Yaşadığımız deprem felaketinin  ardından,kitap fuarı bu yıl şehrin batı yakasından yani  EXPO da vatandaşlara kapısını açtı.Kitap sayfalarındaki mısralar,yüreğimze bu kez Expo fuar alanından  dökülüverdi. Birbirinden değerli şair ,yazar ve eserleri  okuyucuları ile buluştu .

Özellikle Onikişubat Belediye Başkanı Hanefi Mahçiçek Bey’in bu organizasyonun bizzat başında bulunması ve fuarı yakından takip etmesi bence çok manidardı.Açılışa ,şehir protokolünün katılımı  ayrı bir renk kattı. 
Başkanın  gelen çocuklarla özel olarak yakından ilgilenmesi,çocuklardaki okuma heyecanını, sanırım bir kat daha attırmıştır.Fuar atmosferi için, tek kelimeyle cıvıl cıvıl dı diyebilirim.Esen haif rüzgar kitap sayfalarını kentin üzerine savuruyordu. Bizler bir yazar olarak,  bazen halkın kitap  ve okuma zevki kalmadığını sanırken, katılımcı bu halkla daha çok fuarlar göreceğiz düşüncesi oluştu ,hayırlı olsun .
Şair ve Yazarlar ülkenin  sesidir; “ Çünkü şairin,yazarın ve ozanın haykırışı bir ülkenin kalbine kan pompalar,kalbe giden damarlar mısraların içinden geçerken beslenir ve ülke can bulur! “
Yazının icadı medeniyetlerin dönüm noktasıdır. Kültürlerin gerçek taşıyıcısı ve koruyucusu yazılardır. Böylelikle okumanın fazileti de ortaya çıkıyor. Dinimizin ilk emri     ”OKU” denmesindeki mana bunun için önem arzeder.
Yazı;Duygu ve düşüncelerin beyindeki fotoğrafıdır.Hepimiz bir yerlerde mutlaka bir konferansı veya bir konuşmacıyı dinlemişizdir.Konuşulanların çoğu aklımızda kalmaz oysa yazılanlar yerli yerinde durur,yani “söz uçar yazı kalır” özdeyişi de boşa söylenmemiştir
Yüzyıllar geçmesine rağmen Mevlana Mesnevi’yi ve diğer eserlerini yazmasaydı, Mevlana yı nasıl anlayacaktık!
İnsanı diğer varlıklardan ayırtan en büyük özellik düşünebilen ve kararlarını uygulayan bir varlık olmasıdır. Öyleyse hayatın içinde cereyan eden her şey insanı ilgilendiriyor. Herkesin yazma alışkanlığı olmayabilir, ama herkesin bir düşünce platformu vardır. Bu sebeple düşünmek, okumakta bir sanattır.  İnsanlık bizim ortak paydamız ise o halde düşünce ve duyguların paylaşımında da bir ortak yönümüz vardır, çünkü düşünüyoruz. Yazar yazdıklarının sorumluluğunu taşırken, ölçüyü de dikkat etmesi gerekiyor. Kalem keyfe göre yazmamalı veya kukla olmamalı, kalem ağırlığını asaletini korumalı. 
      Sezai Karakoç ”Kalem, çağın sorumlu şahidi” derken her şeyi zaten anlatıyor.  Bu bağlamda, düşünmek düşündürmek ve sorumluluğumuzu bilmek zorundayız.
Açılışta Hanefi Mahçiçek Başkan’ın şu konuşması kültürümüz adına sevindiriciydi.
”Yaşadığımız zor günlerin gereği olarak müzik programları düzenlemiyoruz. Kültürün ve sanatın sergilendiği etkinlikleri ve fuarları düzenlemenin daha doğru olduğuna inanıyoruz. İşte bunlardan bir tanesi de Kitap Fuarı. Kahramanmaraş’ımız, düşünce bakımından ülkemizinönde gelen şahsiyetlerinin yetiştiği bir memleket. Bunu devam ettirebilmemiz için bu kabil programlar önemlidir diye düşünüyorum.”
Teşekkürler Hanefi Mahçiçek Başkan!