Aşk anlatılmaz, yaşanılır diyorlar ya, ben bu anlayıştan yola çıkarak bir tespitte bulunmak istiyorum.

Şehrim için taş üstüne taş koyanın başımız üstünde yeri var.
Meslek hayatımın belki de her şeyden ve dahi mesleğimden habersiz ilk yıllarından itibaren değişmeyen en önemli hasletlerimden bir tanesi memleketi için dertlenen, taş üstüne taş koyma telaşında olanlara değer vermek oldu.
Bu şehirde bu nedenle taş üstüne taş koyanın her zaman başımız üzerinde yer var düsturu ile yoluma devam eden biriyim.
Şehrimin bütün Bürokratlarını tanırım ve onlarla her zaman fikirlerine saygı duyarım.
Son olarak ziyaret zincirime Kahramanmaraş Başsavcısı Ramazan Murat Tiryaki’yi dahil ettim.
Mütevazi bir isim misafirperver bir insan. 
Ziyaret ettiğimde de o nazik düşünceleri, Adaletli yaklaşımı, kapılarınızın halka her zaman açık olduğunu, gerek bürokrat gerek halk, her zaman haklının yanında olacağını bizlere anımsatması bizleri oldukça memnun etmiştir. 
 İçinde bulunduğumuz bu karamsar ortamda bizleri mutlu etmesi bu şehir için çok önemli.
Biz toplum olarak yıllardan beri hep kötü olayları yaşama alışkanlığı içinde olduğumuz için böyle güzel haberlere alışamıyoruz.
Çoğu kez ‘‘Canım bunun altında mutlaka bir çapanoğlu vardır’’ deyip geçiyoruz.
Sürekli diyor, yazıyorum, bu şehrin yükü ağır, bu şehir zor şehir. 
Bu şehrin şeleğini (yükünü) kaldırabilecek, taşıyabilecek siyasetçilere Mülki Amirlere ve Bürokratlara ihtiyacımız var.
Sizleri tanıdım ve Sizlerin bu şehre adaletli bir yaklaşım yapacağınızı düşünüyorum Sayın Başsavcım Ramazan Murat Tiryaki.
İlimize teşrifleri münasebetiyle zat-ı âlilerini tebrik ediyor, halkımızın huzuru hususunda hakkın ve hukukun tesisinin mimarı olacağı ümidiyle başarılar diliyorum…
Bu bağlamda unutulmaması gerek bir kavramı da hatırlatmak isterim, Basın, gerçekten kamuoyunun gözü ve kulağıdır… Basın olmasa, yapılan güzel hizmetlerden ve hizmeti güzel yapanlardan; yanlış yapılanlardan ve yanlış yapanlardan kamuoyu pek haberdar olamaz.
Bizler, topluma faydalı olan ve güzel hizmet yapanları tebrik eder, alkışlarız…
Ancak eksik ve yanlış gördüklerimizi de; yapanları rencide etmek için değil, eksik ve yanlışların düzeltilmesi için ikaz eder, eleştiririz.