c)Tekke ve Tasavvuf Edebiyatı: Halk edebiyatının “tasavvufi halk edebiyatı” ya da “tekke edebiyatı” denilen dalı XII. yüzyılda Ahmet Yesevi ile başlamıştır. Fakat Anadolu’nun bu alandaki ilk ve en büyük şairi Yunus Emre’dir.

Anadolu’da XIX. yüzyıla değin çeşitli tarikatlarla birlikte gelişmiştir.

Yalın bir dille yazılmıştır.

Aruz ve hece ölçüsü kullanılmıştır.

Nazım birimi dörtlüktür.

Tarikatlara göre değişik isimler alır.

Kendine has, özgü, bestelerle okunur.

Nesir şeklinde olanlar da vardır.

 I.İlahi:

Allah sevgisini işleyen dini konulu şiirlerdir.

Kendine özgü bir ezgi ile okunur.

Hem Koşma hem de Semai biçiminde yazılmıştır.

Hem hece hem de aruz ölçüsü kullanılmıştır.

Hece ölçüsünde 7, 8, ve 11’li kalıplar tercih edilir.

Alevi ilahilerine: “nefes, deme, deyiş”

Mevlevi ilahilerine: “tapuğ”

Halveti ilahilerine: “durak” adı verilir. 

Aşkın aldı benden beni

Bana seni gerek seni

Ben yanarım dün ü günü

Bana seni gerek seni (Yunus Emre)

II.Nefes:

Bektaşi aşıklarınca yazılan, söylenilen tasavvufi şiirlerdir.

Hz. Peygamberimize ve Hz. Ali’ye övgüler işlenir.

Dili sadedir.

Biçim olarak Koşmaya benzer, dörtlükler halinde hecenin 7, 8 ve 11’li kalıpları ile yazılır. Az da olsa aruzla yazılanı vardır: Pir Sultan Abdal.

Güzel aşık cevrimizi
Çekemezsin demedim mi
Bu bir rıza lokmasıdır
Yiyemezsin demedim mi

Yemeyenler kalır naçar                 Pir Sultan Ali şahımız
Gözlerinden kanlar saçar             Hakka ulaşır ahımız
Bu bir demdir gelir geçer             On iki imam katarımız
Duyamazsın demedim mi            Uyamazsın demedim mi    (PİR SULTAN ABDAL)

III.Şathiye:

İnançtan alaylı bir dille söz eder gibi yazılan şiirlerdir.

Görünüşte saçma sanılan bu sözlerin, yorumlandığında tasavvufla ilgili türlü kavramlara değindiği anlaşılır.

Bu tür şiirler genellikle Bektaşi şairlerinde rastlanır.

Ben günahımca yanam,
Rahmet suyunda yunam
İki kanat takınam,
Biraz uçasım gelir

Derviş yunus bu sözü,
Eğri büğrü söyleme
Seni sigaya çeken
Bir molla kasım gelir ( Yunus Emre )

 IV.Nutuk:

Tekkelerde pirlerin, mürşitlerin tarikata yeni giren dervişlere tarikat derecelerini, adabını öğretici mahiyette söylenen şiirlerdir.

Şekil yönüyle Koşmaya benzer, hecenin 11’li kalıbıyla söylenir. 7 ve 8’li olanları da vardır.

Evliyadan gelen kelam

Okunan Kur'an değil mi?

Gerçek Veli'nin sözleri

Sûre-i Rahman değil mi? (Kaygusuz Abdal)

 V.Devriye:

İnsanın varoluşunu anlatan tasavvufi şiirlerdir.

Hecenin 11’li kalıbıyla söylenilir.

Şükür matlabımı getirdim ele
Gül oldum feryadı verdim bülbüle
Cem olduk bir yere ehl-i Beyt ile
Kırklar meydanında ferraş idim ben

Hamdülillah şimdi Şirî dediler
Geldim gittim zatım hiç bilmediler
Kimseler bu remzi fehm etmediler
Her gelen mahluka kardeş idim ben (Şirî)

 VI.Deme:

Alevi geleneğine bağlı şairlerin ilahi tarzındaki şiirleridir.

Hz. Ali, Hasan ve Hüseyin’e karşı ilginin yoğun işlendiği şiirlerdir.

Gel benim sarı tanburam
Dizler üstüne yatıram
Yine kırıldı hâtıram
Ben anınçün inilerim

Sarı tanburadır adım

Göklere ağar feryâdım
Pir Sultan’ımdır üstâdım
Ben anınçün inilerim (Pir Sultan Abdal)