Engelli kardeşlerimizle ilgili defalarca yazdım. Onların sıkıntılarını paylaşmak istedim. Bugün yine aynı konuya değineceğim. Kızmadan, sabırla okuyun lütfen! En sık tekrar ettiğim bir söz şöyledir:
“Ateş düştüğü yeri yakar.” Sıkıntılarda da, ölümde de böyle... Televizyonlarda seyrediyoruz. Şehit cenazelerindeki acıyı... Tabuta kapanıp ağlayan anayı bacıyı... Biraz üzülüyoruz. Biraz göz yaşı, tamam.
Ne kadar üzülsek onlar kadar hissedemeyiz acılarını. Yani başa gelmeden değer bilemiyoruz. Engelli kardeşlerimizin yaşadıklarını da bilmiyorsunuz. Neler çektiklerini bir bilseniz... ***
Amaç, sıkıntıları paylaşmak. Sevinçte de acıda da beraber olmak. Ancak o zaman sosyal toplum oluruz. Ailenizde engelli olmayabilir. Mutlaka yakınlarınızda bir yerde vardır.
Bakarsanız görürsünüz.
Veya bir gün sizin başınıza da gelebilir. Yarın engelli olmayacağına garantin mi var? Yüce Allah ibretler vermiş... Anlayabilene... *** Biliyorum, yardımseversiniz. Hayır sahibisiniz. Ama işin içine girmiyorsunuz. Özellikle vakti olanlar. Emekliler, tuzu kuru iş adamlarımız.
Lütfen bir ucundan tutun. Engellilerle ilgili derneklere üye olun. Hep birlikte engelleri aşalım. Devlet gereğini yapmaya çalışıyor.
Haydi biz de gereğini yapalım. Bu konuda aktif çalışalım. Ben, dönüp dönüp yazacağım. Ateşi canlı tutmak gerek. Hayırlı günler.