Halk edebiyatının başlangıcı İslamiyet öncesine kadar uzanır. Halkın zevkini karşılamak için sözlü olarak ortaya konan kendine özgü bir dili ve üslubu bulunan edebiyat koludur.
Özellikleri:
Halk edebiyatında şiir egemen türdür.
Şiirlerde başlık yoktur, biçimiyle adlandırılır.
Konu olarak: aşk, sevgi, ölüm, hasret, doğa sevgisi, kahramanlık, zamandan şikayet işlenmiştir.
Şiirler “Cönk” adı verilen eserlerde toplanır.
Şairin adının geçtiği yere “TAPŞIRMA” denir.
Yazılı bir ürün olmayıp saz eşliğinde ve sözlü olarak söylenir.
Dili halk dilidir.
Aruz ve Hece ölçüsü kullanılır: 7’li, 8’li ve 11’li kalıplar.
Nazım birimi dörtlüktür.
Gözleme dayalı, gerçek ve somuttur.
Şiirler hazırlıksız söylendiğinden genellikle yarım kafiye ve redif kullanılmıştır.
Halk Edebiyatı Nazım Biçimleri
a)Anonim Halk Edebiyatı b)Aşık Edebiyatı c)Tekke veTasavvuf Edebiyatı
I.Mani I.Koşma I.İlahi
II.Ninni II.Semai II.Şathiye
III.Ağıt III.Varsağı III.Nefes
IV.Türkü IV.Destan IV.Nutuk
V.Destan V.Leb-değmez V.Devriye
VI.Deme
a) Anonim Halk Edebiyatı: Halkın ortak malı olan edebiyatın genel adıdır.
I. Mani:
En küçük nazım biçimidir.
7’li hece ölçüsü ve 4 dizeden oluşur.
Uyak düzeni: aaxa
1. ve 3. dizeler serbest.
2. ve 4. dizeleri uyaklı maniler de vardır: xaxa
Temel duygu ve düşüncesi son dizede ortaya çıkar.
Konusu: aşk ve diğer türlü konularda da söylenir.
Maninin değişik türleri de vardır: düz, kesik, ayaklı, yedekli ve cinaslı mani.
Düz Mani:
Bahçelerde hanım eli
Derdinden oldum deli
Alemde hüner odur
Sevmeli sevilmeli
Kesik/Ayaklı/Cinaslı:
Kuleden
Ses geliyor kuleden
O kaş o göz değil mi?
Beni sana kul eden
Yedekli/Artık:
Madem çoban değilsin
Ardındaki sürü ne
Ben bir körpe kuzuyum
Al kat beni sürüne
Beni böyle yandıran
Sürüm sürüm sürüne
Karşı-Beri (Deyiş):
Erkek Kız
A benim bahtı yârim Kapıdan baktı yârim
Gönlümün tahtı yârim Su gibi aktı yârim
Yüzünde göz izi var Yüzüme göz değmedi
Sana kim baktı yârim Güneşler yaktı yârim
II.Ninni:
Annenin çocuğunu uyutmak için kendine özgü bir ezgiyle söylediği şiirdir.
Belli bir kafiye örgüsü yoktur.
Dizeler arasında tam bir ölçü birliği de görünmez.
Tek dörtlükten ve birden fazla dörtlükten oluşabilir.
7, 8 veya 9’lu hece ölçüsüyle söylenir.
Ninni çaldım yatasın
Uykulara batasın
Bu uyku senin değil
Gidip satın alasın
Neen neen neen nen
Hadi kuzum uyusun neen nen
III.Ağıt:
Ölen kişinin ardından duyulan acıyı dile getirmek için söylenen şiirlerdir.
Deprem, sel, yangın gibi doğal afetler için de ağıt söylenir.
Kendine özgü ezgi, ölçü ve uyakla söylenir: 7, 8 ve 10’lu hece ölçüsü; abab, cccb, dddb.
Ağıtın karşılığı İslamiyet öncesi edebiyatımızda sagu, Divan edebiyatında ise mersiyedir.
Can evimden vurdu felek neyleyim
Ben ağlarım çelik teller iniler
Ben almadım toprak aldı koynuna
Yârim diyen bülbül diller iniler
Gider oldum Avşar ili yoluna
Bakmam gayrı bu diyarın gülüne
Karalan taksın çapar koluna
Yağız atlı nice kollar iniler
Varayım da mezarına varayım
Yürü bre Dadaloğlu’m yürü git
Başucunda el kavruşup durayım
Dertli dertli Çukurova yolunu tut (DADALOĞLU)
IV.Türkü:
Türlü ezgilerle söylenir.
İki bölümden oluşur: Bent ve bağlama (kavuştak).
Bent: Asıl sözlerin bulunduğu bölümdür.
Bağlama: Bentlerin sonunda yinelenen nakarattır.
Hece ölçüsünün her kalıbıyla söylenir: 7, 8 ve 11’li
Her konuda söylenir: aşk, sevgi, güzellik gibi…
Türkü, bölgelere, konulara ve ezgilerine göre değişik isimlerle anılır: Hoyrat, Oturak gibi…
Bu türün Divan edebiyatındaki karşılığı Şarkı’dır.
ÇIRPINIP DA ŞAN OVA’YA
(ACEM KIZI)
Çırpınıp da şan ovaya çıkınca Seni seven oğlan neylesin malı
Eğlen şan ovada gal acem gızı Yumdukça gözünden döker mercanı
Uğrun uğrun gaş altından bakınca Burun fındık ağzı gahve fincanı
Can telef ediyor gül acem gızı Şeker mi şerbet mi bal acem gızı
V.Destan:
Kahramanlık, yiğitlik gibi konularda söylenilen şiirlerdir.
Atasözü Destanı
Tut atalar sözünü kalbi selim ol
Gönülden gönüle yol var demişler
Gider yavuzluğun tab'ı halim ol
Sert sirke kabına zarar demişler
Not: Anonim Halk edebiyatının diğer ürünleri ise şunlardır: “Atasözü, deyim, tekerleme, bilmece ve fıkradır.”