Değerli dostlar bu hafta sohbetimizi yerelden genele taşıyoruz. Bu hafta Sosyolog bir arkadaşımla aramızda geçen konuşmalardan bir kesit aktarmaya çalışacağım. Arkadaşımla kafede buluştuğumuzda sinirli hali dikkatimi çekmişti. -Hayırdır kardeşim, seni çok gergin görüyorum? -Hiç sorma kardeşim, ne diyeceğimi bilemiyorum, şahit olduğum bir sahne beni derinden sarstı. Senin gibi kontrolünü kolay kaybetmeyen birisini böylesine sarsan şeyi merak ettim. -İki aracın karıştığı ufak bir kazaya şahit oldum, kazada çok fazla bir zarar ziyan yoktu, ancak kazayı yapan tarafların davranışları inanılır gibi değildi. -Anlat artık merak ettim doğrsu. -Kadın sürücünün kulladığı araç park ettiği pastanenin park yerinden çıkmak isterken arkasında aniden bir aracın park etmesi sonucu küçük bir temas oluyor. sürücüler araçlardan iniyor, kadın sürücü araçlara bakıyor önemli bir şeyin olmadığını görünce aracına binip olayı fazla uzatmadan gitmek istiyor, ancak hatalı olmasına ragmen aynı anlayışı erkek sürücü göstermiyor. Kadın sürücü, “Beyefendi uzatılacak bir şey yok, aracınızı çekin, bir an evvel gitmek istiyorum” dese de erkek oralı olmuyor. “Korkak, korkak” diye kadına olan saldırganlığını sürdürüyordu, ancak sesi bir erkekten çok bir kadın gibiydi. Bu ses tonu aracında olan kadını öfkelendirmiş olmalı ki sinirli bir şekilde aracından inen kadın, “Şerefsiz, sen de erkek misin be” diyerek adamın üzerine yürüdü, neyse ki araya girenler kadını sakinleştirip tekrar aracına bindirdi. -Hah hah …Demek kadın erkeğin üzerine yürüyor ve sen de erkek misin diyor. -Tamam kardeşim herkes bize bakıyor. -Neyse kusura bakma, benim kahkalarla güldüğüm bu olay seni niye böyle sinirlendirdi onu anlayamadım? -Uzun süredir kadın ve erkek olarak toplumsal rollerdeki değişim beni hem üzüyor hemde korkutuyordu, ancak şahit olduğum bu sahne gelinen noktanın görünenden daha kötü olduğunu  gösterdi ki asıl üzücü ve düşündürücü olan bu. -Bence çok kötümsersin, spesifik bir durum, abartmaya gerek yok. -Seni anlıyorum yalnız senin spesifik diye geçiştirmeye çalıştığın bu durumu anlamamanı anlayabiliyorum. Çünkü sosyolog olan sen değilsin, benim gördüğüm  şeyi senin görmemen çok doğal. -İyi o zaman benim göremediğim senin gördüğün nelermiş anlat bakalım. -Şahit olduğum bu sahne erkek ve kadınlarda ki toplumsal rol kaymasının en belirgin özeti gibiydi. Gün geçtikçe erkeklerin kadınsı davranışları, kadınların da erkeksi davranışları gelecek için en çok kaygılandığım durumların başında geliyor. -Bence biraz abartıyorsun gibi, her gün kadınların öldürüldüğü bir ülkede erkeklerin kadınlaştığını düşünmek! -Olaya nereden baktığına bağlı, bu toprakların erkekleri savaşta bile kadına el kaldırmazken, şimdi karısını, kızını, sevgilisini ya da eski karısı veya eski sevgilisini çok rahatça hem de herkesin gözünün önünde öldürüyorsa kadınların şu an ki toplumsal rollerini iyi irdelemek gerekiyor. -Ne yani kadınlar mı suçlu? -Kimseyi suçladığım yok, sadece dünyanın ve özellikle ülkemizin bu hale nasıl geldiğiyle ilgili düşündüklerimi söylüyorum. Bilhassa 20.yy. emperyalizmin dünya üzerinde hegemonya kurma çalışmaları esnasında en çok kullandığı figür kadınlardır. Fransız İhtilali ile gündeme gelen eşitlik ilkesi sadece Fransa topraklarında kalmamış, once tüm Avrupayı sonra da tüm dünyayı etkilemiştir. Liberal ekonomi beraberinde liberal feminizmi taşımış, akabinde liberal feminizmle yetinmeyen bir kısım toplum bilimci kültürel feminizm formatıyla kadının ikincileştirilmesinde en önemli unsur olarak aile, din, ahlak ve yuva gibi kültürel yapıları hedef alan bildiriler sunmuşlardır. Bu yapıların hedef tahtasına konması marksist ve sosyalist ideolojinin de desteği ile bizim gibi ülkelerde kolayca amacına ulaşmıştır. Bu başarıda özellikle çok partili hayata geçtikten sonra siyasetin kadını çok kolay etkilemesi, sosyal statü peşinde olan kadınların partilerin en sadık seçmen profilini oluşturuyor olması da beni gelecekle ilgili kötümser olmaya sevkediyor. -Kısaca ne demek istiyorsun? -Hayırdır bu acele niye, işin mi var kalkacak mısın? -Acelem falan yok bu söylediklerin bu haftaki köşemi doldurur, gerisini haftaya bırakalım diyorum. -Ha anladım, kısaca şöyle toparlayayım. Sağlam bir toplum inşaa etmek, gelecekle ilgili ümitvar olmak istiyorsak, kadın ve erkek olarak toplumsal rolleri yeniden belirlemek, olması gereken hale getirmek zorundayız, nasıl olacak onuda haftaya inşallah. -İnşallah kardeşim , haftaya görüşmek üzere…