Her ülkede olduğu gibi Türkiye’de  de üniversite yahut memurluk gibi alanlarda ihtiyaçtan dolayı alımlar olmaktadır.  Hal böyle olunca ister istemez her yıl milyonlarca öğrenciler ( mezun olmakta olan, mezun, öğretmen, esnaf gibi çeşitli vasıfta kişiler ) sınava hazırlanmaktadır. Hazırlanma aşamasında yaşanılan maddi ve manevi sıkıntılar bir yana; kanımca sınava dair bazı kural ve kaideler insanı çileden çıkarıyor.  Bu ve buna benzer abes maddelerin değişmesi gerekir. Bunu bir sisteme karşı olarak değil de yapılması gereken yahut olması gereken esasında budur, şeklinde algılamak gerekir. Bunu siz değerli okurlarım ve yetkili merciiler tarafından okunarak paylaşılmasını istiyorum. İstiyorum, çünkü ben de her yıl çeşitli sınavlara girerek bu sıkıntılara ve zorluklara şahit oluyorum ve bu durum beni çok üzüyor.

            İçinde bulunulan şu teknoloji çağından yararlanarak sınavlara giriş yerleri ve sınava girerken yanında bulundurulması gereken materyal ve eşyaların tekrardan gözden geçirilmesi gerekir. 

           Birincisi ÖSYM’nin ilk başta yapması gereken her öğrenci adayının ikametgah adresine göre sınava giriş yerini vermesi gerekir. Çünkü vatandaş Necip mahallesindeyken tutuyor bu şahsı Namık mahallesine gönderiyor. Arada hem yol farkı (uzaklık) hem de  zaman kaybı var. Bu durum o öğrencilere daha sınava girmeden işkenceye dönüşüyor.  Eğer bu mümkün değilse adres olayı...  Herkesin çok rahat bir şekilde alabileceği mekânlar tercih edilmelidir.  Örneğin üniversiteler.  Bence bu daha adil olur;  çünkü herkes orada. Eşit şartlarda gelmiş oluyorlar.  Tabii burada merkez ve ilçeleri unutmamak gerekir. Mesela tutup da Elbistan’daki bir öğrenciyi K.Maraş merkeze göndermemeli. O öğrencileri o ilçedeki en büyük okulda varsa üniversite kampüsünde sınava alınmalıdır.

             İkincisi sınava girilen okulların bazıları yahut birçoğu  ( bu alanda detaylı bir araştırma yapılması gerekir; şu şartlarda göreceli bir kavramdır ) ulaşım güzergâhına çok ters, herkesin arabası olmayabilir, otobüsle gidilse dahi en az beş yüz metre ya da  bir kilometre yürümek zorunda kalıyor.

             Üçüncüsü okullardaki sıralar çok eski. Hem masanın üzerini kullanmak hem de sıralardaki denge durumu kullanışsız. Ayrıca tuvalet ve lavabo olsun kullanım açısından yeterli değil.  Yani binanın yapılış tarzı ve kullanılan malzemeler kalitesiz.  Mesela tuvalet var dört tane ikisi kullanıma müsait diğer ikisi kullanılmamakta. Havalandırma yapmış iki tane lakin çok küçük yeterli hava girmiyor.  Oksijen sıkıntısı var. ..

              Dördüncüsü yüzük yahut bileklik künye gibi evli olanların aksesuarları diyelim. Bunların yasak olması abes. Vatandaş unutmuş, kontrol sırasında farkına varıyor. Karşılaştığı durum bu şekilde giremezsiniz. Yüzüğün sınavda ne etkisi olabilir ki! Vatandaşın işi gücü yok yüzükle mi uğraşacak. Zamana karşı bir yarış var zaten. Bu sefer yüzüğü bırakıyor sağa sola ancak sınavda aklı yüzükte...

Bu ve buna benzer durumlar. ..

               Beşincisi sınavdan önce maddelerin okunması. Bunu zaten her öğrenci biliyor. Boş yere zaman kaybı okuyan da dinleyende o sürede canı sıkılıyor ve başlıyor offf... pufff....

              Altıncısı sabah oturumunda dağıtılıyor zaten kalem, silgi, kalemtıraş ve mendil.  Bunun aynısını tekrardan ikinci oturumda vermenin bir mantığı yok. Boşuna israf ve maddi zarar.  Hem sınav ücretleri bile yüksek. Kırtasiye masraflarını düşerek ücret daha ekonomik hale getirilebilir.

devam edecek ...