Özgürlük ve bağımsızlık kelimeleri üzerinde biraz tefekküre daldığınızda, dünya genelinde bireysel özgürlüklerin kısıtlandığını, en azından ifade özgürlüklerinin ham olduğunu söyleyebiliyoruz. Açalım isterseniz.
Bir zaman petrolü elinde tutan, dünyayı elinde tutar diyen zihniyet, sonraları parayı elinde tutan tüm dünyayı elinde tutar dedi; son olarak da gıdayı elinde tutan insanlığı kontrol edebilir diyen neredeyse ilanlar verdiler.
Şunu söylemek istiyorum, bağımsızlık tek başına bayrağınınız dalgalanması anlamına da gelmiyor. Eğer beraberinde ekonomik, siyasi, tarım, ulaşım, eğitim alanlarında bağımsızlığınız söz konusu değilse bulunduğunuz noktada özgürlükten söz edemiyorsunuz.
Prof. Dr. Maranki’nin bu bağlamda (8 Eylül 2020 tarihli Yeni Akit’teki yazısının da) “Neler maskeleniyor?” şeklinde bir yazı kaleme almış. Yazısının sonunu iki soru işareti, iki de ünlem işareti yerleştirmiş. “Küresel çetenin dünya çapında oynadığı büyük oyunun yöntemleri değişse de tahakkümü değişmiyor, çözümsüzlüğü de öyle!!! Diyerek bilim adamlarına da bir çağrıda bulunmuş. Şimdi o sitem dolu yazıdan kısa aktarıp, değerlendirmemize geçelim inşallah!
BİLİM İNSANINDAN BAĞIMSIZLIK VURGUSU
Maranki bir bilim insanı der ki: “Devlete yaklaşık kırk yılını verip, çoğu yurtdışında ve yurtiçinde devletimi temsilen çok büyük projelerde, stratejik görevlerde bulunmuş bir teknokrat olarak bugünkü yaşatılanlara hiç şaşırmadığımı açıkça beyan ediyorum! Feraset sahiplerince malum ki, şehirleri ülkeleri kurumları hasılı dünyayı kişiler ve kurumlar yönetmiyor!(Bu cümlenin altını çiziyorum) Peki kim bunlar?...Kısaca “küresel sermayenin sahipleri “
Maranki devam ediyor: “Bu küresel çete öyle arsız ki, on yıllardır havayı, suyu, toprağı ve dolayısıyla insan neslini katletmek için ‘küresel ısınmayı engelleme’ yalanıyla uçaklardan milyonlarca ton ağır metali, virüsten çok daha büyük ölçekte bütün akut ve kronik hastalıkların sebebi çok zehirli toksik maddeleri de havaya salıyor; 5G uygulamaları Dünya Sağlık Örgütünün domuz gribinde yanılmışız gibi açıklamalarını.. Vs’leri halkın ferasetine bırakıyorum..!!!
HALKIMIN FERASETİ ve SORULAR
Maranki yazısının sonunda: “Akıl tutulması yaşayan mankurt! düşünemeyen güruh! Binlerce ünlü ünsüz, bilim adamı, akademisyen, akil insan da sormuyor ki, ölen bu binlerin, milyonların üzerinde araştırma yapılmış mı neden otopsisiz gömülüyorlar?
Neden hiçbir şey ‘sebepleriyle’ araştırılmıyor? Araştırmacılar diyor ki, önümüzdeki dönem iklim değişiklikleri tavan yapacak, dünyada radyasyon ışınımları artacak, hatta virüsün yayılımını hızlandıracak, bunlar araştırılıyor mu?
Hatta bu virüs mü yoksa bakteri tesiri de olabilir mi? Neden kan pıhtılaşma yapıyor?
Neden Çin’de! Amerika’da belli merkezlerde tamamlayıcı tıp uzmanları besin desteklerini yönelip yoğun C vitamini yanında kan sulandırıcı bitkisel destekler veya parasetamol öneriyorlar! Türkiye’de hangi bilim adamı ve kurul bunu araştırdı? Bunlar film adamı mı!!?”
İşin doğrusu önce birinci sorusunun cevabına verelim, halkımın ferasetine şahsen güveniyorum. Bilim insanlarımızın da en azından birçoğuna güveniyorum. Ancak özgürlük meselesi yine burada önümüze çıkıyor. Acaba kaçımız bildiğimiz doğruları özgürce ifade edebiliyoruz. En azından şüphelerimizi gidermek adına sorular sorup, cevaplarını araştırabiliyor muyuz?
Önerim şu ki, nasıl Diyanet İşleri Başkanlığı dini konularda halkımızın zihnindeki soruları cevaplandırmak için fetva hatları kurmuş ise, sağlık ve diğer sektörlerde de halkımızın sorularını cevaplandırmak için ala bilgi hatları geliştirilmeli. Gerçek bilim insanları korkusuzca gerçekleri vatandaşlarımıza anlatmaları gerekiyor.
Dün bir televizyon buna benzer bir program da yapıldı. Halka aşı konusundaki görüşleri soruldu, cevapları da verildi. Niye olmasın, bu tip hizmetler cehaletin en büyük ilacıdır diye düşünüyorum.
Bu arada Prof. Dr. Maranki’nin sorularının cevabını da bekliyoruz.
Kalın sağlıcakla.