Yüce  Allah’a ibadet için yapılan camiler, insanlar arasında birlik ve beraberliği sağlayan, dayanışmaya vesile olan yerlerdir. Huzur ve saadetin ve mutluluğun sağlandığı, fakir –zengin,güçlü-zayıf,küçük –büyük,işçi-patron,amir- memur’un bütün Müslümanların toplandığı yerlerdir. Hz. Muhammed’in(s.a.v)  Medine ye hicrette ilk olarak Mescid-i Kuba’yı yaptırması camiye verilen önemi bildirir. Ayet-i Kerimeler de; “Şüphesiz mescitler Allah’ın dır. O halde Allah İle beraber başka birine dua etmeyin.”[1] Buyrulmuştur. “ Ey Ademoğulları! Her mescide gidişinizde güzel elbiselerinizi giyin…”[2] buyrulmuştur. “  Allah’ın mescitlerini, ancak Allah’a ve ahiret gününe inanan,namaz kılan,zekat veren ve Allah’tan başkasından korkmayan,  kimseler imar ederler. İşte bunlar hidayete erenlerdir.”[3] Buyrulmuştur. Hz. Peygamberin evinin mescitle beraber olması da camiye verilen önemi belirtmektedir. Hadis-i Şerifte; “ Uygunsuz tutum ve davranışların mescitlerde yapılmaması gerekir. Çünkü camiler namaz kılmak, Allah’ı anmak  ve kur’an okunmak için yapılmıştır.” Buyrulmuştur. Hz. Ömer  mescitte konuşan iki taifeye : Eğer siz misafir olmayıp ta Medineli olsaydınız sizi azarlayarak üzecektim.  Çünkü siz Resul-i Ekrem’in mescidinde sesinizi yükselterek konuşuyorsunuz. “diyor. Dünya ve ahiret mutluluğunu sağlayan , Müslümanları   günde beş defa bir araya getiren , onları kardeş gibi birbirine bağlayan elbette camilerdir. Gönülleri birleştiren, toplumu aydınlatan camilerdir. Kıyamet günü Arş-ı âlâ’nın gölgesinde istirahat hakkına sahip olanlar camilere gönül verenlerdir. Gönlü mescitlere bağlı olanlardır. Camiler Toplumun Can Damarlarıdır. Hz. Peygamber mescit merkezli yerleşim anlayışına sahiptir.  Mekke’den Medine’ye hicret ederken, Medine’ye geldiği zaman, ilk indiği ve 14 gün kaldığı yer olan Kuba köyünde derhal bir mescit inşa ettirmiştir. Esas yerleşim yeri olan Medine’ye gelince daha bir eve yerleşmeden Mescidin yerini belirlemiş ve temele ilk harcını koymuştur. Bu Mescit, Mescid-i Nebi’dir. Çok geçmeden Hz. Peygamber, Müslümanları yaşadığı beldelerde  mescitler yapılması için tavsiyelerde bulunmuştur. “ içerisinde Allah’a zikredilen bir mescit bina edene, Allah cennette bir bina hazırlar.”[4] Buyurmuştur. “ Mahallelerde de mescitler açılıp temiz tutulmasın için “emirler vermiştir. Hz. Peygamber’in sağlığında Medine’nin içinde dokuz,yakın çevrede ise kırkın üzerinde mescitler yapılmıştır. Hz. Peygamber ;  Camiyi sadece bir ma’bed olarak görmemiş,her çeşit kültür faaliyetlerinin yapıldığı bir merkez,misafirhane,hastane gibi hizmetlerde kullanmıştır.Din ve dünya işleri konusunda istişareler yapılmıştır.   [1] .El.Cin suresi,18.ayet [2] .A’raf suresi,31.ayet [3] .Tevbe suresi,18.ayet [4] Müslim,Nesai