekline göre değişir. Alkol gibi bazı maddelerin yoksunluk belirtileri yaşamı tehdit eder nitelikte olabilir. Craving (aşerme) kişinin alkol veya maddeyi kullanmak için yoğun arzu duyması veya dürtü his-setmesi durumudur.  Craving, bağımlılık gelişmesiyle birlikte ortaya çıkar ve kişinin alkol veya maddeyi tekrarlayıcı şekilde kullanmasına neden olur. Bununla birlikte, kişi alkol veya maddeyi bıraktıktan sonra da craving devam eder ve tekrar madde kullanmaya geri dönüş için risk oluşturur. Bu nedenle bağımlılık tedavisinde cravingle mücadele önemli yer tutmaktadır.

Tedavi

Bağımlılık tedavisi; farmakolojik yaklaşımların yanı sıra psikososyal değişkenlere dikkat edilerek uygulanacak geniş kapsamlı bir tedavi ve rehabilitasyon programı gerektirir. Bir kişinin tedaviyi kabul etmedeki gönüllülüğü, yaşam olayları, aile ilişkileri, bağımlılığın şiddeti ve komplikasyonlarına göre zamanla değişir. Gerek gönüllü, gerekse yasal zorunluluk olarak başlanan tedaviler ve denetimler kapsamında belirlenen programa uzun süre devam eden ve maddeden uzak kalan kişilerin, diğer bir deyişle tedavi sonuçları iyi olan kişilerin, bazı bireysel özellikler bakımından diğerlerinden farklı olduğu görülmektedir. Bu nedenle tek bir bağımlılık tedavisi yöntemi yerine kişinin içinde bulunduğu durum (biyolojik-psikolojik-sosyolojik) özelinde tedavi programları geliştirilmelidir. Bu amaçla Moodist Hastanesi Bağımlılık Merkezinde Kişisel İyileşme Programı uygulanmaktadır. Bağımlılık tedavisi bir yolculuk gibidir. Çeşitli aşamalardan oluşur. İlk aşama detoksifikasyon (arındırma) tedavisi ile başlar. Arındırma tedavisi; kişinin alkol veya maddeyi almadığında maddenin vücuttan çekilmesiyle ortaya çıkan yoksunluk belirtilerine yönelik yapılır. Detoksifikasyon tedavisinin devamında ilaç tedavileriyle birlikte terapi programları uygulanır. Birçok hasta tedaviyi erken bırakabilmektedir. Moodist Hastanesi Bağımlılık Merkezinin uyguladığı aşamalar hakkında bilgi almak için tıklayınız Yapılan çalışmalarda ilaç tedavisi ile birlikte bireysel veya grup terapileri uygulanan hastalar uzun süre tedavide kalabilmektedir. Bu nedenle bağımlılık tedavisinde terapi büyük önem taşır.