Dünyadaki salgın hastalık nedeniyle o gündür bu gündür, 81 ilimizin her yerinde birçok insanımız; işinden gücünden, evinden, arabasından, aşından ve hatta canından oldu. Başımıza bu salgını bela edenler keyif sürerken Türkiye ve Dünya dahil birçok insanlık tabiri caizse 1. ve 2. Dünya Savaşlarında olduğu gibi günümüzde BİYOLOJİK SİLAHLA (Covid 19) göz göre göre katledildi.
Bu gibi mühim bir meselede nice devletler, hükümetler halkını elinden geldiğince en iyi şekilde korudu. İhtiyaçları yahut giderleri nelerse karşılandı. Ne yazık ki kendi ülkemizde biz bunu layıkıyla göremedik!
İşten kimse çıkarılmayacak denildi, kendi adıma söylüyorum; ben işten çıkarılmışım haberim bile yok! Nerede işçi hakları?..
Öte yandan empati kuruyorum, lakin samimi olduklarına inanmıyorum bu gibilerin, işveren hakları nerede? Yani onlara neden tam teşekküllü bir destek yok? Varsa ben ve benim gibi nice öğretmenler niçin işsiz kalıyor? Diğer sair kurum ve kuruluşlarda çalışanlar hariç daha…
Bir yıl şu okul; sonraki yıl bu okul, derken zaman ve ömür geçiyor. Ortada tazminat yok! İstikrar yok! Bu nasıl bir düzen, bir nizam arkadaş!
Görünen o ki ADALET YOK, EŞİTLİK YOK, HUKUK YOK vesselam… Bizler TÜRKİYE olarak nice badireler atlatarak bugünlere geldik. Bizler Türk milleti olarak artık refah bir yaşam, düzenli ve emin bir şekilde iş garantisi istiyoruz. Bizler Türk milleti olarak nice çeşitli vergiler ödüyoruz ( Bu gidişte uçan kuştan da alacağız). Hatta bunların karşılığını alamadan birçok vatandaşımız vefat ediyor. Hal böyleyken tabiri caizse ölüler; dirileri besliyor.
Bizler Türk milleti olarak hakiki manada İslamiyet’i yaşayıp yaşatmak istiyoruz. Yeter artık sözüm ona, YARASI OLAN KOCUNUR, kendi küpünü doldurup bir kenara çekilen SÜTÜ BOZUK ALÇAKLARDAN!
Hizmet deyip başı çekerek kendi menfaatine işini halledenlere… Artık bu ve bunun gibi nice soysuzlardan hesap sorularak elinde nesi var nesi yok alınmalı ve ihtiyaç sahiplerine tek tek dağıtılmalıdır; çünkü bu onların hakkıdır. Bu hırsızlar, o gariplerin hem yıllarını hem de rızk ve kazançlarını çalmışlardır.
Asgari ücret arttı; lakin artmadan evvel nice ürünlere ve mallara zam geldi. Gelmeye de devam ediyor… Daha önceki yazılarımda da yazmıştım. Kendi memleketimiz için konuşuyorum. En az 1.500TL’ den ev kiraları almış başını gidiyor. Söylemesi ayıp bu gibi evlerde de sözüm ona ekonomik kriz yok diyenler, beğenip de oturmazlar bile…
Gelelim evin aidat (100tl ile 500tl arası değişkenlik gösteriyor) ile ısınma (400-700), elektrik (100-200), su (80-150), doğalgaz (90-160), telefon (35-90), internet (100-?), mutfak ( kim olursa olsun en az garanti 500tl) ve sair (Giyim kuşam, sağlık, bebek ve çocuk ihtiyaçları vs.) giderlere… Bunları da eklediğimiz vakit, karşımıza en az 3.500TL para çıkıyor. E, be kardeşim asgari ücret ortada; bir de herkes bu Dünya’da çift maaşlı değil ya! Nasıl geçinecek bu millet? Millet, millet olmaktan çıkıp illet olmaya doğru gidiyor…
Bunlar yetmemiş gibi bir de başımızda banka belası var. Artık banka lafı duymak is-te-mi-yo-rum! Kredi, kredi kartı, milleti canından bezdirdi. Herkes bankalara bu yüzden mahkum oldu.
Artık, yetişir! Birilerin bu işe dur demesi GEREKİYOR! Bunu da hangi hükümet veya parti yapıyorsa bir an evvel yapsın. Oh, ne rahat! deyip birileri KEYİF sürerken Bir kesimin de bu şekilde perişan olması etik değildir. Dinde de diyanette de hukukta da insanlıkta da yeri yoktur bunun. Bizler artık gemi mi dersiniz, tren mi dersiniz ne derseniz deyin hepimiz aynı coğrafya ve toprakta yani bu vatanda yaşıyoruz. BİZ, HEPİMİZİZ; HEPİMİZ BİZİZ. Eğriye eğri; doğruya doğru, gayret biz milletten takdir de Hz. Allah’tandır. Hz. Mevlam, biz kullarını KENDİSİNDEN BAŞKA HİÇ KİMSEYE MUHTAÇ ETMESİN İNŞAALLAH! Bu vatanımızı, bayrağımızı, milletimizi her türlü beladan korusun. HAKİKATLAERİ gün gibi ortaya çıkarsın. Haklı haksız ortaya çıksın. YANLIŞI ve HATASI olanlar CEZALANDIRILSIN. Adaletten, Dürüstlükten, Hukuktan, Eşitlikten ayırmasın; biz bu millete KUR’AN AHLAKI versin. (Amin)
Unutmayalım ki nasıl yaşarsak o şekilde yönetiliriz!
Sağlıcakla kalınız…