Yaz sonu ve güz mevsimi başlangıcında kuvvetli yağıp yeryüzünü tertemiz yıkayan yağmur manasına “Ramzâ” dan alınmıştır. Ramazan ayıda Mü’minlerin, oruçlu Müslümanların günahlarını yıkadığı için bu isim verilmiştir. Güneşin şiddetli hareketi ile yeri ve taşları ısıtması manasına gelen “Ramaz” dan alınmıştır. Ramazan, oruçlunun günahlarını yakıp yok eder. Yağmur nasıl yeryüzünü temizler ve toprağa bereket verirse, Ramazanda insanı kötülükten, günahlardan öylece yıkar ve temizler. Buhari ve Müslim de geçen hadis-i şerifte: Ramazan geldi mi cennetin kapıları açılır. Cehennemin kapıları kapanır ve şeytanlar bağlanıp bukalanır. ” Hz. Cibril den rivayet edilen bir hadiste ise; “Benim ümmetime Ramazan ayında beş şey verildi ki benden evvelki peygamberlere bunlar verilmedi: Ramazanın ilk gecesi oldu mu, Allah ümmetine rahmet ile nazar eder . Kime nazar etmişse, ona ebeden azab etmeyecektir. Akşama doğru onların ağzından husule gelen rayiha kokusu, Allah katında Misk’ten daha güzeldir. Melekler, onlar için gece ve gündüz istiğfar ederler. Allah-u Teala, Cennetine emir buyurarak “Hazırlan, ziynetlen ki, kullarım gelip rahata kavuşmaları yaklaştı. Ramazanın son gecesi olduğunda onların topunu birden mağfiret eder, bağışlar.” Hadis-i şerifte ,” Beş vakit namaz, bir Cuma, diğer cumaya kadar olan günahlara kefarettir. Büyük günahlardan sakınılırsa.” Buyrulmuştur. Ramazan-ı Şerifte Neler Yapılmalıdır? Ramazan ayı içerisinde bütün insanlara infak ve ihsanda bulunmak Ehl-ü iyaline (aile fertlerine) evine, çoluk çocuğuna bu ayda nimetlerini çoğaltmalıdır. Gündüzleri oruçla geçirdiğimiz gibi geceleri kulluk ve ibadetlerimizi yerine getirilmelidir. Peygamberimiz,” Bana Rabbimden geldi dedi ki: Ya Muhammed! ne kadar yaşarsan yaşa, öleceksin, ne amel edersen onun karşılığını göreceksin; kimi seversen ondanda ayrılacaksın.” Buyurmuştur. İmam-ı Azam’ın kırk sene yatsı abdesti ile sabah namazı kıldığı, 30 sene yıl orucu tuttuğu, 55 defa hac ettiği, 400 Üstat’dan ders aldığı ve bir yatağı dahi olmadığı, 20 bin talebeye icazet verdiği, yalnız Ramazanda altmış bir(61) hatim yaptığı, gece teheccüd namazında Kur’an hatmettiği, rivayet edilmiştir. Cenab-ı Hak “ ya Yahya, eğer Firdevs Cennetini görsen cismin erir. Oraya kavuşmak için gözünden yaş yerine kan dökerdin ve vücuduna (geceleyin uyanabileyim diye )elbise yerine zırh giyerdin.” Hz.Ömer gece Kuran-ı Kerim okurken azab ayetlerine gelince bayılır, hastalanır, yatağa düşerdi, Yanaklarının iki tarafından göz yaşları iki siyah hat(çizgi)halinde görülürdü. Abdullah bin Mesûd sabaha kadar Allah’ın azameti karşısında, arı iniltisi gibi sesler çıkarırdı. Abdül-Aziz bin Dâvud, Akşam olunca yatağını serer, elini yatağının üzerinde gezdirerek :” Sen ne yumuşaksın ama, Cennetin yatakları senden daha çok rahat ve yumuşaktır.” Der. Ve sabaha kadar, teheccüd namazı kılardı. İbrahim Ethem damda deve arayana “damda deve aranmazsa yumuşak tüylü yatakta Allah aranmaz.” Diyor. Hadis-i şeriflerde: “ Kim inanarak ve ecrini, sevabını Rabbinin rızasını umarak ramazan orucu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır.” “Kim Kadir gecesini, inanarak nur ve feyzini umarak ibadetle ihya ederse, geçmiş günahları mağfiret olunur.” Buyrulmaktadır. Ramazan-ı Şerifte mazereti olmayanlar oruç tutmalı. Mümkünse sahura kalkmalı. Çünkü sahurda bereket vardır. Gece namazları ve kaza namazları kılmalıdır. Mümkünse geçmişlerine hatim indirmeli, mukabele okumalıdır. Bu ayda sevaplar kat kat verildiğinden dolayı, zekatını vermeli ve fakirlere sadaka vermelidir. Fıtır sadakası(Fitre) bu ayda verildiğinden zengin olan fitresini vermelidir. İhtiyarlıktan veya sürekli hastalıklardan dolayı, oruç tutamayanlar ve Ramazan ayı çıktıktan sonra da tutamayacak olanlar, Orucun fidyesini verir. Bir fidye, bir fitre tutarı kadardır. Teravih namazını kılmalı ve kazaya namaz bırakmamalıdır.