Şairin ‘Yiyin Beyler yiyin,aksırıncaya tıksırıncaya kadar yiyin’ dediği gibi bende; ‘Yıkın Beyler yıkın,eski bina kalmayıncaya kadar, dikin Beyler dikin, göğe ulaşıncaya gözünüzdoyuncaya kadar yüksek binalar dikin’ demek istiyorum. Çünkü her geçen gün eskileryıkılıp yüksek binalar dikiliyor. Toplumdan kopmuş ve şehir kültüründen yoksuninsanların binalar yapması ve dikmesi ne acı değil mi? Güzelleştirmeyi yüksekve yeni binalar dikmek zannediyorlar. Bu nedenle de hız kesmeden eskileriyıkıp, yüksek binalar dikmeye devam ediyorlar.
Hadi özel şirketler ne ise ya devletene demeli, aynı hatayı o da yapıyor. Hele birde kentsel dönüşüm adı altındaşehirleri ve kültürlerimizi yok etmek var ya; eskiyen binalar yıkılıyor (gecekondular hariç), az katlılar bir artı bir yapılıyor. Böylece yeni, modern veçok katlı binalar dikilerek şehrimiz modernleşiyor(!). Galiba biz binaları yükselttikçe medeniyetimizi de yükselttiğimizizannediyoruz. Oysa kendi elimizle mahallelerimizi, komşuluk kültürümüzü yanimedeniyetimizin temel taşlarını yok ediyoruz.
Yüksek binalarla; insanları topraklardan uzaklaştırıpdairelere hapsediyoruz ve onlarca birbirinden habersiz ve birbirini tanımayaninsanlar oluşturuyoruz. Ayrıca eski binalarıyıkarak bir şehrin hafızasını yok ediyoruz. Her eskiyeni yıkmak telaşındayız, geçmiş, özümüz, anılarımız da onlarlayok oluyor, farkında değiliz. Böylece şehirleri kendi ellerimizle yaşanmazkılıp kendimizi topraktan da uzaklaştırıyoruz. Oysa bizim özümüzdür, kutsalımızdır toprak. Eski yapılar bizimgeçmişimizdir. Ama ne yapıyoruz özümüzden, kutsalımızdan ve geçmişimizdenuzaklaşıyoruz (Evet, yüksek bina dikmek belki bir nebze de olsa medeniyetingöstergesidir ama her yeri yüksek binalarla sarmak ve her yere çok katlıya izinvermek medeniyet olmasa gerek).
Hani bir hadisi şerifte: ‘Kıyamet alametlerinden biri de,yalın ayak, çıplak yoksul koyun keçi çobanlarının binaları yükseltmektebirbiriyle yarış ettiklerini ve böbürlendiklerini görmendir’ denilmiş. Buhadisi okuyunca aklıma bedevi Araplar ve göçebe Türkler geliyor. Bizde yerleşikhayata yeni geçtik onlar da ve bizde onlar da sürekli gökdelen ve yüksek binayapımında yarışıyoruz ve binalarımızın yüksekliğiyle övünüyoruz. İstanbul’unher bir yeri, Ankara hakeza, İzmir’de az sayıda ama orada da artarak devamediyor. Karadeniz’de yer yokluğu bahanesi ile bırakın şehirleri en küçük kasabave köylerde bile gökdelen yarışı tüm hızıyla devam ediyor. Bursa’ya hiçgittiniz mi TOKİ’nin Bursa’nın en orta yerine diktiği o güzelim(!) gökdelenlerigördünüz mü? Ne kadar güzel olmuş değil mi? Yapanları tebrik etmek(!) lazım. Ya bizim 30 bin nüfuslu Pazarcık ilçemize nedemeli yol kenarlarına büyükşehirleri aratmayacak yükseklikte binaları dikilmişlerve göğü kapatmışlar.
Araplar ise bizim bir ileriki safhamız çünkü onlarda para daçok bu nedenle yarışı bizden önde götürüyorlar. Dünyanın en yükseğini dikmeyeçalışıyorlar. Onlarda da medeniyet ve teknoloji üretmek gökdelen dikmekle eştutuluyor.
Oysa en baştaki yöneticiler de dâhil olmak üzere herkes buyozlaşmadan şikâyetçi ama kimsenin kılı kıpırdamıyor. Daha önce bu konudaçeşitli yazılar yazdım ve şikâyetlerde de bulundum. Ama nafile biliyordumnafile olduğunu fakat ben yine de vazifemi yapmış olmak istedim. Hiç olmazsases çıkardım. O dönem TOKİ den bir açıklama gelmişti artık çok katlı yerine mahallesistemine geçiyoruz diye. Sonrası mı, sonrası yok.
Birilerinin rant kavgası mıdır yoksa cehalet mi veya görgüsüzlükmüdür bilmiyorum ama çok iyi bildiğim bir şey var, o da torunlarımızın bizlerebu yapılaşmadan dolayı pek de iyi şeyler söylemeyeceği. Yüksek bina yarışıyapanlara eski yıkanlara sesleniyorum: Hiç mi vicdanınız sızlamıyor? Hiç mirahatsız olmuyorsunuz, az da olsa bir pişmanlık olmuyor mu? Yoksa sizler gerçektenbu yüksek binaların medeniyetin göstergesi olduğuna mı inanıyorsunuz?
Ey Maraş’ım eğer o güzelim Abdülhamit Han camimiz eğer tepedeolmasaydı hiçbir yerden gözükmezdi değil mi? O güzelim gece ve gündüzgörüntüsünden hepimiz mahrum kalırdık. Şehrimizde Allah’ın evi dediğimizcamiler, bırakın camileri minareler bile gözükmez oldu. Müslüman memleketiolduğumuzun alameti camiler gözükmediğine göre başka alamete gerek var mı? Hanikızdığımız Araplar gibi yapıyoruz ve ibadet haneleri görünmez kılıyoruz kendievlerimizden Allah’ın evlerine tepeden bakıyoruz. Kimin üstün olduğunugösterircesine. Tıpkı bilmem kaç kat yüksekteki otel odalarımızdan Allah’ın eviKâbe’ye baktığımız gibi. Kâbe’ye tepeden bakmanın mutluluğunu, evlerimizde camileretepeden bakmanın mutluluğu ile birleştiriyoruz. Tebrik ediyorum (!) bu işesebep olanları. Çok büyük bir başarı yakaladınız, kimsenin çözemeyeceği bubaşarıdan dolayı sizi kutluyorum (!). Yüksek binalar dikerek medeniyetimiziyükseltenleri alkışlıyorum (!).