Korona Virüsü geldiği günden bugüne her şey normale binip gitti gidiyor, derken şimdide mutasyona uğramış haliyle karşı karşıya kaldık. İngiltere'den yayılan bu mutasyonlu virüs, öncekine göre daha etkili ve ölümcül olduğu söyleniyor. Lakin her şeye rağmen hayat devam ediyor. Bizler bu baharda ülke olarak artık normalleşme moduna girip bu salgından tamamen kurtulmak istiyoruz. Tabii bunun başında da her zaman olduğu gibi kişisel temizlik, sosyal mesafe ve maske üçlüsü karşımıza çıkıyor.
Bizler her ne kadar cana yakın, samimi ve içten bir toplum olsak da ister isremez bu üç kuralı ihmal etmemeliyiz; etmemeliyiz ki normalleşme adına ilk adımı atmalıyız. Akabinde yapılan aşılarla da bu virüsün tamamen ortadan kalkmasıyla da ikinci adım atılmış olacaktır.
Gelişen teknoloji çağında artık bizleri ileride neler bekliyor, tam olarak bilinmese de bizlerin bu süreçten ders çıkararak insanlarla ilişkilerimizde daha mesafeli ve hem kişisel hem çevre temizliğine dikkat etmemiz gerekir. Belki de en samimi olduğumuz dostumuzla eskisi gibi birbirimize sarılamayıp sırtımızı sıvazlayamayacağız; lakin tedbirimizi elden bırakmamalıyız.
Böylece birden olmasa da zaman içerisinde bu tarz yaşamaya alışıp yeni bir hayat modeliyle hayata merhaba diyeceğiz. Belki de tam tersi olup yeniden o eski alışık olduğumuz günlere de dönebiliriz, yaşamın ne getireceği artık bu saatten sonra hiç belli olmaz. Niyetimiz ve arzumuz en güzel ve mutlu günlere...
Öte yandan hâlâ şu gün olmuş bu virüsün ortaya çıkmasına neden olan kişilerin yahut devletlerin kim olduğunun aşikar olmaması. Bu da çok manidar bir durum aslında. Eğer ki bu serencam böyle devam ederse ileride bizi buna benzer daha çok olaylar ve hadiseler kapıda bekleyebilir.
Bu uğurda gerekirse biz ülke olarak başı çekip diğer ülkelere örnek olup bu meseleyi bir çözüme kavuşturmalıyız. Kavuşturmalıyız ki bunu yapanların yanına kâr kalmamalıdır. Efendimizin dediği gibi “Bu gemide hepimiz biriz; şu ya da bu dememeliyiz.” Biz batarsak onlar da batar; onlar batarsa biz de batarız. Yani hem kendimizi hem de diğer kişileri emniyet açısından koruyup kollayıp muhafaza etmeliyiz.
Kendimizi düşünüp diğerlerine ne oluyorsa olsun, mantığıyla gitmemeliyiz. Aksi takdirde kendimize zarar veririz. Zaten bizlerin amacıda bu değil mi? Kendimizi ve onları Hakk yolda doğru bir şekilde ilerleyip hakikati ele geçirmektir. Artık teknoloji çağında olduğumuz için her şey çabuk öğrenilip çabuk unutuluyor. Bu işe kökten çözüm üretmek için Kur'an-ı Kerim'e sıkı sıkı sarılmalı adaletten ve doğruluktan taviz vermemeliyiz.
Her daim ileriye doğru yelken açıp hedeften şaşmadan ilerlemeye devam etmeliyiz. Nihayetinde hedefimize sağsalim varmış olacağız. Rabbim bütün insanlığa uyanış versin, insani değerlerimizden ayırmasın. Güzel, mutlu ve sağlıklı bir yaşam nasip etsin inşaallah ( Amin )
Esenle kalınız.