Evet, başlık ilk başta çalışanı düşünmüyor gibi gözükse de tamamen çalışana destek olmak için atılmıştır. Zaten bu kanun ilk çıkartılacağı zaman çalışana destek olacakmış gibi sunuldu. Çalışanın sendika parasını devlet ödeyecek ve böylece çalışana maddi katkı sağlanacak ya da çalışanın cebinden para çıkmayacaktı. Bu nedenle bu kanun hazırlanırken sendikacılıktan anlamayanlar bunu büyük bir marifet ve kazanım gibi gösterdi. Bu çalışanlara bir lütuf olarak sunuldu ama gerçekte bu bir lütuf değil çalışanın sendikacılık faaliyetine gem vurmak ve gerçek sendikacılığın ön plana çıkmasını engellemektir. Bu durum çalışanı aidat ödemekten kurtarıyor gibi gözükse de aslında hükümete küçük ödemeler yaptırıp onu büyük ödemelerden kurtarıyor. Yani anlayacağınız bu ödeme devlete külfet değil, külfeti azaltma operasyonudur.
Öncelikle doğada her hareketin ve çalışmanın bir bedeli vardır. Ve herkes belli bir bedeli ödemek zorundadır. Bu doğanın değişmez kanunudur. Ödediğimiz bedeller veya yaşadığımız olumsuz olaylar bize çok değerli tecrübeler kazandırmaktadır. Memurun para ödemesi olumsuz gözükebilir ama sendikacılık için ödenmesi gereken bir bedeldir. Ve bunun getirisi ödenen paradan çok daha fazla olacaktır. Zira insan bedel ödediği zaman daha sağlam olur ve işini daha sağlam yapar. Beleşte hiç kimse hesap sormaz ve beleşçinin hesap sormaya hakkı olmaz. Bedel ödeyen hesap soran ve hesap sorma hakkına sahip olan demektir.
Örneğin marketten bedavaya üç kilo meyve aldınız ama bir kilosu çürük çıktı. Bu konuda manava neden bir kilosu çürük çıktı diye hesap sormazsınız. Zira bedava olduğu için elinizdeki iki kiloya şükredersiniz. Oysa size verilen üç kilo ve üç kilonun da sağlam olması gerekiyor.
Fakat siz para ile üç kilo meyve alsanız ve manav içine bir tane çürük meyve atsa hemen itiraz eder ve bunun hesabını sorarsınız. Şimdi durum değişti. Az önce bir kilo çürüğe ses etmeyen insan şimdi içine atılan bir çürük meyvenin hesabını soracak ürünün bozuk veya ayıplı çıkmasından dolayı ürünün hemen değiştirilmesini isteyecek veya kandırıldığı için ürünün tamamını iade edecektir. Çünkü buna hakkı var. Çünkü meyveler için bir bedel ödedi ve o bedelin karşılığını almak zorunda.
İşte devletin sendika aidatı ödemesi de böyle bir şey, ama onun ardında yatan bir şey daha var ki o da devletin temsilci sendikayı değiştirmek istemesidir. Bildiğiniz gibi ülkemizde iktidar değişince temsilci sendikalar da değişiyor. Ama gel gör ki muhafazakâr kesimin sendikaya bakış açısı pek müspet değil ve sendikacılık faaliyetleri onlar için çok da elzem değil. Hatta birçok muhafazakâr sendikalı da olsa sendikaların hak arama adına yürüyüş ve grev yapmasına karşı. Bunların yanlış olduğuna inanıyor. Buna muhafazakâr sendika yönetici ve temsilcileri de dâhil.
Muhafazakâr ya da müspet dediğimiz insanlar sendikacılığa karşı olduğu için mesafeli durmaktadır. Bunları sendikaya çekmenin ve sendikalı yapmanın iki yolu var. Biri sendika parası ödemeden sendikalı olmak ikincisi ve en önemlisi bizim görüşümüzdeki sendikanın temsilci olması düşüncesidir. Yani meydanı hükümete ve dünya görüşlerine karşı olan sol sendikalara bırakmamak. Her ne kadar son dönemlerde sendikadan şikayetler artsa da ve bir çok üye sendikanın faaliyetlerini ve zamlardaki tutumunu beğenmese de meydanı karşıt görüşlü sendikalara bırakmamak için üyeliklerini devam ettirmektedirler. Burada işin içine görüşüne veya görüşündeki insanlara sahip çıkma girmektedir.
Devlet sendika üyelerinin aidatını ödemezse ne olur? Öncelikle mevcut temsilci sendika çok kan kaybedeceği için temsilci sendika değişecektir. Para ödemek istemeyen birçok üye istifa edecek ve bu durumda sadece sendika değil, temsilci sendika değişeceği için, hükümet de sıkıntıya düşecektir. Karşısında her istediğini kabul ettiremeyeceği ve birçok olumsuzlukta grev ve yürüyüş yapacak bir sendika olacaktır. Bu nedenle hükümetle uyumlu ve hükümetin isteklerini kabul eden bir sendika her hükümet için elzemdir. Hem hükümetin hem sendikanın çıkarına olan bu sistem şimdilik devam ediyor. İlerde ne olur onu bilemeyiz. Ama bir gerçek var ki bu sistem değişmek zorunda. Zira Devlet çalışanın sendika parasını ödemesin ki, meydan gerçek sendikacılara ve sendikacılık yapmak isteyenlere kalsın.