Sonzamanlarda  sosyal medyada "KuranMüslümanlığı" ve "Sünnilik " tartışmalarını okudukça içime birsıkıntı çöküyor.

    Bir kesim Kuran'sızMüslümanlık olamaz derken, bir başka kesim Kuran olmasa da  Sünnet yeter diyor. Bazı kişiler  Kuran'ı anlamaya gerek yok, okunursa yeter.Gibi iddialarda bulunmaktadır.

     Bu şaşırtıcıiddialarda bulunan kişileri çok samimi bulamıyorum.

     Bir dönem 18Yüzyıl ortalarında  Birleşik Krallık(İngiltere)  Başbakanı olan vekendiside  bir İslam düşmanı olan  William Ewvart Gladtone Osmanlı'nın  yıkılmasıiçin yapılan projelerin içine şu ifadeyi eklemiştir.

"TÜRKLERİN ELİNDEN KURANI ALMADIKÇA  ONLARI YENEMEZSİNİZ"  Daha sonra   İngiltere ile yaptığımız savaşlar bu felsefe üzerine inşa edilmiştir. İngiltereBaşbakanlarından  Çorçil de aynı sözleri  sarf etmiştir.

   "Kuranagerek yok " "Sünnet Yeter " diyenlerin en azından yanlış olduğunudüşünüyorum.

   HZ. Muhammed 'inKuran ile münasebetleri ve ilişkileri    sayılamayacak kadar çoktur.  Bilhassa Kuran doğrudan HZ. Muhammed'eindirilmiştir. Bu kitabı önce Peygamber tanıdı. Peygamber diğer insanlara tanıttı. Vahyin muhatabı Peygamberdir.Peygamber vazifesini yaptı. Kendisine verilen tebliğ görevini yerine getirdi.

    Biz Kuranı  Peygamberden öğrendik. O, yazdırdı Kuranı. O ,ezber ettirdi insanlara.  Eğer insanlarpeygamberin yaptığı işlere sünnet diyorsa işte en bariz sünnet  Kuran'dır. Sadece " Kuran ile olmaz"diyenler  birazcık düşünürlerse  Peygambere Kuran dan başlayarak uymakzorundalar.  İslamiyet'in Peygamberimizzamanından kalma tek yazılı kaynağı Kuran dır. Peygamber zamanından kalmayazılı kaynağı ikinci plana atıp kendisinden 150-200 sene sonra ortaya konankaynaklar ile İslamiyeti anlamaya çalışmak çelişkilere ve çatışmalara  sebepolur.

    Peygamberimizin sunduğu  yazılıkaynak 23 yılda tamamlanmıştır. Bu kitap Hz. Muhammed Mustafa (S.AV) zamanında en hassas bir şekilde yazılmış veezberletilmiştir.

    Eğer Peygambereinanıyorsak onun getirdiği Kurana uymamız zorunludur. Kuran okunup anlaşılmaküzere insanlara indirilmiş bir ilahi mükafattır. 

    Kuranıpeygamber duyurdu. Vahiy Peygambere geldi. Kuranın ilahi olduğuna hiç kimseşahit değil. Biz Peygambere inandığımız için Kuranı kutsal kabul ettik.  O'nun duyurduğu, ezberlettiği, yazdırdığı veyaşadığı Kuranı yok sayarak peygamberi sevemezsiniz. Peygamberi Kuransızanlamak mümkün değil. Çünkü O, "Yaşayan Kuran'dır"

    Peygamberinsünnetleri ile  yaşamak demek onun bizzatyazdırdığı Kuranı okuyup anlamak ve yaşamaktır. Yoksa o gününün iklim şartlarıile giyinmek, imkansızlıklar  içinde emekve yemek usulleri bana göre İslami kural değildir. Kuranı canlı bilinçli okuyupanlamazsak zaferi kaybederiz.

    İngilizlerin istediği gibi Kuranı elimizdenkaybetmek üzereyiz. Şu gün için binlere Kuran kursu ve İmam hatipler veİlahiyat  okulları var. Ama halen Kurananlaşılmak için okunmuyor. Türk İslam alemi kendini yenilemeli. Kuranı anlamakiçin bir metot geliştirmeli. Okunan bir yazı anlaşılmıyorsa boşa okunmuşolursunuz. Kuran elimizden alındı !....