Kimi ortamlarda hamlığın, kabalığın haşin rüzgârı gönülbahçenizi tarumar eder. Hava bulanır, güneşiniz kapanır, ışığınız sönüverir.Çiçekler
solar, kelebekler uçamaz olur. Bir ören yerine döneryaşam, yaşanılası bir zaman diliminde. Hamlık yetkinliğin önünde dayanılmaz birsüreç başlatır, birden. Size de yetkinliği beklemek düşer. Beklemek, yetkinliğibeklemek zor iş. Sabır ister, hoşgörü, özveri ve direnç ister.
Neylersin yaşamın doğasında var bu. Hep bekleyeceksiniz.Bin bir umutla, hamlık yetkinliğin önüdür diye. Ataların dediği türden: “Sabırla ekşi koruk üzüm olurmuş.” Ya bir de bir yerlerine kurt işlerse,yetmeden ularsa meyve… Suya düşer beklentileriniz, bir daha ne zaman çıkarbilinmez. Sükut-u hayâl dediğimiz umutların sönüşü başlar. Yaşam kendini zorasokar. Her ne olursa olsun, hamının boğazdan aşması da hazmı da zor olur değilmi? Hele bu insansa, öyle görünüyorsa, bilemezsiniz ki denemeden. Kavun değilki koklayasınız. Kapılar açılmadan içeriyi göremezsiniz ki…
Hoşgörünüzün direncinizi zorladığı bir anda kişinin, heryanı yamru- yumruysa, çatlakları, eğrileri, dikenleri boyutlanıyorsa durmadan.Ele avuca gelmiyorsa, ölçü dışıysa her yanı. İnceliklerinize bir deve dikenigibi batıyor, acıtıyorsa. Sevilerinizi boğuyorsa sözcükleri. Nefesiniz daralır,ciğerleriniz islenir, hemence. İnsan olma adınaysa tüm duyarlılıklarınız,beklentileriniz. İşte o zaman daha çok kırılganlaşır, yüreğinize bir hançersaplanır, için- için içe kanarsınız. Beyninizde nice bombalar patlar, öldürüronca erdemlerinizi. Solumanız zorlaşır, sözcükleriniz boğazınızda kilitlenir.Diliniz, sözcükleriniz işlevini yitiriverir. Anlarsınız ki karşınızda bir insanmaketi var. Beyni, yüreği düşünsel derinliği yok. İnsan olma adına aldanışıyaşamanın ezikliği sizi hepten kuşkucu yaparsa şaşmayınız.
Her zaman, “ya bu da öyleyse ?” Sorusunun beyninizioymasına katlanmak zor iştir. Bir de kuşkuyu beslemek, güvenin zedelenmesini kabullenmekne kötü değil mi? Zor iş insan maketleriyle yaşamak. Zor iş duyarak, düşünerekincelikler üretip bu insancıklarla paylaşmak, insani değerleri koruyupyaşatmak, yaşamın tadını çıkarıp mutlu olmak.
Geriye direncimizi besleyen tek dayanağımız kalıyor: “Sevyaratılmışı yaradan ötürü.” İyi ki bu dünyadan gelip geçerken bizlere çok hoşbir seda bırakmışsınız, gönlü Tanrı otağı koca YUNUS…