Son günlerde İran’da yaşanan olayları daha iyi analizetmek için 1978’de başlayıp 1979 Ocak ayında ülkeyi terk etmek zorunda kalanŞah Rıza Pehlevi’nin yerini alan Humeyni rejiminin ilk yıllarına kadar gitmekgerekiyor.
Yaşanan gelişmelerin perde arkasını sadece A.B.D veİsrail’e bağlamak ne kadar doğru değil ise, olayları sadece ekonomik ve etnikkaosa bağlamanın da o derece yanlış bir değerlendirme olacağı kanaatindeyim.
Şah rejiminin yıkılma gerekçelerini ve Humeyni kontrolünegeçen İran’ın sosyal ve ekonomik adaleti sağlayamamasının nedenleri üzerindedurmak gerekiyor. Bugün yaşanan olayların temelini bu meseleler teşkiletmektedir.
1973 petrol krizi ile petrol fiyatları roket hızı ileyükselmeye başladı. Tabii İran’ın da petrol gelirleri beklenmedik bir şekildearttı. Bu zenginleşme ile beraber, İran toplumunun göze çarpmayan hastalıklarıve rahatsızlıkları su üstüne vurdu. Petrol gelirlerinin hızla artması İran’ınekonomik kalkınma hızını yüzde 10 gibi gayet yüksek bir seviyeye çıkardı. İrankısa sürede gelişmiş ülkeler arasındaki yerini alacak gibi görünüyordu. Şah,Amerika’ya milyarlarca dolarlık silah siparişi verdi. İran gözlerini BasraKörfezi’nin tüm hâkimiyetine çevirdi. Bu askeri politika ile beraber, ekonomikkalkınma ve sanayileşmeye de hız verdiği bir gerçektir. 1978 yılınagelindiğinde bu hamle için 50.000’i Amerikalı 100.000 kadar uzman bulunduruyordu.
Fakat ne var ki, bu kalkınma, çağdaşlaşma vemodernizasyon çabaları, bazı din çevrelerinin tepkisine neden oldu. Bu gelişmeİran halkının geleneksel toplum değerlerinden uzaklaşma olarak görüldü. Diğeryandan zenginleşme ile beraber Batı ile ekonomik ve teknolojik yakınlaşmanınbir diğer neticesi de ekonomik alanda kendini gösterdi. Sanayileşme veşehirleşme kırsaldan kente göçü hızlandırdı. Tarımsal üretim düştü, şehirlerdeişsiz kitleler ortaya çıktı. Tarımsal üretimin düşmesi ve paranın bolluğu gıdamaddeleri ithalatını hatta lüks tüketim malları ithalatını hızlandırdı. Sadeceo bir yılda ithal edilen gıda 2 milyar doları buluyordu. Enflasyon yüzde 35’eçıkmış, kalkınma hızı 3.5 ‘e düşmüştü.
Bu ekonomik sıkıntı ve meselelerin karşısında Şah’ınpolitikası kendini destekleyenlere her türlü maddi imkân ve refahı sağlamak,kendisinden olmayanları ve karşı gelenleri ise acımasız bir şekilde ezmek idi.Gizli istihbarat teşkilatı SAVAK bu politikanın en korku salan yanı olmuştur.
Bu şartlarda rejime karşı çeşitli muhalif gruplarınortaya çıkması tabii bir netice idi. Humeyni Şah’a muhalefeti nedeniyle Irak’tayaşamakta idi. Kitleler üzerindeki tesiri ne nüfuzu çok büyük idi. Kum şehrindepatlak veren ayaklanmalar Tebriz ve diğer şehirlere de yansıdı. 1978 de hükümetaskerleri ve halk arasındaki çarpışmalarda 2.000 kişi hayatını kaybetti.Toplumsal olaylara daha fazla dayanamayan Şah ülkeyi terk etmek zorunda kaldı.1 Şubat 1979 günü Humeyni özel bir uçak ile Paris’ten Tahran’a geldiğinde onu 3milyondan fazla insan karşıladı.
Yeni rejimin müesseselerini kurmaya çalışan Humeyniotoritesinin temini için “devrim muhafızları” adını verdiği ordu birliklerinitesis etti. Ama ne var ki devrim muhafızları halkın korkulu rüyası oldu.Kafalarına göre insanları hapse atmış eski rejim yanlısı olduğu gerekçesiyleuydurma mahkemelerde binlerce insanı idama mahkûm etmişlerdir. Milletlerarasıaf teşkilatının 1981 raporuna göre 5.150 kişi bu şekilde idam edilmişti.
Şah’ın yerini alan güç aynı şekilde kargaşa çıkarmayadevam ediyordu. Bu kez de Humeyni rejimine karşı gelenler isyanlara başladılar.Bunun dışında İran’da etnik grupların varlığının bu olaylar üzerindeki ağırlığıgöz ardı edilemez. Bu etnik grupların başında sayıları 15 milyonu bulan AzeriTürkleri, 4 milyon kadar tahmin edilen Kürtler ile Kuzistan Araplarıgelmektedir. 80 milyonu bulan İran’da bu ciddi bir sayıdır. Bu gruplar da bugünözerklik talep etmektedir.
İran’ın komşuları ile bilhassa çoğunluğu sunni olan Arapülkeleri ile münasebetleri kopuk durumdadır. Humeyni’yi Arap dünyası içindedestekleyenler Suriye, Libya, Güney Yemen gibi sosyalist mahiyetteki rejimlerile Filistin kurtuluş teşkilatıdır. Humeyni’nin daha ilk günde A.B.Ddüşmanlığını kendisine bayrak yapması, İsrail ile münasebetleri kesmesimüşterek iki düşman kazanmasına yol açtı.
Bugün İran’da yaşananların temelinde Rejim’in, halkıbaskı altına alan, özgürlükleri meşrulaştırmak istemeyen bir tutum içinde yeralması, ekonomik ve toplumsal bastırılmışlık, eski-yeni rejim taraftarlarınınperde arkası oyunları vardır. Amerika’ya düşen pay da bundan nemalanarakOrtadoğu’da kaybetmek üzere olduğu prestiji tekrar kazanma çabasından başka birşey değil