Korona virüs, hayatımıza öyle bir vurdu ki, dezenfektan, kolonya ve ilaç manyağı olduk. Eşimizden, çocuğumuzdan, anne ve babamızdan, kısaca tüm sevdiklerimizden uzaklaştık. İşin, aşın, sosyal hayatın hiçbir tadı kalmadı.
Bayram geldi dedik, Bayramlaşma Töreni felan derken Kahramanmaraş cıvıl cıvıl olur derken Korana illeti buna da engel oldu.
Ramazan Bayramı'nda sokağa çıkma yasağı uygulanacağını belirtilmişti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın duyurusu ile 4 günlük yasak geldi.
4 günlük sokağa çıkma kısıtlaması öncesinde 21 Mayıs Perşembe ve 22 Mayıs Cuma günü market, bakkal, manav, kasapların yanı sıra kuruyemişçiler saat 23.00'a kadar faaliyetlerine devam edebilecek.
İçişleri Bakanlığı da bir genelge yayınlayarak uygulanacak olan kısıtlamanın kapsamını ve kimleri muaf tuttuğunu duyurdu.
Hayatımızı Allah’a emanet ettik, rastgele bir yaşam içine girdik.
Göremediğimiz bir virüs tüm dünyaya diz çöktürdü.
Evde kalmanın en güzel yönü özgür yaşamanın kıymetini çok iyi anlamış olmamızdır.
Meğerse özgürlük ne kadar güzel ne kadar kıymetli bir olgu imiş…
Bizleri özgür yaşatmak için hayatlarını, emellerini, gelecek için kurduğu hayalleri hiçe sayarak tatlı canlarını feda eden tüm şehit ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.
Evde kalmak sürekli dışarıda olanlar için belki güzel olabilir.
Ama bir süre sonra insan dışarı çıkmak, Kahramanmaraş’ın sokaklarında gezinmek, baharı kucaklamak ve çiçeklerin sarhoş edici kokusuyla hem hal olmak istiyor.
Doyasıya dünyanın nimetlerinden istifade etmek, temiz hava solumak, dostlarla sohbet etmek istiyor.
İnşallah Şu illet giderde insanlar rahat eder, Bu Bayram sessiz sedasız geçecek. İnsanlar birbirini görmeyecek sadece telefonla seslenecek.
Dua edelimde bu illet bir an önce gitsin bir diğer bayram olan Kurban Bayramı da sesiz sedasız geçmesin.
Şimdiden demeye başladık, Ah özgürlük! Sen ne kadar kıymetli ne kadar paha biçilmez bir şeymişsin!..
Kalın Sağlıcakla…