Bir Ramazan günü Abdülkadir Geylani Hazretleri dostları bir çölden geçiyorlardı. Hava oldukça sıcaktı. Tuttukları oruçtan dolayı açlık onların takatini kesmiş ve onları halsiz bırakmıştı. Buna rağmen yollarına devam ediyorlardı. Bu sırada karşılarında bir ışık belirdi ve onlara şöyle seslendi:

Ben sizin Rabbinizim Ramazan'da yemek ve içmek size haramdır; lakin şimdi size helal kıldım. Yiyiniz, içiniz.

Bu ilginç durum karşısında heyecana kapılan bazıları, hemen su kaplarına ve yiyeceğe el attılar. Tam bu sırada Abdülkadir Geylani Hazretleri dostlarını uyardı:

-Sakın oruçlarınızı açmayın!

Sonra sesin geldiği tarafa dönüp:

- "Euzu billahi mine'ş-şeytani'r-racim. Euzu billahimine şerri zalike" kovulmuş (iblis) şeytandan Hz. Allaha (c.c.) sığınırım.

Bu görünen şeyin zararından Hz. Allah’a (c.c.) sığınırım, der demez nur görünen şey bir anda kapkara kesildi! Şeytan kendisini süslü göstererek onları aldatmaya yeltenmiş; fakat (desisesi) oyunu çabucak ortaya çıkmıştı.