Hakk ile Batılın savaşı, Kabil ile Habil döneminden günümüze kadar süregelmektedir. Gelmektedir gelmesine de bizler ne yazık ki her defasında aynı tuzaklara, oyunlara yine düşmekte ve hata üstüne hata yapmaya devam ediyoruz.

                Bunu açacak olursak büyüklerimizin dediği gibi: “Hakk bela yazmazmış; kul azmadıkça…” İnsanoğlu azdıkça, şükür etmedikçe, sebat göstermedikçe, adaletli davranmadıkça, dürüst olmadıkça, yalan konuştukça, hilekar oldukça, Tiranlaşıp Frevunlaştıkça Hz. Allah (c.c.), işte tam olarak da burada kullarına çetin bir imtihan verir.

                Bizler yıllardır bu hataları yapıp bu imtihanlardan geçmekteyiz her seferinde… Yine İsrail ve Kudüs karşımıza çıktı. Yine İslam ülkeleri sessiz, suskun ve seyirci… Nasıl olmasın ki her birinin az önce de ifade etmeye çalıştım kendi içinde iç hesapları ve çetin imtihanları var. İçte güçlü ve adaletli değil ki Dünya üzerinde söz sahibi olup da hüküm sürebilsin.

                Sözü uzatmaya gerek yok! Ya kendimizi tez zamanda düzeltiriz; maddi ve manevi olarak yahut da bundan yaklaşık yüz yıl sonra belki bizler göremeyebiliriz, nesillerimiz; şimdiki Filistin gibi kan ağlar yani “Kudüs düşerse Türkiye düşer” sevgili okurlarım; çünkü Kudüs, bizim kırmızı çizgimizdir. Bizler Dünya hayatına kendimiz kaptırıp gidersek ne yazık ki olacağı bu! Bunu ben değil; TARİH söylüyor: “ÇANAKKALE” bunun canlı, somut ve hakiki bir İSBATIDIR.

                Bizler Müslüman ülke olarak bir şeyler yapmadıkça bu zulüm devam eder gider ve bir yerde patlar. İşte patlayıp yok olmadan evvel bizlerin öncesinden bu görünen ve yaklaşan “TEHLİKE” karşısında tedbirler almalıyız acil olarak.

                Fas, Tunus, Libya, Mısır, Filistin (Kudüs) ve Suriye siyasi olarak İtalya, İngiltere, Fransa, Rusya, Amerika ve İsrail tarafından ele geçirilmek üzeredir. Yaklaşık bu hadise en yakın tarih olarak yüz yılı geçmemiştir. İşte ikinci bir yüz yıla girdiler. Bu ikinci yüzyılın sonunda Türkiye’ye ayak basma zamanı gelmiş olacak Allah muhafaza. Az önce dediğim gibi olmayacak duaya amin denilmez, derler büyüklerimiz. Bizler gerekli tedbirleri almazsak bir ikinci ÇANAKKALE SAVAŞINI yaşayabiliriz. Zaten bu savaşın biyolojik ve psikolojik ayağı başladı bile… Virüslerle, algı operasyonlarıyla gelmeye başlıyorlar. Tabii hedeflerinde sadece bizler yokuz. Bütün Dünya ülkeleri yeni bir oluşum ve gelişim içerisinde. Herkes bir köşe kapmaca oyununa devam ediyor, eskiden de olduğu gibi. Zalimler, asla durmadılar; bilakis içten içe büyüyerek devam ettiler ve dahi devam etmeyi sürdürecekler.

                Yüreğimiz yanıyor, kanımız akıyor, nesiller yok oluyor, canımız yanıyor; önlem almazsak gelecekte bizden sonra nesillerimizin de aynı şekilde canları yanmaya devam edecektir!

                Hz. Allah (c.c.) çok geç olmadan tez vakitte bütün İSLAM ALEMİNE uyanış versin (Amin).