Dijital bir dünya içinde doğan çocuklar teknolojiden yana şanslı oldukları düşünülse de bu durumdan olumsuz yönden de etkileniyorlar. Oysa çocukların akıllı cihazlardan çok, çocukların duygusal gelişimlerini takip eden, akıllı anne ve babalara ihtiyaçları var.

Amerikan Pediatri Birliği'nin açıkladığı verilere göre; 1 yaşın altındaki bebeklerin ekran karşısında bulunmaması öneriliyor. 2 ila 5 yaş arasında, kontrollü olarak, günde en fazla bir saat ekrana bakması tavsiye ediliyor. Bu zamanlamanın yatmadan 1 saat önce ya da sabah kalktığında ilk 1 saat içinde olmaması gerekiyor. Çocukların yatak odalarında ekranların olmaması da oldukça önemli.

Gelişme çağında olan çocuklar mobil teknolojilerin bulunduğu bir ortamın içerisinde büyüyorlar. Aileler çocuklarına yemek yedirirken, arkadaşlarıyla vakit geçirirken ya da meşgul olduklarında çocuklarını oyalamak için onlara mobil cihazlarını veriyor. Bu durum çocuğun bilişsel ve psikolojik gelişimi üzerinde olumsuz etki yaratabiliyor. İnternette daha uzun vakit geçirmeleri, yaşıtlarıyla daha az iletişim kurmalarına ve yalnızlığa itilmelerine sebep oluyor. ‘İnterneti Tadında Kullan’ isimli dijital farkındalık kampanyasıyla dikkatleri internetin sorumlu kullanımına çeken Samsung Electronics Türkiye, kampanyasına Çocuğunla Arana Ekran Koyma videosuyla devam ediyor.

İnterneti sorumlu kullanma konusunda toplumsal bir farkındalık yaratmayı amaçlayan Samsung Electronics Türkiye, ‘İnterneti Tadında Kullan’ kampanyası kapsamında hazırladığı ‘Çocuğunla Arana Ekran Koyma’ adlı üçüncü videosunu dijital platformlarda paylaştı.

Konuya dair değerlendirmelerde bulunan Samsung Electronics Türkiye Kurumsal İletişim ve Pazarlama İletişimi Direktörü Dilge Berktaş, şunları belirtiyor: “ İnterneti Tadında Kullan dijital farkındalık kampanyamızdaki amacımız bilim insanları, akademisyenler ve konunun uzmanlarıyla el ele vererek, interneti doğru kullanma konusunda toplumsal bir farkındalık yaratmak ve bu alanda yararlı olmak. Telefondan tablete, bilgisayardan giyilebilir cihazlara kadar çok sayıda elektronik cihazın üreticisi Samsung Electronics olarak, bu konuda kendimize özel bir rol biçiyor ve sorumluluk üstleniyoruz. Ekim ayında başlattığımız kampanyamızda bugüne kadar 14 milyon gösterim elde ettik. 3 milyon tekil kişiye ulaştık ve sosyal medya kullanıcılarının yüzde 99’undan pozitif geri dönüşler aldık. Bugün de Çocuğunla Arana Ekran Koyma videosunu sizlerle paylaşıyoruz. Kampanyamız süresince internetin doğru kullanımı sonucunda çocukların aileleriyle kaliteli zaman geçirmesinin önemi üzerine uzmanlarla birlikte konuşacağız, yol göstereceğiz, kaynaklar paylaşacağız, internetle birlikte mutlu bir yaşamın inceliklerini birlikte oluşturacağız.”

Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Rodopman Arman ise şu açıklamalarda bulunuyor: “Dünya Sağlık Örgütü’nün 2019 yılında; çocukların ekran başında geçirdiği zamana ilişkin ilk defa yayımladığı kılavuzda, 5 yaşın altındaki çocuklarda öğrenme, dil eğitimi ve sosyal beceriler edinmenin yanı sıra obezite, uyku sorunları ve yaşamlarının ileriki dönemlerinde karşılaşabilecekleri diğer hastalıkların önlenebilmesi için fiziksel olarak aktif olmaları ve yeterli uyku alabilmeleri gerektiği vurgulanıyor. Bebekler ve küçük çocukların pasif olarak televizyon veya diğer ekranların başında bırakılmaması ve 2 yaşın altındaki çocukların da interaktif bilgisayar oyunları dahil ekran başında sabit olarak zaman geçirmemesi açısından ailelere büyük görev düşüyor ve bu konuda aktif çaba göstermeleri gerekiyor. Bu dönemde kurulan göz kontağı sayesinde ortaklaşa dikkat dediğimiz beceri gelişiyor ve küçük çocuklar sosyal ipuçlarını, gözlerden akıl okumayı ardından da karşılıklı sosyal ilişkilenmeyi öğreniyorlar. 2-4 yaş çocukların ise ekran başında günde 1 saatten fazla vakit geçirmemesi için aileleri devamlı uyarıyoruz. Çocukları emzirirken, ağladıkları esnada veya yemek yeme konusunda zorlandıkları ilk dakikada ellerine mobil cihazların verilmesi ruhsal gelişimlerinin yanı sıra özellikle anne baba veya birincil bakım vericiyle güven ilişkisi açısından son derece riskli bir tablo yaratıyor. Çocuklar bu durumlarda kendilerini sakinleştirici ve oyalayıcı becerileri bir türlü geliştiremiyor ve beklemeye tahammül gösteremiyor. Teknolojik bakıcılık yerine, ebeveynlerin çocukları ile aralarına giren ekranı bir kenara bırakıp kaliteli zaman ayırması, birebir ilişki kurma, birlikte keşfetme ve paylaşma içeren bir ilişki tarzını benimsemek çok önemli.”