Dil ile düşünce, dil ile hareket,dil ile ülke yönetimi arasında bir ilişki vardır. Ünlü düşünür Konfüçyüs şöyle diyor ; “Dil eksik olursa, sözler düşünceyi iyi anlatamaz. Düşünce iyi anlatılamazsa, yapılması gerekenler doğru yapılamaz. Vazifeler gereği gibi yapılamazsa, kültür bozulur. Kültür bozulursa adalet yanlış yola sapar. Adalet yanlış işlerse, halk ne yapacağını bilmez.” Bunun için dil, toplum ve ülke için çok önemlidir. Mustafa Kemal’de dil’e önem vererek dil devrimi yapmış ve Türkçeyi yabancı dillerin etkisinden, saldırısından kurtarmayı, yurttan düşmanı kovmakla bir tutmuştur. Değişen Dil- Değişen Toplum Ulus kavramının en önemli öğesinden biri de dildir. Ulus çoğunluğunun anlamadığı bir dil,Ulusa öz benliğini duyuramaz.Dil değişmeden toplumda değişmez.Toplum değişirken dil de değişir.Dil,onu konuşup yazan bir toplumun ürünüdür.Kişiler dil aracıyla düşünürler. Dil ve Hitabet Bir dil de hitabette önemlidir.Dinimizde vaaz ve irşat için hitabet sanatı geliştirilmiştir..Peygamberimiz de İslam’a davette  vaaz ve nasihate önem vermiştir. Hz. Muhammed (s.a.v)  “Din nasihattir.” Buyurmuştur. Nasihat dili kullanırken gerekli bazı noktaları göz önünde bulundurmalıdır. Hikmet ve güzel sözlerle yapılacak nasihatler, aynı zamanda öğretici,eğitici,yapıcı,birleştirici, Memleket ve millet bütünlüğü ile kardeşliği sağlayıcı olmalıdır.Hurafe ve gerçek dışı konulara tevessül edilmemelidir.                                                                                                    .     Ayet ve hadislerden, Peygamberimizin hayatından, Ashabı kiramın yaşayışlarından ciddi kaynaklardan istifade edilerek örnekler verilmelidir. İslam Türk Tarihinin hakikat dolu sahifeleri, İslam büyüklerinin örnek hayat hikâyeleri konuşmaları süslemelidir. Hâtip, inandığını, yaşadığını ve yaptığını söylemelidir. Hâtip, devamlı sert yada yumuşak şeklinde değil, mu’tadil,ağırbaşlı olmalıdır. Düşüncesini kolaylıkla açık cümlelerle ifade etmeli. sade bir dil kullanmalı, ses tonu yerine göre yükseltilmeli ve el hareketleri yerine göre yapılmalıdır. Hatip, yumuşak ve tatlı sözlerle konuşmalı, sertlik,şiddetten kaçınılmalıdır.Çünkü şiddet ve sertlik;nefret e düşmanlık doğurur. Ayet-i Kerimede ; “ (Ey Resulüm) İnsanları , güzel söz ve nasihatle Rabbinin yoluna davet et…” buyrulmaktadır.(Nahl,125) Hatibin(hitap edenin)  uyması gereken kurallar. Hatip kendine güvenmelidir. Hatip, cesaretli olmalıdır. Bilgili olan ve davası hak olan cesaretli olurlar. Ümitsiz olmamalıdır.Allah’a inananlar ümidini asla kesmezler,kaybetmezler. Konuşmalarında öfkelenmemelidir. Çünkü öfke,muhakemeyi yok eder. İyi bir hatip olmaya çalışmalıdır. Dilini iyi kullanmalıdır. Güzel konuşmak doğuştan geleceği gibi sonradan da kazanılabilir. Hitabet için çok okumalıdır. Güzel konuşmada esas kesin bilgi sahibi olmalıdır. Etkili konuşmanın bir özelliği de dil ve güzel telaffuzdur. Dinleyenlere saygılı olunmalı ve konuşmalarda örnekler artırılmalıdır. Konuşmalar önceden hazırlanmalı, konuşma seyri dikkate alınarak, giriş,gelişme ,sonuç zinciri kurulmalıdır.Konuşma yarım bırakılmadan,netice mutlaka verilmelidir. Hatip olgun olmalıdır. yaş küçük olsa dahi olgunluk muhafaza edilmelidir. Düşünmeden konuşulmalıdır. Peygamberimiz ;”Allah’a ve ahret gününe inanan kimse ya hayır konuşsun yada sussun.”buyurmuştur. Söylenmesi gerekeni önce nefsinde tatbik etmelidir. Hatip, çok okumalıdır. Her an bilgisini artırmalıdır. İnsan psikolojisi bilinmelidir. Çünkü konu insan eğitimidir. Çalışmaları metotlu olmalıdır.