SÜNNET düğünlerinde sünnetçinin yanında duran şaklaban, yatakta yatan çocuğun dikkatini dağıtmak, korkusunu hafifletmek için çaba sarfeder.
Erkek çocuğu bıçağı yer yemez yüksek bir sesle, elindeki zilli tefi de çalarak, “Oldu da bitti maaşallah, damat olur inşallah…” diye tutturur nakaratı. Ki, çocuk o anda bir şaşkınlık yaşasın; korkmasını, travma yaşamasını önlemek için…
Seçim oldu bitti ama benim canım hiç yazmak ve seçimin analizini yapmak istemiyor.
Sadece “Oldu da bitti maaşallah, damat olur inşallah…” diyesim geliyor…
Mesela seçim ertesinde bir yazılı açıklama yapan milletvekili Habibe Öçal’ın uçan kuşa bile teşekkür ederken, seçim için canını dişine takıp, samimice çalışan MHP Kahramanmaraş İl Başkanı Ertuğrul Doğan ve Onikişubat İlçe Başkanı Müfit Dal’ın adını hiç anmamasını hiç yazasım gelmiyor…
Mesela seçim boyunca ortadan kaybolan, hasta olan, nenesi bilmem kaçıncı kez ölen yönetim kurulu üyelerinin seçimden sonra bütün problemlerini sona erdirip ortaya çıkışını ve başkanların gözüne girmek için Göksun kavağı gibi dikildiklerini hiç yazasım gelmiyor.
Mesela seçimden önce Ak Parti’ye her türlü baskıyı yapıp adayın kendilerinden birinin yapılmasını, aksi takdirde “Dulkadiroğlu bölgesindeki Bertizlilerin yüzde 70 oyu”nu verdirmeyeceklerini iddia eden ama iddialarının fos çıktığını hiç yazasım gelmiyor.
Mesela g…ü, pardon koltuğu kurtarmak adına yeni Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör’e binbir taklayı atan koskoca büyükşehir belediyesi bürokratlarının kimler olduğunu hiç yazasım gelmiyor.
Mesela Elbistan’da başkanlığı kazanan Mehmet Gürbüz’ün ilk icraatı meydanda “koltuk yakma şovu” yaptıran danışmanlarını hiç yazasım gelmiyor.
Mesela mesela mesela…
Ben sadece “Oldu da bitti maaşallah, damat olur inşallah…” diyorum…
ÖKKEŞ ŞENDİLLER’DEN BİR SEÇİM ANISI
YİRMİSEKİZ sene evvelinden bir anı…
Yıl 1991
Milletvekilliği genel seçimleri yapılıyor.
O zamanki adıyla Milliyetçi Çalışma Partisi MÇP ile Islahatçı Demokrasi Partisi, Refah Partisi’nin bayrağı altında seçime girme kararı alıyor.
Tabi bu ittifak, şimdiki ittifaklar gibi değil.
Seçim ortaklığı kuran siyasi partiler, ne “eden” ne de “edilgen” konumda değiller, sadece barajı aşmak için anlaşma yapıyorlar.
Yani seçim sonrasında da “teslimiyet” olmadan, “tak sepeti koluna, herkes kendi yoluna” anlaşmalı…
O günlerde Kahramanmaraş’ın en popüler siyaset adamı, doğuştan ülkücü Ökkeş Şendiller’de anlaşma gereği seçime Refah Partisi bayrağı altında giriyor.
Oysa Şendiller, yerel iktidar olan Refah’a neredeyse kan kusturan bir muhalefet yapıyordu.
Şendiller milletvekili olduktan sonra biraraya geldiğimizde şunu anlatmıştı: “Üç hilal bayraklarımız ortada yok. Her yerde Refah’ın başağı var. Küçücük oğlum Alpaslan seçim büromuza gelip de ‘nerede baba bizim bayrağımız?’ dediğinde hayatımın en zor anını yaşamış ve çocuğun sorusuna cevap verememiştim…”
Velhasıl, siyasi partilerin taraftarları, seçimlerde kendi bayrağı olmadan başka partinin bayrağı altında seçime girmesi herhalde hiç kolay olmasa gerek…
YATACAK YERİ YOK:
ELBİSTAN’IN KOLTUKÇU DANIŞMANI!
GÖREVE ilk olarak “sokakta makam koltuğu yakma şovu” yaparak başlayan, milli serveti heba ettiğinin farkında olmayan Elbistan’ın yeni seçilen Belediye Başkanı Mehmet Gürbüz’e bu aklı veren koltukçu danışmanların…
YATACAK YERİ ÇOK:
ALİ ÖZTUNÇ VE HAYRETTİN GÜNGÖR
OLAĞANÜSTÜ gergin geçen seçim sonrasında hiçbir komplekse kapılmadan kazanan başkanı tebriğe giden CHP’li Ali Öztunç’un ve seçim süresince son derece seviyeli bir politika yürüten Büyükşehir Başkanı Hayrettin Güngör’ün…